hesabın var mı? giriş yap

  • bir rahip,bir ayyas bir de mühendis giyotine idam edileceklermiş.önce rahip gelmiş.rahip yüzüstü ölmek istediğini,ölürken yüzünün tanrıya dönük olmasını söylemiş.kabul etmişler.rahibi yatırıp giyotini bırakmışlar ama bıcak tam rahibin boynunda durmuş.bunu tanrıdan bir işaret olarak kabul etmişler ve rahibi azad etmişler.
    sıra ayyasa gelmiş.o da aynı sekilde sırtüstü ölmek istediğini sölemiş.adamı sırtüstü yatırıp giyotini bırakmışlar ve aynı şey yine tekrarlanmış.bıcak tam adamın boynunda durmuş.bunu da tanrıdan bir işaret sayıp,onu da azad etmişler.
    son olarak mühendis gelmiş.o da sırt üstü ölmek istediğini sölemiş.sırt üstü yatırmışlar tam bıcagı bırakacakları sırada mühendis bağırmış:
    -durun durun!bıcaktaki problemi buldum..

  • türk telekom nasıl 175. yılını kutluyor lan??? telefonun icadı 1880 zaten.. 40 sene şirkette oturup telefonun icadını mı beklediler???

  • 'ben farklıyım', 'sizin gibi değilim', 'kuuulum', 'iplemez bir serseriyim', 'kafam siz sıradan böceklerinkinden çok daha değişik çalışıyor' gibi görünmek için bütün hücreleriyle uğraşıyor, o kadar çok uğraşıyor ki muhtemelen kendisi de bütün bunlara inanıyor.

  • elon musk gibi, direkt futuristik teknolojilerle ilgilenen ve bunlari, karli birer is modeline cevirmeyi seven bir girisimcinin, twitter gibi sosyal medya'nin, kitlelere hitap etme araci olan bir platformu satin almasinin altinda ne gibi sebepler olabilir?

    hmm, bununla ilgili cok sayida hipotez insanin aklina geliyor.:

    1- bir kere, burada donen bilgiyi, kitleler uzerinden istedigi sekilde manipule edebilecegi bir platforma sahip olmasi, kendisi ve sirketleri aleyhinde acilacak davalarda veya karalama kampanyalarinda bir zirh gorevi gorerek, belki de kendisini tonlarca avukat masrafindan, zaman kaybindan ve de kaybedilebilecek potansiyel davalardan koruyacak.

    2- halihazirda zaten guclu bir pr basarisi olan birisi olarak, yine ayni sekilde buradaki potansiyeli, sirketleri icin maksimum seviyede kullanarak, onlari pr anlaminda cok daha guclu bir konuma getirerek, ve skeptik yaklasan bir cok insani, destekci olarak kazanarak, sirketlerinin bulundugu sektorlere hukmeden veya hukmetmeye calisan rakiplerine karsi ciddi bir avantaj saglayacak.

    3- ıleride kendi metaverse'ini kurmak isteyebilir. bunun da kendine gore bir cok farkli avantaji var. ozellikle neuralink sirketi uzerinden yapmak istedikleri dusunuldugunde, metaverse kulaga mantikli geliyor.

    ozellikle ilk iki madde'nin avantaji sayesinde, elon musk, ciddi ciddi neredeyse devletler duzeyinde bir guce sahip olabilir. (bir tek kendi ordusu eksik olarak. gerci insansi robot olayina da el atiyor tesla uzerinden ya neyse. * )

    bunlar disinda, ben elon musk'in, twitter'i satin almasi sonrasi, bir kac yil icerisinde platformu buyuk olcude kripto dunyasina entegre edebilecegini dusunuyorum. abd ve diger devletlerin para dagitma politikalarina bagli olarak, bunun sonucunda ilerleyen yillarda, 2021'dekinden cok daha siddetli, yeni bir boga rallisi gelebilir. tabi bu sadece bir varsayim.

  • anlamsız polis şiddetinin bir diğer halkası. gün itibarı ile bu ülke bunu da görmüştür.
    zamlara karşı evden getirdikleri yiyecekleri okul arkadaşlarıyla paylaşarak kantini boykot eden lise öğrencilerini okul yönetimi engellemek istedi; yönetimin çağırdığı polis üç öğrenciyi göz altına aldı.
    http://www.milliyet.com.tr/…akika&articleid=1331891

    işin garip tarafı, bir müdür yardımcısı önce yiyeceklerin satıldığını öne sürüp öğrencilere müdahale etmek istemiş de sonra öğrenciler satış yapmadıklarını söyleyince "bu simitlerin içinde uyuşturucu satmadığınızı nereden bileyim?" diyerek boykota son verilmesini istemiş ve masayı dağıtmaya çalışmış. beceremeyince de polis çağırmış.. küçük bir manga halinde gelen polis de, darp ederek o taze beyinleri göz altına almışlar.

    ben senin gibi eğitim neferinin de, göz yumanın da, gelip müdahale edeninde... ya ben lan neyse bir şey demiyorum

  • @pagunak mesaj attı, bu barbie filminin hype'ının nedeni nedir diye. açıkçası ben de bilmediğimi söyledim, sadece bir önceki girimde gördüğüm bir haberi paylaşmıştım sadece. fakat bu soru gelince merak ettim, kısa bir araştırma yaptım. elimden geldiğince bunun nedenini anlatmaya çalışacağım, kaynaklarıyla birlikte.

    şimdi barbie markası, yaklaşık 65 yıl önce ortaya çıkıyor. abd'li iş kadını ruth handler, kızının ve arkadaşının o zamanın karton bebekleriyle oynarken yetişkin karton bebeklerle oynamaktan daha çok zevk aldığını fark ediyor. ve zamanın abd'sinde bu tür oyuncaklar daha üretilmemiş. üretilen çoğu oyuncak yetişkin değil. şunu da belirtmek gerek, kocası eliot handler, mattel oyuncak şirketinin kurucularından biri. ona bu durumu söylese de kocası ve diğer yönetim kurulu üyeleri bu fikre çok sıcak bakmıyorlar.

    almanya'da ailesiyle gezerken, ruth handler, bild lilli adında yetişkin oyuncak bebeğe denk geliyor. hemen bundan üç farklı çeşit alıyor, abd'ye döndüğünde şirketin modacısıyla yeni kıyafet dikiyorlar ve 9 mart 1959'da amerikan enternasyonel oyuncak fuarı'nda barbieyi ilk kez tanıtıyorlar. bu arada bu tarih barbie'nin doğum günü oluyor ve aynı zamanda ismi de ruth'un kızı barbara'dan geliyor.

    şimdi olayları biraz ileriye saralım, yaklaşık 60 senelik bölümü anlatmaya zaman yetmez. isim hakları alımları, vücut ölçülerinin değişimleri, farklı karakterler, kilo durumları derken yaklaşık bu 65 senelik dönemde dünyanın belki de en fazla satan oyuncağı haline geliyor barbie. hatta bir yerden sonra koleksiyon ürünü haline dönüşüyor.

    peki barbie neden bu kadar ünlü oldu? bunun cevabı çoğunlukla cinsiyetinde ve farklılıklarında saklı. bir kadın olarak hemen hemen her mesleği yapabilen bir oyuncak olması, çocuklar arasında büyük bir etkiye sebebiyet veriyor. bu sayede her çocuk bu oyuncaktan ilham alıp büyüdüğünde kendisinin de o mesleği yapabileceğine inanıyor. tabi bunun dışında market araştırmaları, reklamların etkisi, şirketin harcadığı bütçenin boyutu da madalyonun diğer yüzü.

    bu filmin etkisi neden bu kadar büyük? incelediğim kaynaklardan anladığım kadarıyla bu film ilk olarak 2009 yılında konuşulmaya başlanmış. uzun süre oyuncular, senarist ve yönetmen belirlenememiş. daha sonra isim hakları değişmiş ( sony'den warner bros'a geçmiş), oyunculara anca karar verilmiş, araya pandemi girmiş derken bu zamana kadar uzamış. ve yanlış anlamadıysam 2000 yılından beri toplamda 43 farklı barbie filmi olmasına rağmen bu film markanın ilk live action filmi. bu zamana kadar birçok animasyon, reklam, film, dizi, oyun yapılmış oyuncakla ilgili. ama bu filmin bütçesi 100 milyon dolar ve hollywood'un ünlü isimlerini bünyesinde barındırıyor.

    filmi ilgi çekici kılan bir diğer etken ise yönetmen ve senarist olmuş. yönetmen greta gerwig ve senarist noah baumbach bu filme olan ilgiyi daha da yükseltmiş. peki kimdir bu iki isim? 2011'den beri birlikte olan bu ikili, son zamanlarda birçok oscar adaylığı almış filmlere imza atmışlar ( lady bird, little women). aynı zamanda wes anderson ile de birlikte çalışmışlar. greta aynı zamanda time dergisi tarafından 2018 yılında en fazla etki eden 100 insandan biri olarak gösterilmiş.

    son olarak olayların oppenheimer ile alakası nedir diye soracak olursanız, bu durum da tamamen aynı zamanlarda vizyona girmelerinden kaynaklı. bir tarafta tarihin yönünü değiştiren bir bombanın hikayesi var, bir tarafta da açıkçası bana göre tarihinin yönünü değiştiren bir oyuncağın hikayesi olacak. çünkü oyuncular da senaryoyla ilgili bu zamana kadar okuduğum en iyi senaryo tepkileri vermişler. tabi hollywood etkisi de var bunun içinde, mükemmelmiş gibi pompalamak zorundalar olan biteni. fakat çocuğundan yaşlısına kadınlar üzerinde bu kadar uzun süreli ve bu kadar büyük bir etkisi olan bir markanın çok konuşulması da garip değil açıkçası.

    bu yazı bütün içerikleri içermemekte, olaylara biraz da subjektif yaklaşmaktadır. daha ayrıntılı bilgi için araştırmanız daha iyi olur.

    kaynaklar: https://www.streetdirectory.com/…ie_so_popular.html
    https://wearencs.com/…good-role-model-young-people#
    https://www.history.com/…ory/barbie-makes-her-debut
    https://www.quora.com/…y-are-barbie-dolls-so-famous
    https://www.indiependent.co.uk/…e-is-still-popular/
    https://filmthreat.com/…ut-seeing-the-barbie-movie/
    https://www.reddit.com/…deal_with_the_barbie_movie/
    https://www.forbes.com/…ming-movie/?sh=16f59ee81f7d
    https://medium.com/…e-surrounding-them-2226bcbff01b
    https://featuredanimation.com/barbie-movies/
    https://en.wikipedia.org/wiki/barbie_(film)
    https://en.wikipedia.org/wiki/greta_gerwig
    https://en.wikipedia.org/wiki/noah_baumbach
    https://en.wikipedia.org/wiki/barbie

  • "sahnede eğer bir silah varsa mutlaka patlar." bunu hepimiz biliyoruz.

    gülse birsel de bunu o kadar göstere göstere, gözümüze soka soka yapıyor ki, bir sonraki sahnede ne olacağını anlamak hiç de zor olmuyor.. hatta ne olacağını çözdüğümüz için devamını izlemesi ziyadesiyle sıkıcı geliyor.

    misal;
    orçun, eylem'e içirmeyi düşündüğü kızları coşturduğu söylenen içkiyi cebinden çıkarıyor, eylem'e sesleniyor. birden annesi gelince, o elinde dursa bile görünmeyecek küçücük şişeyi panikle baharatların arasına atıveriyor. (ki cebine geri koyması daha kolay bir hamle olabilirken)

    hee bu demek oluyor ki, onu oradan alamayacak ve annesi onu yemeklere koyacak.

    peki yanıldık mı? hayır? aynen düşündüğümüz gibi de oldu.

    bu kadar mı? tabi ki değil..

    emir hasta yatıyor. rıza'nın deniz'e hediye ettiği orkideden oldukça rahatsız. çiçeğin ortamki oksijeni aldığını ve bu yüzden rahat nefes alamadığını söylüyor. çaktırmadan, deniz görmeden çiçeği terasa koymak için hızlıca çiçeği kapıp terasa çıkıyor. çiçeği masanın üzerine koyuyor. sonra da ne alakaysa çiçeği sulamaya kalkıyor. (çiçeği koy içeri gir, çiçek sulamak da neyin nesi) derken deniz'in sesi duyuluyor. panik yapan emir elindeki suyu nereye koyacağını bilemezken su yere dökülüyor ve koşarak içeri giriyor.

    hee, yere su döküldüğüne göre biri bu suya basıp düşecek.

    bi'şeyler bi'şeyler oluyor, diş ağrısı çeken bora terasa çıkıyor. "heh! suya basıp, kayıp düşecek kişi de geldi" diyoruz hepimiz.

    neden bora? çünkü tüm uğraşlara rağmen dişi çekilemedi, ayağı kayıp düşsün ki, diş kendiliğinden çıksın.

    eee yanıldık mı, hayır!

    çünkü gülse birsel, bir sonraki sahnede ne olacağını şıp diye çözmemizi sağlayacak basit oyunlar kurguluyor. ve bu da bildiğimiz, sevdiğimiz gülse birsel'e hiç yakışmıyor. kendisinden daha yaratıcı kurgular bekleyen bizleri hayal kırıklığına uğratıyor.

    şahsen ben uğruyorum.

  • akbil dışarı mı? ulan uçak parası kadar taksi parası mı vereceğiz?

    radikal bir kararla, taksilerin havalimanı dışına taşınmasıyla sonuçlanırsa harika olacak eylemdir.

    edit: bu entry debe'ye girebilir ama eylem gerçek değil sanıyorum. zira hiçbir yerde yok haber.

    edit2: kaynak geldi, şimdi her şey daha net.