ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
20 kişilik serseri grubunun sevgiliye laf atması
-
sevgili kısmını bilmem, ama sayamadığınız bir kalabalığa dalmak zorundaysanız ve muhafazakar bir civarda gerçekleşecekse hadise, kesinlikle "siz allahıma ve peygamberime küfredemessiniz ulan" diyerek girin olaya bu arada surekli bagırmak suretiyle adamların allaha küfrettiğini vurgulayın.
1. adamlar afallayıp ne diyor lan bu modundayken, bir kısmı sizi sakinleştirmeye çalışır
2. çevredeki insanlar sizin yanınızda yer alır.
3. polis girerse devreye sorun yaşamazsınız.
dayak yemekten kurtulur hatta mümkünse iki üçtane de rahatlıkla patlatırsınız.
ha ben laik bir adamım din istismarı neyime derseniz, allah laikinizi versin ne diyeyim..
unutma surekli bagırıyorsun...
türklerin meslek yorumları
-
içimde yara olan yorumlardır maalesef..üniversitenin maliye bölümünü kazandım. eş dost soruyor tabi "nereyi kazandın" diye..maliye diyorum. bütün akraba, eş dost, sohbet ortamında insanlar vs..hepsinin ortaklaşa yaptığı yorum şuydu:"oo iyi, girersin maliyeye, rüşvet müşvet, o biçim yolunu bulursun..aman sakın ihmal etme..cebine bakacan bu devirde. zaten tezgaha uymazsan seni tutmazlar, sürerler vs.." sadece akrabadan bir kişi "aman elinherifi, namusunla çalış da en azından bir tane namuslu memur olsun şu memlekette" dedi. sadece bir tek kişi...ama aynı insanlar memleket meselelerinden bahsedilen her sohbette rüşvet yiyen memurdan ağlarlar, ülkenin kötü yönetildiğinden şikâyet ederler..bir başka sohbette memura avanta verip işini nasıl hallettirdiğini sanki iyi bir halt yemiş gibi ballandıra ballandıra anlatırlar. sonuçta maliyeye girmedim, o işi de yapmadım ama öğrendim ki biz kendi kazığımızı toplum olarak kendimiz yontuyormuşuz.
birgün ormanda ağaçlar toplantı yapmışlar. baltadan şikâyet ediyorlarmış..bizi şöyle kesiyor böyle koparıyor, acımasız , katil vs..hararetli hararetli konuşurlarken yaşlı bir çınar ağaçı demiş ki; "boşuna konuşmayın, sapı bizdendir"...
1901 yılından beri yanan ampül
-
yine bir basın dangalaklığı ile sunulmuş; "bilim adamları yanıt veremedi"...
la zibidi, zaten ampülü yapanlar bilim adamları. adam flamanı biraz kalın tutmuş, dolayısıyla bu güne kadar bir yanma/kopma söz konusu olmamış. zaten verdiği ışık da, bir elektrik sobasından hallice. hani daha önce o ampulü görmemiş olsak, ışıl ışıl yanan bir şey sanacağı ama, öyle değil.
tabi, bilim adamları bu işin sırrını çözemedi, hatta hepsi birden şaşkınlar... hay sizin habercilik anlayışınızı zikeyim...
cornbread earl and me
-
1975 tarihli bir drama filmi. filmin başrolünde çok tanınan bir isim var, laurence fishburne. hem de en tıfıl haliyle, 12 yaşındaki ergen görüntüsüyle oynuyor filmde. onun dışında tüm karizmasıyla moses gunn, yeşil gözlü laker jamaal wilkes, güçlü siyah kadın rolünde rosalind cash, küçük bir rolde gözükse de büyük üstad antonio fargas oynuyor. bir basketbolsever olarak en etkileyici blaxploitation filmleri arasında ilk 10'a koyabileceğim bir film. müzikleri donald byrd ve the blackbyrds tarafından skorlanınca tadından yenmemiş tabii.
"he had the lightest touch in a heavy town."
diyanet'in yeni rakı'ya dava açması
-
buna mı dava açmışlar? ihlas'a açsınlar davayı milletin parasının üstüne oturdular yıllardır ve isimleri ihlas. kuran'da sure ismi ve ayrıca saf, temiz demek.
şerefiniz varsa diyanet yetkilileri dava açın.
radyo tiyatrosu
-
uyumak isteyenlerin, karlı bir kış gecesi yalnız olanların ve canı sıkılanların en iyi dostu.
yaklaşık 4 aydır, her gece bir oyun dinliyorum. kimi zaman uykulu gözlerle, kimi zaman bir bardak filtre kahve eşliğinde, kimi zaman meraklı gözlerle. çok ayrı bir dünya radyo tiyatrosu dinlemek. haberi olmayanlar, dinlemeye yeni başlayanlar için bir kaç tavsiye vermek amacı ile de bu giriyi giriyorum. ayrıca, ufak da bir not düşmek istiyorum, tayfun türkili imzalı her oyun harika ötesi. kendisine ve ekibine binlerce kez teşekkür ediyorum.
kar yağışının bol, sokakların sessiz, esen rüzgârın uğuldamasının ürkütücü olduğu bir gece yarısı dinlenecek oyunları listelemek istiyorum ilk olarak;
kar izleri örter
karlı dağın kralı (şiddetli tavsiye)
kar yolları tıkadı
düşen uçağın sırrı (şiddetli tavsiye)
kış hikâyeleri (şiddetli tavsiye)
göçük (şiddetle tavsiye ettiğimi belirterek, her dinlediğimde yüreğimi acıttığını da eklemem gerek. madenlerde canını kaybeden o güzel insanlara ne güzel bir saygı duruşu bu oyun. yüreğiniz burkulacak.)
sıkıcı bir öğleden sonrayı keyifli hale getirecek oyunlar;
deniz altında 180 gün (şiddetli tavsiye)
gece treni (şiddetli tavsiye)
göldeki ceset
garip bir kaçırma olayı
huzur apartmanı (şiddetli tavsiye)
alfred hitchcock imzalı iki öykü dinlediğimi de es geçmemek istedim. hitchcock bunları öykü halinde mi yayınladı, yoksa hitchcock'un bir kitabından mı alıntı bilemedim, yine de bu iki harika öyküyü eklemek isterim. filmlerinde olduğu gibi, hikayelerde de gerilimi sonuna kadar hissedeceksiniz;
mumyalar
komşunun hanımı
son ekleyeceğim öykünün ise ben de yeri epey ayrı. büyük bir şener şen hayranıyım. ne kadar filmi, tiyatrosu varsa izledim, bitirdim. lakin, bir gece yarısı bir hikaye dinlerken çıktı karşıma şener şen. kendisi, radyo tiyatrosu'nda bir kaç karaktere can vermiş. bunlardan birisi yukarıda bahsettiğim 'gece treni' adlı öyküde. diğeri ise;
iki arkadaş (şiddetli tavsiye)
3 mart editi: 'göçük' ve 'huzur apartmanı' adlı oyunlar eklendi.
dedeleriniz geldi tabutla geri gönderdik
-
çanakkale savaşlarının ülkemiz tarihinde farklı bir yeri var. 3 yıl sonra o topraklara müttefiklerin ayak bastığını bilsek de ww1'in gelibolu cephesini kazandığımızı biliriz, haklı ve mağrur gururunu yaşarız.
fakat tarihimizde pek de alışık olunmadığı şekilde, hem dünyanın diğer ucundan gelen anzakları buraya getiren şeyin ingiliz emperyalizmi olduğunu bildiğimizden hem de cephe savaşında birçok kez yaşanan sıcak hadiseler sonrasında anzak milletlerine anlayış duyulmuş.
gelibolu'da ölen anzak askerleri için atatürk'ün söylediği o ünlü sözler de bunun kanıtı. anzakların genç yaşlı demeden her sene gelip burada ayin düzenlemesi, onlara duyulan hoşgörü vs. savaştığımız diğer milletlerden farklı bir yaklaşım oluşmuş.
erdoğan'ın bu sözleri ise bu 100 yıllık geleneği ve anlayışı, üç kuruşluk seçimlere malzeme etmek için müptezel bir katliamcıyı muhatap alıp nasıl yıkabildiğimizi gösteriyor. devlet terbiyesi ve geleneği ayrı bir şey. dikkatli bakan anlar.
hamza'dan şikayeti olan vatan sevgisini sorgulasın
-
bu rezilliği savunmak yerine sussalar, ileride çocukları kendilerinden utanmaz belki. konuşarak rezilliklerini kayıt altına alıyorlar.
onur ve haysiyet bambaşka kavramlarmış her insanda olmayan...
edit: imla
türk kahvesi
-
türk kahvecisi olmayıp çekirdek kahve satan bir yere gidin kafanıza göre bir kahve seçin mesela herhangi bir costa rica çekirdeği olsun, bunu türk kahvesi boyutunda çektirin türk kahvenizi böyle yapıp için. türk kahvesi genellikle rio minas çekirdeğinden yapılır, kendinizi rio minasın acı, ucuz, dandik kahve çekirdeklerine mahkum etmeyin. neymiş efendim türk kahvesi acı olurmuş hasssiktir oradan 3 tl lik leş kahve içiriyorsunuz bize. deneyin efenim farklı farklı çekirdekler aromalar deneyin etiyopya, kolombia, meksika niye kendinizi o zehir gibi tatsız, tutsuz şeye mahkum edeceksiniz.
tanım: bir kahve demleme yöntemi.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: hacı uğurlamaya gidiyorum tezahürat lazım
1. var mı lan bildiğiniz sağlam bişeyler. havaalanının a. koyalım.
11. mekke yolu yokuştur zemzemleri tokuştur
hira ya çıkmak zordur şeytana taşları sokuştur.
11 ocak 2022 dolandırılma teşebbüsüm
2020 otomobil ötv indirimi
-
insanların temel ihtiyaçlarına zam üstüne zam gelirken ötv indirimi yapılması etik olmaz. o yüzden akp'nin yapabileceğini düşünüyorum.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
baba: - benim seçtiğim bir kızla evlenmeni istiyorum
oğul: - hayır!
baba: - kız bill gates’in kızı
oğul: - o zaman tamam.
... baba bill gates’e gider:
baba: - kızını oğlumla evlendirmek istiyorum.
bill gates: - hayır.
baba: - ama oğlum dünya bankası’nın ceo’su
bill gates: - o zaman tamam.
baba dünya bankası’nın başkanına gider:
baba: - oğlumu ceo yap!
başkan: - hayır.
baba: - oğlum bill gates’in damadı
başkan: - o zaman tamam.