hesabın var mı? giriş yap

  • asıl şaşırtıcı olan henüz 6 kişi oylamışken şaşırtıcı anket diye başlık açmak.

  • sene 1994, ilkokul üçüncü sınıftayım, ikinci sınıfı okumadan atlatmışlardı.

    fevzi hocam vardı, ölene kadar unutmayacağım kendisini. çok fakirdik. polatlı'nın kırsalından göçmüş, tek geliri asgari ücretli işçi maaşı olan bir aileydik. hatta iyi hatırlıyorum, babamın aldığı maaş 800 bin lira ise bunun 600 bin lirası kiraya gidiyordu. bugüne kıyasla ayda 200 liraya geçinmeye çalışan bir aileydik. kardeşim 1 yaşında, onun masrafı vardı. benim çok az da olsa okul masrafım ve akşam doyması gereken 4 kişi vardı. cornetto'nun altın değerinde olduğu yıllardı. babam baktı olmuyor, köye geri göçmeyi düşünüyordu ciddi ciddi. öğretmenim beni çok sevdiği için konuşmaya gitti, yanında ben vardım.

    babam: hocam, durumumuz çok zor, kızım yeni doğdu, onun masrafı derken yetiştiremiyorum ay sonunu. benim için köye geri dönmekten başka bir çare kalmadı.

    fevzi hocam, bunu duyduğu anda ceketini çıkarttı. işaret parmağına asıp babama gösterdi, ve dedi ki:

    "bak kardeşim, ben gerekirse bu ceketi satar, bu çocuğu okuturum. hiçbir yere gitmiyorsunuz, sadece emeğine emek katıp oğlunu okut!"

    babam, fevzi hocamın bu sözünden öyle utandı ki, beyaz yüzü kıpkırmızı oldu. hocaya teşekkür edip elini sıktı, yolda hiç konuşmadık, ama ben öyle sevinmiştim ki. geri dönmeyecektik ve ben okumaya devam edecektim bir şekilde.

    benim kaderimi bir öğretmen değiştirdi. fevzi hocam olmasaydı bugün köyde koyun güden, tarla ekip biçen bir çoban olacaktım. kız kardeşim muhtemelen evlendirilmişti bile.

    kaderimizi çizen, bize yön veren bütün öğretmenlerin öğretmenler günü kutlu olsun. bilin ki, sizi benliğimizde taşıyoruz bir ömür boyu.

  • herkesin atladığı başka bir cahillik ve hırsızlığa da ben değinmek istiyorum..

    velev ki beste güllü'nün diyelim (değil ama hadi öyle kabul edelim)

    bu çocuğun yaptığı gene telif hakkı ihlaline girer.

    çünkü çocuk anna rf tarafından çalınan eserin bir bölümünü olduğu gibi, kopyala yapıştır, yani tamamen o müzisyenlerin çaldığı haliyle alıp şarkısına koyuyor.

    daha anlaşılır olması için, vivaldi dört mevsimi bir oda orkestrası çalıp kaydediyor diyelim. sen o kaydı alıp "bestecisi ne de olsa vivaldi adam 300 sene önce ölmüş, telifi vivaldi'de**" deyip herhangi bir yerde kullanamazsın.

    çünkü beste gibi eserin icra edilmesi, yorumu da telif hakkına girer.

    yani bu çocuğun ekibi o melodiyi benzer enstrümanlarla çalıp kaydetseydi, anna rf'in telif hakkı mücadelesi anna rf için çok daha çetin ve zorlu geçerdi. çünkü zaten piyasa birbirine benzeyen, hatta birbirine tıpatıp benzeyen şarkılarla dolu.

    ama bu çocuk ve ekibi o kadar yüzsüz arsız ki, heriflerin şarkısından kesip kopyalıp yapıştırıp alıyorlar bir de isimlerini siliyorlar.

    benden önce sıkça denmiş, muhtemelen daha da denecek; harbiden naçizane bir yeni türkiye örneği. yazık.

  • aileden uzakta başka bir şehirde okunuyorsa ve bir evde kalınıyorsa temizlik yapmayı,yemek pişirmeyi,ütü yapmayı öğretir.kendi işinin peşinden koşmanın anlamını idrak etmeni sağlar.en önemlisi kısa,uzun vadede faketmez karşıdakine hemen güvenmemeyi anında yelkenleri suya indirmemeyi öğretir.

  • 61 anayasasında özgürlükler asıl,yasaklar istisna
    82 anayasasında yasaklar asıl ,özgürlükler istisna haline gelmiştir. (82 anayasası için "ancak anayasası" da denilmektedir)

  • izmit'ten sakarya'ya giden minibüse ilk kez binen öğretmenimiz bu şoförlerin sürekli birbirini solladıklarından ve karasu'nun virajlı yollarında hız kesmeden akrobasi yaptıklarından habersizdir.

    tam gaz yoluna devam eden şoför: tırsan var mı?
    her şeyden habersiz öğretmenimiz: bennn!!

    p.s:tırsan karasu yolundaki kamyon fabrikasıdır

  • alkol tabusu iyice saçma bir yere evrildi. türkiye’de sağ profil namazını da kılar rakı-balık da yapar. son yıllarda alkol içene adam öldürmüş muamelesi yapma tavrı iyice baydı