hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: 18 aralık 2012 odtü olayları)
    bingöl üniversitesi senatosu tarafından duyurulan basın bildirisinde geçen ifade.

    "(...) doğu ve güneydoğu üniversiteleri olmak üzere tüm üniversitelerimize çok önemli ve anlamlı destekler sağlaması takdirle karşılanması gerekirken, sayın başbakanımıza bu nevi muamelenin reva görülmesini doğru bulmadığımızı türkiye kamu oyu ile paylaşmak istiyoruz."

    bu bildirinin imzacılarından üçünün soyadı da baydaş. üniversite senatosundan;

    prof. dr. gıyasettin baydaş (rektör)
    prof. dr. burhanettin baydaş (üye)
    yrd. doç. dr. abdulvahap baydaş v. (üye)

    bu adamlar ağızlarına bilim lafı alıyorlar.

  • an itibariyle türkiye’nin her yerinden düğün videoları gelirken, insanlar deli gibi tatilde eğlence mekanlarında eğlenirken alınan karardır.
    vatan hainliğiniz ve yürüttüğünüz bütün süreçler için hesap vereceksiniz.

    edit:
    aklıma geldikçe çıldırıyorum.
    -lise ve üniversite sınavları yapıldı.
    -15 temmuz kutlandı.
    -ayasofyada onbinler saf tuttu.

    ama 30 ağustos’ta corona var öyle mi?

  • eğer varsa üniversitelerin hayvan hastanelerine gidilerek aşılabilecek sorun.

    benim oğlanı da kısırlaştırmak gerekti, bir veterinere gittik "%50 yaşar, %50 ölür. fiyat 300 tl" diyince "kasaba söylesek kedinin takımlara satır vursa yaşama ihtimali daha yüksek, dalga mı geçiyorsun sen" diyerek çıktık. üniversite vet. fakültesi hayvan hastanesi'ne giderek 30 tl operasyon, 10 tl elizabeth yakalığı, 5 tl'de ilaç* parasıyla 45 tl'ye çok güzel ilgili ve alakalı bir hizmet aldık.

    fırın gibi ısıtıcının** olduğu cihazda 4 saat kedinin ayılmasını bekleyip 20dk'da bir "narkoz sebebiyle gözü açık olan kedinin gözleri kurumasın" diye suni göz yaşı damlası damlatmaları, sürekli ilgi ve alakaları da ayrı bir güzellikti.

    gelen sorular üzerine edit: izmir ege üniversitesi ve sivas olmak üzere iki farklı hayvan hastanesinde de hizmet çok iyi. ege'nin güncel fiyatları bilmiyorum ama yukarıdaki yazan olay sivas'da 6 ay önce gerçekleşti.

  • bu sabah bir arabaya çarptım, markası 93 model doğan slxti. kimsecikler yoktu sabahın köründe kaçabilirdim, ama yapamadım. garibanın tekidir zoraki almıştır vs vs. işe de geç kalıyordum, sokayım işine. neyse aracın sahibini aradım, sordum. bizim mahalledeki şantiyedeki bir inşaat işçisininmiş. adam da 2 aydır maaşını alamıyormuş. ben de nasıl çarptıysam artık; arabasının sol çamurlukla, sol tekerin aksını kırmışım. 8 çizerek gidiyordu tekerlek. neyse tutanak tuttuk, fotoğrafları çektik vs vs. sigortayı aradım, yapacaklarımızı söyledi. adama da 100 lira uzattım sanayide ustaya verir, ya da bir yemek yer diye. almıyordu, zorla soktum cebine. üç kuruş için kimsenin hakkını yemeye gelmez. içim rahat şu an, mis gibi...

    edit:imla.

  • ben..
    benim asosyal insan tanımım "çok kişi tanımak uğruna, bir sürü arkadaş, çevre edinmek uğruna kişiliğinden ödün vermeyen kişi." olurdu.

  • başlık: türkiye'de oynayan çok ünlü bir futbolcuyum.

    1. kendimi ifşa etsem yer yerinden oynar

    yakında olacak...

    bekleyin...

    3. sabri bence.

    4. batuhandır kesin amk
    boş işlerle uğraşmak onun işidir.

  • an itibariyle yandaş cnn turk ekranlarında "help turkey" paylaşımları tuzak mı diye utanmadan yayın yapıyorlar.

    efendim neymiş böyle paylaşımda bulunarak türkiye cumhuriyeti devletini aciz gösteriyormuşuz. devletimizin gücü yeterliymiş.

    ulan adi herifler, kaç gündür ülke alev alev yanıyor, söndürebildiniz mi?

    edit: dün yetmedi, bugün de tartışıyorlar....

    bunların inadına herkesi daha fazla "help turkey" paylaşımı yapmaya davet ediyorum. bunların bu yangınları söndüreceği yok...memleket yanıyor adamlar hala prestij peşinde, turizm peşinde...

  • biri uluslarası silah kaçakçısı ve aynı zamanda orta doğu'yu yöneten konseyin bir üyesi. diğeri istanbul kabadayısı.

    birinin muhatap olduğu konular ırak savaşı, suriye savaşı, abd-ingiltere-israil arasındaki dengeleri gözeterek orta doğu savaşlarına silah ihraç etmek.

    diğerinin muhatap olduğu konular ali, eyşan, cengiz, ezel gibi mahalle insanlarının hayatlarıyla uğraşmak.

    biri sıradan bir komiser tarafından hayatı karartılırken, diğerini tanımayan emniyet müdürü olamaz. .

    ramiz'in teknik olarak kıyaslanacağı kişi duran emmidir.

    edit: konseyin ırak savaşı ve suriye'nin geleceğini değerlendirdiği sahneden bir kesit yüce baron mehmet karahanlı'yı da yad edelim buradan:)

  • açmayın! cidden açmayın sinirleriniz hoplamasın.

    zira şöyle bi cümle duydum uğur ışılak için "yaşadığımız yüzyılın en önemli halk ozanlarından biridir."

    işin yalakalığını, yağcılığını, samimiyetsizliğini geçtim. bu ayıptır ayıp! kim lan bu adam halk ozanı oluyor?

    pir sultan'ın, aşık veysel'in, yunus emre'nin, nesimi'nin, mahsuni'nin ve daha nicesinin hakkına gasptır bu.

    sarayda soytarılık yaparak halk ozanı olunmuyor!

  • yanlış anlaşılmasın, yaşar usta gibi dürüst, çalışkan, ömründe bir karıncayı bile incitmemiş bir adama saygısızlık
    etmek istemem. ancak kızını çeşitli açılardan yetersiz gördüğü bir insanla evlendirmek istememesi konusunda çok üstüne gidildiğini düşünüyorum saim bey'in. yani kendimi onun yerine koyuyorum da; yıllarca çalışmışım, didinmişim, çarçakal dolu şu sektörde ayakta kalmayı başarıp belli bir birikime sahip olmuşum, yıllardan sonra yanımda ne bir hayat arkadaşım ne de başka çocuklarım kalmış. sadece ve sadece biricik kızım var. hayatımı adadığım servetimi bırakacağım tek bir kızım. e tabi ki biraz ince eleyip sık dokuyacağım. elin ne idüğü belirsiz çulsuzu neden gelip benim servetime konsun ki? allahınızı severseniz -hadi koca serveti göz ardı ediyorum- hanginiz daha okulunu bitirmemiş, aklı bir karış havada kızınızı işi gücü olmayan, okulu bitmemiş bir adama ve onca kişinin yaşadığı bir eve gelin olarak verir? lütfen fakir edebiyatını, pulsuz romantizminizi bir kenara bırakarak bir cevap verin!

    saim bey de aynen bu şekilde realist bir bakış açısıyla yaklaştı olaya aslında. sanki zengin piçi bulup başgöz etmek istiyormuş gibi bir algı yaratıldı. kesinlikle katılmıyorum. adamın istediği sadece kızının okulunu bitirip kendi ayakları üstünde durabilmesi ve kendi öldükten sonra maddi manevi emanet edebileceği bir damattı.

    hoş kız da tam bir hayırsız. koca dağ gibi adam üzgün, perişan, tamam diyor; git hadi kızım o güzel insanların yanına diyor, mutlu ol diyor bir gece yarısı arabada. bizim kız napıyor? açıyor arabanın kapısını basıp gidiyor. bu mudur mutlu son? bu mudur lan onca senenin karşılığı? bi sarıl teşekkür et, gel babacım sen de, her şeye yeniden başlayalım de. 11. tabağı da senin için çıkarırlar bu güzel insanlar de. baban lan o senin. hayatındaki tek kişi sensin o adamın. yemin ediyorum benim kızım olsan ne halin varsa gör der fabrikayı mabrikayı satıp dünya turuna çıkıp karılarlan kızlarlan yerdim parayı. yelloz!

    türlü adi, pislik, güvenilmez insan dolu şu dünyada tek varlığı kızı olan bu hassas adamın yıllarca çok üstüne gidildi. birazcık kendinizi onun yerine koyarak olaya bir de bu açıdan bakmanızı ve yıllar sonra bu koca yürekli ve yalnız adama iade-i itibar etmenizi istiyorum hepsi bu.