ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran fıkralar
-
üç kişi giyotinle idama mahkûm olur.
bunlardan biri papaz, biri hâkim, biri de fizikçi...
*idam sehpasına ilk papaz çıkarılır. başını giyotinin altına yerleştirir ve sorarlar:
– son sözün nedir?
der ki:
– ben tanrıya inanıyorum, o beni kurtaracaktır.
giyotini indirdiklerinde boynuna birkaç santim kala giyotin durur. halk şaşırır ve hep bir ağızdan bağırır:
– onu serbest bırakın; tanrı onu korumuştur.
böylece papaz idam edilmekten kurtulur. sıra hâkime gelir, ona da sorarlar:
– demek istediğin en son söz nedir?
der ki:
– ben papaz gibi tanrıya inanmıyorum. ama adalete güveniyorum.
giyotini indirirler, giyotin hâkimin de boynuna birkaç santim kala durur.
bunun üzerine insanlar tekrar şaşırır ve bağırırlar:
– adalet sözünü söyledi, onu serbest bırakın.
böylece hâkim de boynunun kesilmesinden kurtulur.
sıra fizikçiye gelir. ona da;
– son sözünü söyle derler
der ki:
– ben ne tanrıya inanan bir papazım, ne de adalete güvenen bir hâkim... bildiğim tek şey şudur: giyotinin ipinde bir düğüm var ve o düğüm giyotinin tam inmesine engel oluyor.
görevliler giyotini kontrol edince gerçekten de bir düğüm olduğunu görürler. düğümü açıp tekrar bırakırlar, böylece fizikçinin başı bedeninden kopar.
toplumdaki "düğümler" ve sorunlara işaret edip gerçekleri söylemenin acı sonuçları olabilir!..
gerçeğe talip olanlar, bedel ödemeyi göze almalıdır.
debe editi: yaran fıkra olmaktan ziyade düşündüren bir fıkra... debe için teşekkürler.
edit: bu fıkra mükerrerdir...
kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz
-
sahih hadis olması için fazla ucu açık bir söz. öyle olsaydı düzenli kınama seansları ile ölümsüzlük sürdürülebilirdi sanıyorum. denemekte yarar var yine.
"felix baumgartner denen bir hıyar, icat çıkarıp 120.000 feetten atlamış. işsiz herif ya. te allahım."
hadi bakalım.
kim talimat verdi o hashtag'i kaldırdınız
-
değerli adalet bakanımız bekir bozdağ'ın ülkede sorun kalmamış gibi, sorduğu soru!!
haberin detayı şöyle:
adalet bakanı bekir bozdağ, "twitter yetkililerine soruyorum; kim talimat verdi, 'we love erdoğan' 'hashtag'ını kaldırdınız? özgürlük ilkeleri içerisinde 'we love erdoğan' mesajını kullanmak, yaymak twitter ilkelerine aykırı mı, aykırıysa hangi ilkesine aykırı? insanların birine dair sevgisini ifade etmesi nasıl 'twitter'ı rahatsız ediyor? bu da sayın cumhurbaşkanımıza karşı yürütülen kürsel operasyonunun bir yansımasıdır." dedi.
memlekete bak amk, adalet bakanı ne ile uğraşıyor. tam panayır.
survivor all-star
-
kupa açılınca ilahi gibi müzikler, ışıklar falan çıktı, dedim heralde en sonunda acun peygamberliğini ilan etti. herkesin içi gitti.
stendhal sendromu
-
floransa’ya gelen turistlerden her ay en az biri ünlü santa maria nuova hastanesine kaldırılıyormuş. çünkü büyük sanat eserleri karşısında huşuya gelip yere yığılıyormuş. bazısı bir rafael tablosu karşısında kendinden geçiyormuş, bir diğeri caravaggio şaheseri karşısında.
türkiye'ye gelseler kesinlikle sanat zehirlenmesi geçirdikleri düşünülecek bu turistler sanatın membağı olan floransa'da bu davranışı sergileyince durum değişmiş tabii. usta romancı stendhal iyi bir gözlem sonucu bu ilginç durumu sanat heybesine atmış ve milano’dan calabria’ya bir yolculuk adlı eserinde incelemiş.
sonraları aynı topraklardan çıkmış korku filmlerinin unutulmaz yönetmeni dario argento olaya eğilmiş ve the stendhal syndrome adlı filmi yaratmış.
geceleri üst kattan gelen misket yuvarlanma sesi
-
eşittir: gecenin bir yarısı tüplü televizyondan duyulan "çatırt!" sesi.
kız arkadaşın başka bir adamın evinde kalması
-
zor olsa gerek istanbul'da kız başınıza, umarım iyi arkadaşlarınız vardır.
heyyy en büyük trabzonspor.
abdülhamit'in torunlarının t.c.'den istediği miras
-
halktan gaspettiklerini geri istiyorlarmış, üçün başını alacak torunların istediği mirastır.
edit: gg'miş anca bu kadar yumuşattım.
rüzgar çetin'e hayatın zehir olduğu gerçeği
-
rüzgar'ın etrafındaki arkadaşları ve peşinde koşan kızlar zaten onunla aynı karakterde olduğu için etkilenmeyecektir. hatta teselli bile edeceklerdir "mağdur" arkadaşlarını. çünkü bura türkiye, ne bekliyon.