hesabın var mı? giriş yap

  • iş yerinin tuvaletine girdiğimde tarihi aptallıklara ve dalgınlıklara imza atan iş arkadaşıma rastladım.
    n' aber m' aber biraz lafladık. sonra bir anda farkettim ki bunda bi gariplik var. bayağı zayıflamış gibi duruyor.
    "aaa ne kadar inceymiş bunun bacakları" diye düşünmemle birlikte duruma uyandım; arkadaş ayağında bir külotlu çorap ve çizmelerle ellerini yıkıyor.
    -senin eteğin nerede? dedim.
    -haaaa o mu? yeni konak' tan aldım, dedi.
    -yok, nerede onu soruyorum, dedim
    -kemeraltının girişinde, metronun konak durağında inince, ayy sen nasıl bilmiyorsun yeni konak' ı? dedi.
    -kızımmmm donla geziyorsun, dedim.
    -aaaaaaaaa? nerede benim etek? dedi.

    sonra olay anlaşıldı. tuvalate girince kırışmasın diye eteği çıkarıp askıya asmış.
    sonra tuvaletten öylece çıkmış.
    keşke uyarmasa mıydım diye düşündüm. harika bir şirket efsanesi olacaktı. vicdan micdan muhasebesi, kıyamadım. zaten gene sifonun üzerinde unuttuğu 290 milyarlık çekle bir efsaneye imza atmıştı.

    zaten ben de 5 dakika boyunca donla gezen bi insanla diyaloğa girmişim de farketmemişim. eleştirecek de yüzüm yok.

  • biri bugün şöyle bir şey yazmış paylaştığı yazıya "can yücel yine döktürmüs" . şimdi kendisine can yücel in öldügünü söylesem, çektiği acılara yenisini eklemenin vebalini alacağımdan direkt listemden çıkardım. sanırım buna dayanabilir. çünkü o güçlü bi kadın ve bir lafa bakar laf mı diye....

  • hayvan gibi dürtülerine hakim olamayıp üreyenlerce linç edilen insanlardır. evladım parası yoktur, imkanı yoktur, sağlık sorunu vardır, ne bileyim denk gelmemiştir hayatını birleştirecek birisi, evlendiği kadında veya erkekte sağlık problemi vardır, çocuğu olmuyordur, borçları çoktur...

    bir gelecek bırakamayacağı bir can dünyaya getirmek istemiyordur. ulan hepiniz çocuğunuza iyi bir hayat vereceğinizden emin misiniz? o çocuklar büyüdüğünde iş aradığında, üç kuruş için sabahın beşinde metrobüs beklediğinde göreceğim sizi. evlatlarınız sizi nasıl anacak bekleyin bakalım.

    yemin ediyorum maymundan hallice yorumlar baştan aşağı hayvansal dürtü. birisi "soyumun devam etmesi için" demiş evladım sen kimsin? senin soyun devam etse ne olur etmese ne olur? sen olmasan dünya ne kaybeder olsan ne kazanır?

  • bir evrimsel psikoloji, yani sosyobiyoloji yaklasimidir "gen bencildir" teorisi. "bizim" urememiz icin genleri tasidigimizi degil de, "genlerin" uremeleri icin bizi tasidiklarini savunur, yani bizi kullandiklarini. simdi kullandiklarini diyorum, elbet biri gelip bana "ne kullanmasi kardesim, o ne ki insan mi ki bir sey kullanabilsin" diyecek. konu hakkinda hic bir fikir sahibi olmayan birinin cikip "gen bencil olamaz, bencillik insana veya bir organizamaya ozgudur" dedigi, diyecegi gibi. zira dawkins, daha kitabin ilk basinda acikliyor bu yanlis anlasilmayi. biyologlar bencillik, veya alturizm gibi kavramlari aciklarken genel anlamdaki bir duygusal bencillikten bahsetmiyorlar, ki bunu aciklama yontemleri metaforik bile degil. daha ziyade, bu kavramlari davranissal olarak tanimliyorlar. yani, "bir bunye soyle soyle davraniyorsa ve bu kendi menfaatini korumak adina bir davranis sayiliyorsa, bu bencilliktir" gibi. buradaki tanimlama, oznel degil, davranissal bir tutumdur. dawkins gudulerin psikolojisiyle ilgilenmez. onu ilgilendiren sey bir davranisin etkisinin ne kadarinin hayatta kalma ihtimalini azalttigi veya yukselttigini varsayan bir bencilliktir.

    bin yillik evrimi sorgulamak icin de, boyle sig elestiriler getirilmesin artik. "sensin bencil*" demek bile daha yerinde bir elestiri sanki.