hesabın var mı? giriş yap

  • barbara dururken bol bol serenay'ı gösteren reklem. bir nevi karışık kuruyemişe leblebiyi basmak, dayı torpili, fetöcülük gibi bir şey.

  • malum konuyla alakalı haksız olsa da yaptığını neden yaptığı yanlış değerlendirilen basketbolcu. yakinen takip edenler bilir, nba bundan birkaç gün önce (özellikle ligin en önemli değeri olan basketbolcular bir şekilde salgına yakalanmasın diye) belli bir uzaklıkta röportaj yapılması ve gereksiz hiçbir kişinin oyuncu soyunma odasına girmemesini de kapsayan birkaç regülasyon getirmişti korona önlemleri adı altında. gobert’in de basın toplantısında yaptığı aslında “ben de sizin bir arkadaşınız, kardeşinizim. burada birlikte çalışma arkadaşıyız. nba yönetiminin beni sizden ayrı veya üstün görmesine, beni daha çok korumasına gerek yok. hepimiz aynı gemideyiz.” demekti. tabii olayların bu şekle geleceğini kendi de bilememiştir ve çok pişmandır o da, eminim. linç etmeden önce bir de bu tarafından bakın istedim.

    not: gobert’le herhangi bir maddi manevi çıkar ilişkim söz konusu değildir.

    edit: telefondan yazarken typo oluyor haliyle.

  • eylül - lige çok iyi başladık, bu sene kesin şampiyonuz

    ekim - avrupa'da en az yarı final görürüz,

    kasım - türkiye kupası bizim için gereksiz, ligde fikstür avantajımız var.

    aralık - devre arasında kesin bir sol bek almalıyız yoksa şampiyonluk zora girer.

    ocak - ikinci torbadan çek bir kolay takım, finale koşalım.

    şubat - takım revire döndü, bu kadar şansızlık olmaz. beşiktaş kanseri rerörörö.

    mart - lig bizim için önemli değil, avrupa'da üst turlar için uğraşmalıyız.

    nisan - bu takımdan zaten avrupa'da başarı beklemek hayaldi, futbolcuların birçoğu yollanmalı.

    mayıs - dünya futbolu için çok fazla şerefliyiz ama hala daha önümüzdeki sezon için ümidimiz var.

  • dersimiz: hayat bilgisi
    konu: insanları takdir etmek.

    (annesi 5 yaşındaki ege'ye işini iyi yapan insanları takdir etmek gerektiğini anlatmıştır. ege uygulamada...)

    evde, servis saatinde gelen apartman görevlisine:

    ege: engin abi tebrik ederim, kimse senin gibi çöp toplayamaz, senin sayende evimizi böcek basmıyor, sen olmasan çöp ev olurduk.

    ilaç getiren eczacı kalfasına:

    ege: sen olmasan hepimiz ölmüştük, doktor gibisin.

    lokantadaki garsona:

    ege: hepimiz senin sayende doyuyoruz, sofrayı da çok güzel topladın, aferin.

    lokantadaki müşteriye:

    ege: aferin, bütün yemeklerini bitirmişsin, göbeğin kocaman olmuş.

    lokantanın otoparkçısına:

    ege: vay canına, bütün gün arabamızın başında beklemişsin, çok iyi bir polissin sen, kıyafetin de çok havalı.

    bütün takdir edilenlerin ortak cevabı: puhahaha teşekkürler.

  • asıl şaşırtıcı olan henüz 6 kişi oylamışken şaşırtıcı anket diye başlık açmak.

  • geçen kış evimde yaşadığım soğuk algınlığı sonrasında gittiğim hastaneden "size bizden daha iyi bakarlar" deyip gönderdikleri otel. çogzel yani.

  • izmir denince "aaa boyoz yiyeceksin" diyenle, urfa denince "aaa kebap yiyeceksin" diyenle, portakal denince de "aaa vaşinton hocam" diyen aynı adam. dünyanın en aklına ilk geleni söyleyen insanı. yani tırtın allahı. öeeh. viskiye kola da katar bu. pfff .ss