hesabın var mı? giriş yap

  • bu cinayette hayatını kaybeden siavash ghafouriazar, yakın arkadaşımın concordia üniversitesi'nden yüksek lisans arkadaşı. nişanlısı sara mamani ile birlikte montreal'de yaşıyorlar, aralık ayında ev almış dayamış döşemişler, sadece evlenirken sevdiklerimiz yanımızda olsun diyerek iran'a düğün yapmaya gidiyorlar ve geri dönemiyorlar. 2 gündür etkisinden çıkamıyorum, concordia üniversitesi'nin anma için yayınladığı fotoğraftaki mutlu yüzlerine baktıkça kalbim kırılıyor.
    düşünüyorum. başarıyorsun, güzel olan her şeyin düşmanı çağdışı bir ideolojinin maymunu olmuş bir ülkeden gidiyorsun, yüksek eğitim alıyorsun, öncesi de sonrası da olmayan tek 1 hayatın var, yeni bir şeyler inşa etmeye çalışıyorsun o tek hayatı insana yaraşır şekilde yaşamak, sokaklarda ahlak polisinden dayak yemeden insan gibi giyinmek, düşüncelerini insan gibi dile getirmek, insan gibi eğlenmek için. sadece en mutlu günümde sevdiklerim yanımda olsun diye bu bok çukuruna geri dönüyorsun kısa süreliğine ve hayatın elinden alınıyor. hayallerin, geleceğin, mutluluğun ve dahi mutsuzluğun. her şey, sapık mollaları beslemekten, ölümü kutsallaştırmaktan, ciyak ciyak ağlamaktan, cenazelerde ezilip ölmekten başka hiçbir halt başaramayan ama sineması çok iyi diye salak salak övülen, tahran'a inse 5. dakikada sokakta dayak yiyecek gerizekalılar tarafından "3 milyon yıllık kadim pers medeniyeti ağğğğbiieee" diye ululanan bir molla rejimi tarafından elinden alınıyor, "yanlışlıkla". ne diyecek şimdi iran halkı ve yetkili merciler? "kader, kısmet, allahın takdiri" bitti gitti. o muhteşem pers medeniyetine de molla rejimine de hiçbir şey olmaz, toz bile yerinden oynamaz korkmayın. olan siavash ve sara'ya, o uçaktaki zavallılara oldu işte.
    edit: aldığım diğer bilgiler, uçak noel tatilini değerlendirip iran'a ailelerinin yanına gelen akademik kariyerli insan dolu, sırf university of ottawa'da doktora yapan 3 öğrenci var bu hafta anması düzenlenen. phd, post grad, profesör tittlelı insan dolu uçak ve mollalar çıkmış "özür" diliyorlar. özür dileme, sen de öl molla.

  • 2004-2019 yılları arasında alaaddin yılmaz (akp) tarafından yönetilen bolu belediyesi'ne 10 sene önce itfaiye eri olarak giren serkan ılgaz'ın (başkanın uzaktan akrabasıymış) efsanevi kariyeridir. itfaiye eri olarak işe başlayan serkan ılgaz, şunların hepsini birden yürütüyormuş:

    • özel kalem müdür vekilliği
    • insan kaynakları birim sorumluluğu
    • belediye bünyesindeki 'tabiatın kalbi bolu' şirketinin yönetim kurulu üyeliği,
    • iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı,
    • belediye bilişim birim sorumluluğu
    • halk ekmek fırın müdür vekilliği

    2019 yerel seçimlerinin ardından tanju özcan (chp) belediye başkanı seçilince bütün görevlerinden alınıp tekrar itfaiye eri yapılmış.

    edit: bolu'da yaşan bir arkadaşımız haberde 10.000 lira olarak gösterilen maaşın sadece "tabiatın kalbi bolu" biriminden geldiğini, başka birimlerden de artı para aldığını söyledi. eşi ve annesi de belediyede memurmuş arkadaşın dediğine göre.

  • bence bu fıkrayı anlatarak bitirmeli:

    büyük köpek maması fabrikatörü, şirketinin bütün müdürlerini, fabrikasının bütün şeflerini, amerika’nın tüm eyaletlerine dağılmış satış temsilcilerini, reklam, halkla ilişkiler görevlilerini toplamış.

    kürsüye çıkmış..

    “bu ülkenin en büyük köpek maması fabrikası kimin” diye bağırmış..

    yüzlerce kişi bağırarak cevap vermişler: “bizim..”

    patron yine sormuş: “besin değeri en yüksek köpek mamasını kim üretiyor?”
    “biz” diye haykırmış kalabalık.

    “en çarpıcı, en göze batan paketi, kutuyu kim yapıyor?.”

    “biz” diye haykırmış kalabalık.

    “en büyük reklam kampanyasını kim yapıyor” diye bağırmış patron..

    “biz” diye yanıt gelmiş yine hep bir ağızdan..”

    en büyük süpermarketten en ücra köydeki bakkala en iyi dağıtımı kim yapıyor?” diye bağırmış patron..

    “biz” diye haykırmış salon.. “o zaman” diye gürlemiş patron..

    “o zaman niye satamıyoruz bu mamaları?!..” salondaki ölüm sessizliğini arka sıralardan gelen cılız bir ses bozmuş..

    “lanet olası köpekler yemiyorlar ki!

  • beni de yanına çırak alır mı diye merak ettiğim kişi.

    --- spoiler ---

    durmadan para sayıyordu nihat,
    makine yeter diyordu, makine yorgun, makine argın,
    makine terli...
    fakat durmuyordu nihat, saymaya devam ediyordu!

    --- spoiler ---

  • gezdirmek, oyun oynatmak, yıkamak, eğitmek, sosyallestirmek vs hiçbir şeye ihtiyaç duymaz.
    koy mamasını, kumunu takılır kafasına göre.

    köpek öyle mi. sabah mesaiye başlarsın köpekle. kediye 10 gün erzak bırak, 10 gün sonda eve gel, niye geldin yarram diye yüzüne bakar.

  • bitmeyen fıkra

    patron, sekreterine talimat verir:
    - bir haftalığına iş için yurt dışına çıkacağız. ona göre hazırlan...
    sekreter kocasını arar :
    -patronla bir haftalığına yurt dışına çıkacağız. sen başının çaresine
    bakarsın artık...
    kocası sevgilisini arar:
    -karım bir haftalığına yok. bu haftayı beraber geçirelim.
    sevgili, özel ders verdiği minik çocuğu arar :
    -bu hafta sana ders veremeyeceğim. gelmene gerek yok.
    minik çocuk dedesini arar :
    - dedeciğim, bu hafta dersim yok. öğretmenim yok. bu haftayı beraber geçirelim.

    dede (1.bölümdeki patrondur) sekreterini arar:
    -bu haftayı torunumla geçireceğim. gezimiz iptal oldu. gidemeyeceğiz...
    sekreter kocasını arar:
    -gezimiz iptal oldu. gidemeyeceğiz!
    koca sevgilisini arar:
    -bu hafta beraber olamayacağız. karımın gezisi iptal oldu.
    sevgilisi ders verdiği minik çocuğu arar:
    -bu hafta sana ders verebileceğim. işlerim iptal oldu.
    minik çocuk, dedesini arar :
    -dedeciğim, öğretmenimin işleri iptal oldu. bu hafta beraber
    olamayacağız. çok üzgünüm!
    dede sekreterini arar:
    -merak etme! bu hafta yurt dışına çıkabileceğiz.

    debe editi: bir çok mesaj aldım. ilginize teşekkür ederim. fıkraların devamı gelecek... :)

    edit: bu fıkra mükerrerdir...

  • ne güzel söylemiş.

    <<güzel olan tasolar değildi belki de, oyun oynamak, arkadaşlarla birlikte olmaktı, yoksa aynı taso işte, şimdi de var>>

    ruffles bey, üzüyorsunuz.

  • yönetmenlik koltuğunda gia coppola'nın oturduğu, başrollerinde andrew garfield ve maya hawke'ın yer aldığı 2020 yapımı film.

    film dünya prömiyerini 77. venedik film festivali'nde yapacak.

    film, hızla ilerleyen internet çağında geçen eksantrik bir aşk üçgenini konu alıyor. bu aşk hikâyesindeki kişiler kimliklerini korumak için mücadele ediyor. ayrıca film, kendini sevmeyen birine aşık olmanın, günümüz dünyasının yeni ortaya çıkan kültüründe nasıl konumlandığını da mercek altına alıyor.

  • iddaa'da kazanmak için önerilen yöntemlerdir.

    dikkat her iki sistemde %100 çalışmaktadır. her iki sistem de kazancına kazanç katar.

    sistem 1: takımları, oranları felan takip etmeye gerek yok. iddaa bayii açıyorsun. gelsin paralar.

    sistem 2: kuponu yaptın. heyecan, adrenalin tavan yapmış. burada dur. kuponu yatırmak için gidiyorsun ama yatırmadan geri geliyorsun. yatıracağın miktar cebinde kaldı.