hesabın var mı? giriş yap

  • ah ulan ah! hayattaki tek başarısı, ilkokul çağlarından beri, kurs, özel hoca, kolej derken kafasına vurula vurula öğretilen ingilizce olan, ezik ergenlerimizi tatmin etmemiş.

    adam iyi bir yerden mezun mu? mezun...
    dünyaca ünlü bir yönetmen mi? evet...
    ingilizce biliyor ve derdini anlatabiliyor mu? evet...

    fazlasını da sen başar o zaman, ergen kardeşim!

  • * cüzdanınızdan 30 milyon çıkartın, yakın.
    * üzerinize kalınca bir palto/mont giyip evinizin gardrobuna girin
    * gardrobun içinde ard arda sigara için, hatta mümkünse içeriyi ter kokutun
    * hareket etmeye çalışıp edemeyin, piyon gibi dikilmek zorunda olduğunuzun bilincine varın
    * sabah 4 olunca, gardroptan çıkın...

    işte size harika bir roxy gecesi...

    edit: bir daha gidersem ebemi siksinler diye de içinizden geçirmeyi unutmayın

  • bir yerlerde aşı olan pozitif çıkmaz diye bir şey yazıyordu da ben mi kaçırdım lan? bir aşı bu kadar yanlış anlanır mı?

  • 2 yıl oldu. 730 gün boyunca her aklıma geldiğinde gözlerim sulandı, burnumun kemiği sızladı. her sıkıldığımda, güzel olan şeyi paylaşmak istediğimde, anneler gününde, doğumgününde, doğumgünümde başkalarının önemli günlerinde senden telefon bekledim. bazı akşamlar rüyama girdiğinde dünyanın en mutlu insanı oldum.

    önemli toplantılarıma hayır duanı almadan girmeye hala alışamadım. tıpkı kandillerde evin telefonunu çevirdiğimde babamın sesini duymaya alışamadığım gibi. karadeniz’e bilet almaya elim bile varmıyor, seni büyüdüğüm evin kapısında görmek istiyorum çünkü hala. soğuk bir mermerle çevrili bir toprak parçasında değil.

    o çok sevdiğim ıspanaklı börekler senin elinden olmayınca birer kor parçasına dönüşüyor. ipek eşarplar bile canımı acıtan birer nesneye dönüştü . “annem beğenir” diyerek alamayacağımı biliyorum artık hayatım boyunca.
    bendeki sarı kafalı , çırpı bacaklı çocuk seninle beraber toprağa girdi.üstünden iki sene geçti acın küllenmedi , küllenmeyecek.

    seni hala çok seviyorum.

  • bu aralar türkiyeliler deyimi çok moda oldu sözlükte. bence video, milletin adamın iyi niyetini suistimal etmesi iken, başlığın böyle açılması düşündürücü.

    bu söylemin paraleli yönde almanyalılar, fransalılar, ingiltereliler vs. diyemiyorsan, böyle zevzekçe başlıklar açmayacaksın.

  • milattan önce 280 civarında, kuzey yunanistanda kral olan pyrrhus, büyük iskender’in de kuzeni idi ve plutarch’a göre, bütün italya’yı istila etme planları kuruyordu.

    yaklaşık iki sene boyunca sicilya’da kamp kurdu ve 275 senesinde, 40.000 kişilik ordusu ile, maleventum şehrinde (günümüzde benevento’dur) eşit büyüklükte bir ordu ile karşı karşıya geldi.

    pyrrhus, gece karanlıkta, ormanın içinden geçip, roma güçlerine arkadan saldırmayı planlıyordu. ancak, askerlerini göndermeden önce, rüyasında, dişlerinin döküldüğünü ve ağzının kanla dolduğunu görmüştü. telaşla, generallerinden, planları iptal etmesini istedi, ancak geç kalınmıştı.

    askerler, filleri ve meşaleleri ile çoktan ormana girmişlerdi. ancak, meşalelerin ömrü yeterli olmadı ve askerler ulaşmak istedikleri noktaya varmadan çok önce karanlıkta kaldılar, el yordamı ile roma askerlerine arkadan yaklaştıklarında ise, gün çoktan doğmuştu; hepsi kılıçtan geçirildi.

    pyrrhus, elinde kalan diğer askerler ile, kötü sonuç veren yanlış meşale hesaplarını telafi edeceğini umuyordu, çünkü fillerine güveniyordu. ancak bu sefer de, romalılar, fillere, hayvanlar paniğe kapılıncaya dek, kızgın oklar ile saldırdılar. bu saldırı başarılı olmuştu, çünkü filler, panikle, önlerine çıkan herşeyi ezdiler. yunan ordusunun düzeni bozuldu ve pyrrhus, yaklaşık 30.000 birlik kaybederek, yunanistan’a kaçmak zorunda kaldı.

    general, hayatını, argos kasabasında bir sokak kavgasında, kızgın bir kadının, başına bir kiremit vurması sonucu kaybetti!

  • 5 dakikada göle dönmüşmüş; muhabire 25 yıl istanbul'u yönetenlerin kim olduğunu hatırlatma işi ağaca düşmüş sanırım, hala belediye suçlama imalarıyla haber yapmaya kasmak da zavallılık.