hesabın var mı? giriş yap

  • atmaya başlamıştır.

    --- spoiler ---

    1-40 yaşından genç kardeşlerim, bugün size öyle şeyler anlatacağım ki gerçekten deli olacaksınız. size devamlı namusu aldığı maaş kadar olan gazetecilere, siyasilere, devlet adamlarına (orijinaller baş tacı) ve bana neden güvenmemeniz gerektiğini yaşanmış olaylarla anlatacağım.

    2-şahsen bu anlatacağım olayların içindeki asli figürlerden bir tanesi de benim. bugün size akrabam olan mehmet cengiz’i anlatacağım. beşli çeteye böylelikle ilk selamımızı vereceğiz. lan omurgasız ertuğrul özkök, mehmet cengizle röportaj yapıp yalakalıktan diyordun ya...

    3-...”ben size çete denmesine çok üzülüyorum.”, sen de iyi oku. 40 yaşından genç kardeşlerim, bizim esas soyadımız yamakoğlu’ydu. soyadı kanunu çıkınca dedemler peker’i, onlar ise cengiz soyadını aldılar. dedem o bölgenin en zengini olan ahmet yamak ağa’ydı.

    4-dedemi araştırırsanız kurtuluş savaşı’ndaki çetecilik faaliyetlerine olan katkılarını görürsünüz. mehmet cengiz’in babası sultan amca sülalede sevilen, maddi durumu iyi olmayan, dedemin yardımcısı bir kişiydi. mehmet cengiz’le benim akrabalığımın tam olarak tanımı budur.

    5-ben bolu cezaevi’nden tahliye olduktan sonra diğer bir akrabamız olan zafer salman tarafından daha sık görüşmemiz sağlandı. ben devlet ricalinin isteği üzerine 1997-1998 senelerinde bulgaristan ve romanya’ya bazı çalışmalar yapmak için gönderildikten...

    6-...sonra türkiye’de mesut yılmaz başbakanlığında, gazetecilerin cazgırlığıyla temiz toplum yaygarası ülkeyi inletiyordu. beni de bu hikayede sermaye yapmak istediklerini gıyabımda tutuklama kararı çıkardıklarında anladım. özel bir uçak çağırarak türkiye’ye döndüm.

    7-benim çok büyük bir hata yaptığımı, bir daha tahliye olamayacağımı düşünüyorlardı. benim rahatlığım ise herkesi şaşırtıyordu. burdan sonrasını çok iyi dinleyin. kırmızı başlıklı kız ve kurtun masalındaki kırmızı başlıklı kızın durumuna milletçe nasıl...

    8-...düştüğümüzü iyice öğrenin. mesut yılmaz’ın macaristan’a kumar oynamaya gittiği, orada dayak yediği haberleri bir anda ülkenin gündemini değiştirmişti. başbakan mesut yılmaz kumar oynamaya gitmedim diyordu. çünkü merkez sağ partisi olduğu için dindar kesimin oylarını...

    9-...kaybetmek istemiyordu. ben teslim olduğumda ülkenin gündemi bu konuyla çalkalanmaya başladı. çok saygı duyduğum, o dönemki rahmetli milletvekili enis sülün’ün aracılık yaptığı yazıldı söylendi. irtibatta olduğum devlet görevlilerinin şemaları yazıldı söylendi.

    10-bugün itibariyle son yapacağım paylaşıma kadar geçecek isimler, konular, hepsi birbiriyle bağlantılı. lütfen her satırı dikkatli okuyun (organize şubenin yaptığı o şemadaki isimlerle ilerideki paylaşımlarımızda sık sık karşılaşacağız). bayrampaşa cezaevi’nde...

    11-...yatarken yine bir el devreye girdi, “bayrampaşa cezaevi’nde sedat peker krallığı” haberleri bir anda ülkenin gündemi oldu. cezaevleri genel müdürü suat ertosun cezaevine gelerek incelemeler yaptı. istanbul başsavcısı, mekanı cennet olsun, ferzan çitici cezaevine gelerek...

    12-...benimle görüşme yaptı. cezaevi benim kontrolümde olduğu için, gitmem için üç tane cezaevi önerdi. pazarlık sonucunda ben başka bir cezaevini söyleyerek orayı kabul ettirdim (cezaevinde isyan çıkmaması için benim isteğimi kabul ettiler). kırşehir cezaevi’ne gidince...

    13-...bazı sebeplerle mesut yılmaz’a düşman olan süleyman demirel’in akrabası kamuran çörtük’ün kulağına gidecek şekilde bahsi geçen mesut yılmaz’ın kumar oynadığı kasetinin bende olduğunu ayrıca da başka videoların ve belgelerin bende olduğunu belirtecek haber yolladım.

    14-şu an da olduğu gibi her şey planladığım gibi gitti. kamuran çörtük mesut yılmaz’a kumar kasetlerinin bende olduğunu söyleyince mesut yılmaz, akrabam olduğunu bildiği için 1998 senesinde kırşehir cezaevi’ne mehmet cengiz’i yanıma ziyarete yolladı.

    15-ben de kasetin doğru olduğunu ancak kamuran çörtük’e vermediğimi söyledim. mehmet cengiz, mesut yılmaz ve turgut yılmaz inanmak için kaseti görmek isterler dediğinde cezaevindeki telefonumdan aradım (o zaman cezaevleri benim için çok rahattı). mesut yılmaz ve...

    16-...bakan cavit kavak’ın içinde olduğu bir dakikalık bölümünün görüntüsünü mehmet cengiz istanbul’a döner dönmez kendisine teslim ettirdim. yaptığımız pazarlık mehmet cengiz’in ziyaretinden sonraki ilk mahkemede tahliye olacağım ve uğradığım maddi kaybın telafi...

    17-...edilmesi için 5 milyon dolar ödemeleri yönündeydi. anlaşma sağlandı. ilk 2,5 milyon dolarını peşin aldım. kalan 2,5 doları da ortak akrabamız olan zafer salman vasıtası ile teslim aldım (paralar mehmet cengiz tarafından zafer salman’ın hesabına gönderildi...

    18-...bir kısmı da zafer salman’a elden teslim edildi.). o dönem mesut yılmaz’ın yakını olan, devlet güvenlik mahkemesi’nin başsavcısı olan engin baltacı’nın organizasyonu ile tahliye edildim. aylarca cezaevine girmeden önce basın kuruluşları temiz toplum çığırtkanlığı yaparken,.

    19-...o kadar ağır cezalarla yargılanırken tahliye olmam ülkenin gündemini allak bullak etti. bütün herkes bu nasıl olur dedi. lan kablamalar, lan tırrekler, sedat peker bilgileri fütü’den alıyor diyenler; o tarihlerde fütü emekleme aşamasındaydı, ben hem türkiye’nin...

    20-...hem de birçok ülkenin dengelerinde yer alıyordum. noldu lan kablamalar? fütü kim lan dediğimde bazıları bana megaloman olduğumu söylemişti. tamam biraz megalomanım, ancak fütü’nün çırak olduğu dönemde ben ustaydım. o zaman da maaşı namusu kadar olan gazeteciler vardı.

    21-hem de onlara da prim verilirdi. tüm halkı temiz toplum masallarıyla uyutmaya devam ederken biz devrin başbakanıyla bu filmleri çeviriyorduk. bu hikayeyi tüm türkiye ilk defa öğreniyor (bana lütfen inanın, temiz toplum diye bir şey yoktur...

    22-...çünkü insan kirlidir. sadece güzel kandıranlar vardır.). bu sahtekar ertuğrul özkök varya, o tarihteki temiz toplum projesinin başında o vardı. o zaman da prim alıyordu, şimdi de prim alıyor. mehmet cengiz telefon konuşmasında milletin a...na koyacağız diyor,..

    23-.bu ülkedeki tüm fakirleri kurtaracak vergi borçları siliniyor, ülkenin bütçesinin neredeyse yarısını beşli çetenin diğer dört ailesiyle beraber çalıyorlar, halen daha “size çete denmesini ben tasvip etmiyorum” diyor. daha bitmedi. ben size mehmet cengiz’i ve cengiz ailesini..

    24-...anlatacam. yalnız twitter’da bir anda 25 tweet yayınlanabiliyor. lütfen, bakın lütfen tembellik yapıp okumamazlık yapmayın. ben namus sözü verdim diye, akit yaptım diye azrail’in ışığında cezaevi parmaklıklarının gölgesinde bunları anlatırken eğlence olsun diye okumayın.

    25-bakkalınıza anlatın. berberinize anlatın. manavınıza anlatın. kasabınıza anlatın. birilerine anlatın.bu 25 tweetlik serinin haricinde birazdan mehmet cengiz’i anlatan yeni tweetler atacağım.onlar da çok önemli. lütfen okuyun okutturun. söz namus ise sizin için de söz namustur.

    26-40 yaşından genç kardeşlerim, bu mehmet cengiz ile ilgili ilk yayınladığım 25 tweetin devamıdır. ben cezaevinden tahliye olduktan sonra mehmet cengiz’in yazıhanesinde turgut yılmaz bey ile tanıştık. kendisi akıllı ve bir duruşu olan insan. gerçi sonraları bana biraz...

    27-...kötülük yaptı, tayyip bey’i pınarhisar cezaevi’nde ziyaret ettiğim ve bazı sebepler için. ancak bunlar başka bir paylaşımın konusu olacak. inşallah video çekmeye başladığımda bunları konuşacağız. bazıları diyorlar ki “niye şimdi söylemiyorsun?” lütfen kusura bakmayın...

    28-...twitter alemini biraz öğrendim. burası genelde eğlence arayanların yeri ancak size de vefasızlık yapmak istemem. youtube’da yayınladığım videolarla oluşan ateşin sönmesini siz engellediniz. ancak sizin yapabildiğiniz, ateşin köz halinde yanmasını sağlamak oldu

    29-seçim öncesi youtube’da yapmayı planladığım videolarla ben yapmam gerekeni yapacağım. neyse konumuza geri dönelim. bu video krizini hallettikten sonra mehmet cengiz’in yükselişi durdurulamaz bir hal aldı. öyle ya kahraman oldu. tabii ki sizler şu ana kadar bilmiyordunuz.

    30- ancak başbakan mesut yılmaz’ın, aslında ise ülkeyi yöneten turgut yılmaz’ın kahramanı oldu. tabii o zamanki dönemlerde 5 milyon dolar büyük para. ilk olarak simteli satın aldım. 10 yıldır kendisi ile görüşmediğim menajer olgun aydın’ın üzerine aldım...

    31-...(geçmiş zaman ama yanlış hatırladığımı zannetmiyorum). hatta o tarihlerde akşam gazetesi’nde ekonomi yazarı olan güler kömürcü, sedat peker simteli satın alıp koç ailesine rakip oldu diye bir haber yapmıştı. simteli satın aldık ancak bankalar korktuğu için bizimle...

    32-...çalışmıyordu. yine mehmet cengiz’i ziyaret ettim, durumu anlattım. kendisi bankasya’nın genel müdürü ali fuat taşkesenlioğlu’nu aradı. simtel adına ilk 500 bin dolarlık alım kredisini bankasya’dan aldık. 40 yaşından genç kardeşlerim, bankasya’ya para yatıranlar...

    33-...fütücü diye cezaevine koyuldu. bankasya’nın 16 sene genel müdürlüğünü yapan ali fuat taşkesenlioğlu spk’nın başına geçip borsayı yönetti. mehmet cengiz türkiye’nin en zengin iş adamı oldu. kültür bakanlığı’nın organizasyonu ile türklük hakanı ödülünü alan ben ise...

    34-...çocuklarımla beraber binlerce kilometre uzakta gurbette yaşamaya mahkum oldum. bu nasıl namus? bu nasıl şeref? bu nasıl onur? parası olan fütücülere dokunmayacaksın, 16 sene bankasya’nın genel müdürü olan kişiyi spk’nın başına getireceksin, mehmet cengiz’i...

    35-...(milletin a…na koyan) türkiye’nin en zengin iş adamı yapacaksın. hani lan namus? hani lan şeref? siz devletin namusunu kirlettiniz. sadece burda kalsa iyi. ali fuat taşkesenlioğlu’nun kız kardeşi zehra taşkesenlioğlu’nu erzurum milletvekili yapacaksınız (daha bitmedi).

    36- ak parti erzurum milletvekili zehra taşkesenlioğlu’nun kocası ünsal banı türk hava kurumu üniversitesi’nin rektörü yapacaksınız (diplomaları para ile sattığı için, soruşturma geçirdiği için görevinden ayrıldı). ayrıca ünsal banın ilk eşi amerika’da. hakkında...
    37-...fütü soruşturması olduğu için türkiye’ye gelemiyor. tüm bunlar ortadayken fütü ile mücadele ediyoruz diye milleti kandıracaksınız. siz delisiniz lan. siz manyaksınız. onu da anlatacam. vallahi anlatacam billahi anlatacam. 40 yaşından küçük kardeşlerim; 2 ay önce...

    38-...görevinden ayrılan spk başkanı ali fuat taşkesenlioğlu, ak parti erzurum milletvekili zehra taşkesenlioğlu, onun kocası ünsal banın isimlerini lütfen unutmayın. borsa dosyasını açtığımda bu kişileri ses kayıtları ile whatsapp yazışmaları ile daha yakından tanıyacaksınız.

    39-söz namus. mehmet cengiz @yilmazsozcu abiye tazminat davası açmışsın. bu benim anlattıklarımla ilgili de tazminat davası açsana. beni yalanlasana. varlığı ile onur duyduğum @yilmazsozcu abiyi tanımıyorum ancak benim kırmızı çizgim. görüşeceğiz. vallahi görüşeceğiz.

    40-twitter ahalisi ben artık sizi tanıdım. siz magazini ülkenin yağmalanmasından daha çok seviyorsunuz. mecburen sizi de mutlu etmek için bir şeyler anlatayım. mehmet cengiz’in çok uzun yıllar süren bir sevgilisi vardı. mehmet cengiz kıza bir ev hediye almıştı.

    41-kızın ismini söylemem bana yakışmaz ancak evi o dönemki sağlık bakanı’na yakın olan, ünyeli ancak düzce’de yaşayan bir iş adamının üzerine aldı. kızdan ayrıldıktan sonra kıza evi vermeyince kız bana ulaştı (yüzyüze görüşmedim). bunca yıldır ona arkadaşlık yaptım...

    42-...evi bana vermiyor deyince yine ortak akrabamız olan zafer salman’ı çağırıp “bu olay konuşuluyor, sülalemizin itibarını düşürür evi kıza versin” dedim. evi kıza verdiler. rezilliği görüyor musunuz? ya ülkeyi yağmala bir taraftan da bunca sene takıldığın kıza...

    43-...aldığın evin tapusunu verme (twitter alemi nasıl bu magazin haberi hoşunuza gitti mi?). neyse ciddi konulara geri dönelim. mehmet cengiz duayen gazeteci sabahattin önkibar’la bundan bir sene önce görüşüp “sedat peker’le 30 senedir hiç görüşmedim”demiş.

    44-cezaeviden çıktıktan sonra ben sizin holding binasına gelmedim mi (baz istasyonu kayıtları çıkar elbet)? hem senin hem kardeşin ekrem cengiz’in telefonundan kaç kere görüşmedik mi? ziyarete geldiğimde yanındaki arkadaşlara dağıtırsın diye 200-300 bin dolar...

    45-...hediye vermedin mi? beni yalanlasana. bu haberleri yapan gazetecilere dava açsana. babanız sultan amca öldüğünde mezarlıkta görüşmedik mi (resimler var)? türk-islam kültüründe bir insan öldüğü zaman onun evlatları mezara girip onu mezara yerleştirmez mi? mezarın...

    46-...içinde üç kişi vardık. iki oğlu bir de ben. yani evladı kadar yakınım (resimleri var). hani biz 30 senedir görüşmemiştik? hadi beni yalanlasana. yalanlayın da. 40 yaşından genç kardeşlerim, mehmet cengiz ile aramız bir dönem kötü oldu. 2000’li yılların başlarında...

    47-...rize’ye ziyarete gittiğimde yerel gazeteciler yerel televizyoncular etrafımı sardığında, mehmet cengiz ile ilgili soru sorduklarında “devleti soyan benim akrabam değildir. onlar devleti soyuyorlar o yüzden akrabam değiller.” dediğim konuşmamın bantlarını niye toplattırdın?

    48-2004 yılında ben cezaevine girince türkiye’nin önemli kulüp başkanlarından biri araya girip bizi barıştırmadı mı? önümüzdeki zamanlarda turkcell hisselerinin halka arzı yapılacakken, basında temiz toplum çığlıkları atılırken senin iş büronda yaptığımız görüşmeleri...

    49- ...konuşmayacak mıyız? 40 yaşından küçük kardeşlerim şu ana kadar okuduklarınızdan anlaşılacağı üzere temiz toplum masallarına kanmayın. siz bu hikayedeki kırmızı başlıklı kızsınız. televizyonda anlatılan masallara inanmayın. tartışmacı görüntüsünde olan primcilere...

    50-...asla inanmayın. ekrem cengiz, remzi gürle beni görüştürdün sağolasın (7. videoda remzi gür detayı). bunları da video çekerken konuşacağız. video çekerken son yıllarda gerçekleşen birçok şeyi de konuşacağız. mehmet cengiz unutma konuşacağız. yenileceksiniz !

    --- spoiler ---

    kaynak

  • cnntürk’te yayınlanan tarafsız bölge programında moderatör ahmet hakan, maliye bakanı berat albayrak’a “dolar yükselince endişeleniyoruz, endişelenmeli miyiz?” dedi.
    albayrak’ın cevabı evlere şenlik:
    “dolarla mı maaş alıyorsunuz? dolar borcunuz mu var? dolarla bir işiniz var mı?”

    abi diyecek laf bulamıyorum.
    hayır hiçbir şey yapamıyorsan cevapları ezberle, teknik konuş, araya rakamlar serpiştir, kafa karıştır falan.
    ya sen hazineden sorumlu bakansın kahvede okey oynayan amcalarla aynı yorumu yapamazsın.
    yemin ederim “ben hep 50 liralık alıyorum beni etkilemiyor” diyecek sandım bir an.

    link

  • olay bölüm başına üç beş kız düşen elektrik bölümünde geçer,
    hoca dersini güzel güzel anlatırken kapı açılır güzel mi güzel dört tane hatun içeri girerler. arka sıralara yerleşirler. aradan üç beş dakika geçer, kızlar kendi aralarında fısıldaşmaya başlarlar, bu ders kimya değil miydi diye, sonra hoca birden tahtaya dönüp periyodik cetvele benzer birşey çizer ve kimya anlatmaya başlar..

  • en yakın rakibinden sadece bir kaç cm² daha büyüktür.

    edit: sözlüğün 28 milyonuncu entry'sinin bu olması gerçekten çok vahim oldu :/ bilsem şiir falan yazardım.

    edit 2: yozgat'taki dayıma selam gönderiyorum.

  • (bkz: gerçek dolar bu değil)

    lisedeki felsefe hocası yazılıda tek bir soru sorar:

    -doların yükselişinin gerçek olmadığını kanıtlayın.

    herkes uzun uzun cevaplar yazar. arz-talep dengesinden bahsedenler, reel faizden bahsedenler, ekonomide dışa bağımlılıktan bahsedenler vs. hepsi sıfır alır. yalnızca bir tek öğrenci 100 alır ve cevap kağıdında yalnızca şu kelimeler yazılıdır:

    "hangi dolar?"

    not: o zeki öğrencinin kim olduğu hakkında çok da değişik rivayetler yoktur.

  • sonucu olarak akp, batı akp ve doğu akp olarak ikiye ayrılacaktır. doğu akp'ye bizans denecektir.

  • en fenasını guitar hero oyununda yediğim ayar. oyunda pek tecrübem yok, bir elin parmaklarını geçmez oynamam. neyse arkadaşlarla gidiyoruz arada bu oyuna, yalnız gittiğimiz mekanda müthiş güzel bir kız çalışıyor. sadece bu kızı görmek için oynamaya gelen var aramızda o derece. ben bi önceki gün easy'den medium'a geçtim diye kendi gitarımın zorluk derecesini medium'a çıkardım nasıl olsa çalıyorum diye, neyime güveniyorsam artık. başladık oynamaya arkadaşlar takır takır çalarken ben batırıyorum sürekli. 4-5 notadan bir tanesine basabiliyorum sadece. en sonunda her başarısız oyuncunun verdiği tepkiyi verdim: '' bu bozuk ya, çalışmıyor !'' değiştirelim bu gitarı dedim. arkadaş seslendi stüdyodan, derken o müthiş güzel kız geldi: "buyrun sorun nedir?" dedik 'bu gitar çalışmıyor değiştirmek istiyoruz.' 'ben bi bakayım' dedi. aldı eline gitarı, zorluğu en yüksek seviyeye getirdi. tam olarak hatırlamıyorum ama benim çalamadığımdan oldukça zor bi parçayı açtı başladı çalmaya. ama nasıl çalmak. tek bir nota kaçırmıyor. arkadaşlar bi bana bakıyor bir de ekrana. ben boncuk boncuk terliyorum. kız da durmuyor hala çalıyor; o çaldıkça ben terliyorum ben terledikçe o döktürüyor. kız şarkıyı bitirene kadar hatasız çaldı. gitarı uzattı bana kayıtsız bir ifadeyle: "ben bunda bir sorun göremedim?" benim artık kafamdan duman çıkıyor, yüzüm kızarmış domates gibi. sessizce aldım gitarı. o günden sonra bi daha gidemedim oraya. masa tenisi oynuyorum artık, daha eğlenceli zaten.

  • - en son kiminle çıktınız peki?
    - semra ile efendim, okulda tanışmıştık.
    - ezgi ile çıkmadınız mı?
    - hayır efendim.
    - açıkcası ben en az bir ay ezgi tecrübesi olmayan insana kız verme taraftarı değilim.
    - aslında tam çıkmak üzereydik, araya askerlik girdi malumunuz...
    - peki beş sene sonra kendini nerede görüyorsun delikanlı?
    - sizlerle birlikte yazlıkta okey masasının başında görüyorum efendim, hatta siz okeye dönüyorsunuz.
    - güzeeel, hanım benim kanım kaynadı bu çocuğa.