hesabın var mı? giriş yap

  • 90 dakika programında bol bol gözlemlenecek bir hadisedir. hıncal amcamızın ''en son yorum benden olacak aga'' muhabbeti malumunuz. yaptığı yorumdan sonra şöyle bir olay gelişir;

    h.u: ... kardeşim, kocaa camia bir tane bile tezahurat geliştiremez mi? hala galaaatasaray, galataaasaray... garabet bu garabet!
    -gözlüğünü önündeki bankoya atar- tak!

    işte ölüm sessizliği bu andan itibaren başlar. stüdyodaki herkes sanki çok büyük bir hata yapmış ve bunun sonucunda hıncal abilerinden fırça yiyormuş gibi kafalarını öne eğerler ve huşuu içinde bir süre öyle kalırlar. bu sessizliği bozmak ise fuat akdağ'a düşer. donuk ve mahçup bir ses ile;

    - szıı (nefesi geri çekerken çıkan ses) şimdi bir reklam arasına giriyoruz.

  • suratına tükürmediğimiz bizim paramızın 3-4 katı ettiği günlerden nerelere. bulgaristan gibi cücük kadar ve fakir bir ülkenin para birimi bile bizimkini sekize katlamış.

    emeği geçenler gün yüzü görmesin!

    iki aşağıdaki mal için editliyorum.
    burada bahsettiğim ülke insanı değil direkt ülkenin kendisi ve bu ülkeye bakış açısı. olayı insanlara indirgeyip salak salak demagoji yapıp bir de destan yazmış. okuduğunu anlayacak kadar beynin olsun yeter.

  • suriyeliler resmen bizim arapça öğrenmemizi bekliyorlar. biz arapça değil siz türkçe öğreneceksiniz.

    almanya kabul ettiği 1 milyon civarı suriyeli'ye almanca öğretip, birkaç yıla disiplinleriyle kendilerine benzetecek. biz de birkaç yıla suriyelilere benzeyeceğiz. büyük devlet farkı.

  • edit: imla ve küçük bir ekleme.

    çok bilinmeyenlerden başlarsak;

    - swatch grup ile beraber dünyanın en büyük saat markası grubudur.

    - dünyanın en dakik saatlerini yapmak için japonyada uygun nem oranı ve sıcaklığa sahip bir dağda (shizukuishi bölgesinde) fabrika kurmuştur, "grand seiko" grubu olarak da bilinir bu saatler. patek, omega, rolex diz çöküp töbe eder grand seiko 'nun dakikliğinin yanında. tabi bu arada fiyatlarının bir omega, tudor, zenith veya rolex 'den aşağı kalır yanı yok.

    - bazı modellerini sadece japonya içerisinde satışa sunduğu olmuştur. aşağıda bir yorumda arkadaşımız j ve k serisine göre japonya içerisine sürülüp sürülmediğinden bahsetmiş ancak tam olarak öyle değil. j serisi japonya fabrikası çıkışlı, k serisi ise malezya fabrikası çıkışlıdır.

    gelelim teknik detaylara;

    - artık eskisi kadar uzun ömürlü saat üretmiyor demiş yazarlar, kısmen doğru kısmen yanlış. en basit seiko otomatik makinaları olan 7s26 için konusursak evet bir süre sonra elinizde kalma ihtimali var. ancak kalkıp bir 6r15 serisine bunu demek hakaret olur. oldukça dakik ve uzun ömürlü makinalardır. grand seiko 'lara girmiyorum bile, asırlık saatler üretebiliyorlar.

    - 1970 'lerdeki seiko otomatik chronograph makinalar halen daha çatır çutur çalışmakta, bunları geçtim 6019, 7019, 7005, 7009 kalibreler bile halen daha dakik ve sıkıntısız çalışabilmekte. her ne kadar seiko panda modeller 6500 tl gibi abartı fiyatlara ulaşmış olsa da, 7009 kalibreli seiko 'lar 250 tl ye bile bulunabilmekte.

    burayı okuyan arkadaşlar belki de seiko saat modellerine bakıyor olacaklar, seiko saat modelleri ile ilgili olarak tavsiye olarak sırasıyla bütçenize göre yeni seiko 5kx serisi ---> seiko presage serisi ---> seiko alpinist veya 6r15 kalibreli makinalar (tarzınıza göre dalış saati olan padi modellere de bakabilirsiniz). ama ciddi seiko hayranıysanız direkt olarak grand seiko modellerine yönelmenizi tavsiye ederim.

    unutmayın ki seiko grubu, saat piyasasında bir çok konuda öncü olmuş bir oluşumdur (1967 yılında ilk 36,000 bph vuruşlu makina, öncü mainspring teknolojiler vs.) ve azıcık bu işlerin içinde olan herkesin saygı duyduğu bir markadır.

    ayrıca saat konusunda ilgili arkadaşlarla konuşup yardım edebilirim.

    not: omega takmayı efendilik sanarken rolex 'ci olan, ama gönlünde a.lange söhne yatan bir arkadaşınız.

  • bak birader, senin deden ninen ruslarla birlik olup benim dedemi ninemi kıtır kıtır bogazlarken, bunlar tüm belgeleriyle ispatlanirken bana bu mektubu yaziyorsan ya at gözlüğü ile dünyaya bakan bir insansin ya beni safsalak sanıyorsun. hep bana hep bana demeyi bırak biraz rabbena de. ne olduysa karşılıklı oldu, sen benim atami keserke, kardeş gibi yaşamak yerine vatan hainligini sectiysen senin benden özür dilemen gerekiyor.

  • değildir. 30 yaşımda her şeyimi kaybettim. psikolojim bozuldu. barınacak bir evim de yoktu, geçim kaynağım da. kariyerimi hiçe saydım ve sorumluluk almamak için garsonluk yaptım 1 yıldan fazla süre. sonrasında yavaş yavaş toparlandım. olumsuz şeyler herkesin başına gelebilir. 30 dan sonra yeniden doğdum. değiştim, geliştim. meğer 30 yaşıma kadar boş yaşamışım. kendimi yeniden buldum. şuan özel bir şirkette birim müdürü olarak görev yapıyorum ve o buhranlı günleri geride bıraktım. yani güzel arkadaşım 30 yaş hiçbir şey için geç değildir.
    edit: birim müdürü olarak 5 yıldır çalışıyorum ve şuan 37 yaşımdayım. 34 de evlendim ve 6 aylık da kızım var.