hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: mcdonaldization) sonuçlarından biridir. kapitalist abiler , şirket kartelleri ve özellikle dünyayı yöneten bankerler sayesinde bütün ülkelerin geleceği son noktadır. büyük bir çoğunluk her zaman asgari ücretle çalıştırılır.
    bu abiler için zaten gini coefficient pek önemli bir şey değildir. (bkz: gini katsayısı) 700-900tl asgari ücret alanların zaten fazla kültürel aktiviteleri de olamayacağı için sistemi eleştiremezler. böylece :

    * zengin daha zengin olarak istediği politikacıyı başa getirir.
    * politikacılar koyunları güder ve oyları toplar.
    * zengin abiler ve politikacılar mutlu mesut yaşarlar.
    * asgari ücret alanlar da sistem ve din kölesi olup çükleriyle oynarlar. çoğalırlar. öbür tarafta kendilerine vaat edilenlerin hayaliyle yaşarlar ve mutlu olurlar.

    kurtar bizi (bkz: bombacı mülayim)

  • %20 ile türk kızlarına göre olmadığım sonucunu veren test.

    çok da fifi. fransız kızları iyidir. (ama afedersiniz taharet almıyorlar)

  • savaş ortamında halka milli bilinç kazandırmak, insanları milli mücadele ortamına hazırlamak gibi görevler edinen ve hayatlarını bu uğurda harcayan milli edebiyat dönemi yazarlarından biri olarak "bunları çocuklar da okur, psikolojileri bozulur. " gibi bir düşüncesi olduğunu zannetmiyorum. ömer seyfettin çocuklar için hikayeler yazan bir yazar değil, bir milletin kurtuluşu için çabalayan bir aydındı. dönemin çocukları da akşama kadar snapchatten köpekli fotoğraf paylaşan ergenler değil, 15 yaşında savaşmak zorunda kalan, cephede şehit düşen yiğitlerdi.

    günümüz şartlarında bazı hikayeleri çocukların psikolojisini olumsuz etkileyebilir zaten bu hikayeleri ilköğretim çağındaki çocuklar için basılan seçme hikayeler kitaplarına alınmıyor. tabi burada yayıncılara güvenmek yerine ailenin kontrolü önemli. kaldı ki ömer seyfettin hem içerik hem de üslup olarak ilköğretim çocuğu için ağır bir yazar. liseye kadar okunmaması daha olumlu.

    ekleme: bence de burada sorun meb talim terbiye kurulu ve bu kurula sorgulamadan uyan öğretmenlerde. yakın zamana kadar ortaöğretim 100 temel eser listesinde yusuf atılgan'ın "anayurt oteli" de bulunuyordu. öğretmenleri dinlemeyen kurul, veli tepkileri üzerine 2008 yılında geri adım atıp bu eseri listeden çıkardı.

    ömer seyfettin'in hikayeleri ilköğretim 100 temel eser listesinde değil ortaöğretim 100 temel eser listesinde bulunmakta ve meb tarafından ilköğretim çağındaki çocuklara ömer seyfettin'in sadece "yalnız efe" eseri önerilmekte. ben lise öğretmeni olmama rağmen 9 ve 10. sınıflara yıllık kitap listesinde ömer seyfettin hikayeleri önermiyorum. gerçi benim önermeme sebebim içerikten ziyade üslubun ağır gelecek olması. 11. sınıfta milli edebiyat konusunu da işleyeceğimiz için ödev listeme ekliyorum.

  • kavga için 10 yıl verildiğini düşünenler var sanırım. cezadaki en büyük kalem "kişiyi silahla hürriyetinden alıkoyma". kişiyi evine çağırıyorsun, arkadaşlarınla beraber biber gazı sıkıp, zorla bir odaya kilitleyip, hep beraber dövüyorsun. sokak kavgası değil bu olay. biraz okuduğunuzu iyi anlayın ve değerlendirin. o odada kızın kaçacak hiçbir yeri yok ve tek başına kaldığı için kızı orada dilim dilim kesseler kimsenin haberi olmayacak.

  • 80 yaşındaki sevin teyzenin bir gün barbaros bulvarında karşıdan karşıya geçmesi gerekir. sevin teyze, hem görmekte hem de yürümekte zorlanmaktadır. dolayısıyla karşıdan karşıya geçmek onun için çok zordur.

    kendisine yardım edecek birini arar gözleri. derken gözüne genç bir delikanlıyı kestirir. hemen yanına gider :

    sevin teyze : evladım seninle karşıya geçebilir miyim?
    delikanlı : peki teyze.

    beraber karşıya geçerler.

    sevin teyze : teşekkür ederim evladım.
    delikanlı : ne demek teyzeciğim. asıl ben size teşekkür ederim.
    sevin teyze : neden evladım?
    delikanlı : ben körüm.