ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kitaplığından ödünç kitap vermeyen insan
-
çalıştığım iş yerinde bir arkadaş vardı. benden yaş olarak 5-6 yaş falan büyük. aşırı derecede kitap okuyan birisi ve kitaplarını hiç yıpratmaz. okuyup bitirdiği kitabı rafa koy sıfır kitap diye satarsın o derece güzel bakıyor. bir gün elinde frp türünde bir kitap gördüm. oradan bir sohbet başladı. normalde hiç kimseye kitap vermeyen adam serinin ilk kitabını bana getirdi verdi. okudum bitirdim. bitirdiğim günün ertesi günü teşekkür edip iade ettim. bir sonraki gün üçlemenin geri kalanını getirdi. onları bitirdim verdim. bir üç tane daha getirdi.(kitaplara kendimden daha çok dikkat ediyorum emanet diye) bu sefer iade ederken yanında serinin yeni çıkan kitaplarından bir tane hediye ederek teslim ettim kitaplarını. abi adam bugüne kadar kime kitap verdiyse geri gelmemiş. benden anında geri alıyor, bir de teşekkür maksatlı yeni kitap hediye edince adam; yarın sırt çantası, torba vs şeyler getir işe gelirken abicim dedi. sordum neden diye. sen getir, sorma dedi. getirdim, iş çıkışı bindik otobüse, gittik onların eve. adam kütüphanesini açtı yemin ediyorum kitapçı açarsın. bi oda dolusu kitap. ağzına kadar kitap dolu. yerlerde, raflarda, dolaplarda her yer kitap. istediğin kadar kitap alabilirsin abicim. tek tek getirmekle uğraşma, hepsini bitir öyle geri getir dedi. yani adam olun. aldığınız kitabı geri verin. kimse size kitaplarını vermek zorunda değil. insanlara nasıl davranırsanız benzer şekilde karşılık alırsınız.
mesajınız var yeşili
-
görmediğim, beklemediğim şey...
beni anca annem babam arar.
bana mesajı sadece bankalar, telefon operatörüm ve cumaları ehl-i müslim kalmış bikaç kişi atar.
mail box'ta trendyol, bukombin ve daha nicelerinin reklamı vardır.
feysbukta bildirimlerimin çoğu lanet olasıca oyun istekleridir.
işin kötüsü sokakta tanıdığın biriyle burun buruna gelsen de görmezlikten gelenler vardır.
varsın ekşiden mesaj da gelmeyiversin. ben hala oksijen alıp karbondioksit vermeye devam ediyorum işte daha ne olsun.
h&m'deki balmain izdihamı
-
1:07'deki nur yerlitas'la fatih urek mi lan?!
öğrenci evinde yaşanabilecek en dumur olaylar
-
sabah evde cm ( championship manager ) oynarken bırakılan arkadasın , ertesi gün eve gelindiğinde aynı sandalye de cm oynarken bulunması , arkadasın "oğlum bak ronaldinho yu figo yu aldım diye sevinmesi" ancak sınavını kaçırdıgını öğrenmesi ile üzülmesi ,yine de " zaten calışmadıydım stavridis i alıyorum hacı" söylemiyle oyununa devam etmesi.
(ps: söz konusu arkadas 48 saat ara vermeden cm oynamış kendi çapında bir rekora imza atmıştır)
21 cm'nin üstünde 5 saat zıplamak
-
lan allah belamı versin topuklu ayakkabıdan bahsettiğini entryleri okuyunca anladım. içimin bu kadar fesat olduğunu bilmiyordum. kız çok fena gaf yapmış yalnız, yazık.
pazar akşamı banyo yapıp bizimkiler'i izlemek
-
pazar akşamı annenin yaptırdığı sıcak banyo sonrası pamuktan havlulara sarmalanmış halde bizimkiler'i izlemenin geriye dönüp baktığında hayatının en güzel anlarından biri olduğunu fark edersin. bir tür ritüeldir.
mahsun kırmızıgül
-
tam boykot edeyim diyecekken zaten hiçbir şarkısını dinlemediğimi, hiçbir filmini izlemediğimi farkettiğim sanatçı. kimdi lan bu?
bein sports'un ödeme yapamayacağız açıklaması
-
müşterilerden hala yüzsüzce para tokatlamaya devam eden şirket, ödemesi gereken parayı ise ödemeyeceğini söylüyor. böyle komedi görmedim, şimdi üyeleri bana maç yayını vermiyorsun ben de sana ödeme yapmam dese avukatları ile beraber binlerce insana taahhütünüz var icra yollarız diyecek olan araplar, kendi ödemesi gereken yükümlülüğe ise ödemeyeceğiz diyorlar.
asgari ücretin 100 dolar altı olduğu dönem
-
aynı zamanda pek kimsenin asgari ücret almadığı,
örneğin bir işçiye asgari ücret veririm dediğiniz zaman gülerek uzaklaştığı,
insanların gerçekten 'maaş' aldığı,
inanmazsınız belki ama maaşla kahvaltılık bile alınabildiği,
ve şaka değil bak gerçekten emekli ikramiyesiyle ev alınabildiği dönemdir.
emekli ikramiyesi ve ev.
@malibudur ve @kasmayagerekyok nickli arkadaşların hatırlatması üzerine;
dolarda da bir enflasyon olduğunun ve doların alım gücünün de seneler içinde azaldığının, o günün 100 doları ile bugünün 100 dolarının da aynı şeyi ifade etmediğinin altını çizmek gerekir.
buradan
artan dolar miktarını ve haliyle doların değerinin düşüşünü görebilir,
buradan da
yıllara göre aşağı yukarı bir hesaplama yapabilirsiniz ki asgari ücretin dolar bazında da değer kaybettiği çok net görünüyor.
edit: ekleme
sibel önder
-
işi gücü entry sildirmek olan "avukat"lara örnek olasıdır.