hesabın var mı? giriş yap

  • canı istediği ya da taraftarın yarattığı atmosferin havasını yakaladığı zaman dünyanın tartışmasız en yaratıcı forvetlerinden biri haline gelebiliyor. fenerbahçe formasıyla şampiyonlar ligi'nde milan, psv maçlarında rakibi maymun etmesi, ligde ise koray avcı'yı bir güzel pazar akşamında domates biber almaya yollaması, sonradan oyuna girdiği 4-0 lık galatasaray maçında, bir gol atıp bir de şık gol attırması, aynı maçta song ve mondragon'u çalımlarla çimlere uzandırarak çaresizlik yaşatması ülkemizde bize izlettiği belli başlı güzellikler.

    uçuk bir adam, adaptasyon sorunu var.ama yine de son aylarda fransa milli takımını taşıyan isimlerin başında geliyor. ayrıca premier lig'de de gol krallığına oynaması takımının kötü performansıyla ters orantılı çizgi yakalamasına neden oldu.

    her şey bir yana, futbol hayatının bir döneminde türkiye'de özellikle de fenerbahçe'de bulunmasından büyük mutluluk duyduğum fransız futbol ikonudur kendisi.

  • eğer gece ağrılarım yoksa,
    vücudum uyuşmamışsa uyuyabilmişsem;
    gece mide bulantısıyla uyanıp kusmamışsam, sabah yemek yiyebilmişsem…
    aynaya baktığımda saçlarım varsa ve kaşlarım kirpiklerim.
    ne çok şeye sahibim?

    ne çok şeye sahibim.
    bu dünyada su içerek aldığım kemoterapi ilaçlarını atmam gereken fakat bir yudum su içemediğim, çünkü midemin almadığı zamanlar da yaşadım.

    normalliğin, rutinin sihrine hep inandım. ancak standart donanımlara sahip her insan gibi düzgünce uyuyup uyandığım dağınık saçlı sabahlarımı çok özledim. çok özledim.

    bir sabah kanser oluyorsunuz ve söylendiğiniz tüm normalleriniz hastanenin camlı vitrininde unutulmuş kurumuş bir çiçek gibi solup gidiyor.

    kemoterapiye gittiğim günlerde hastanenin camlı vitrininde, sevinçle yollanmış ama sahibine ulaşamadan solmuş çiçekleri her gördüğümde aklıma kendim geliyor.

    kendime not: yaşamanın kolay olmadığı bu hayatta en önemli şey kendimim. vitrinimdeki çiçekleri asla soldurmayacak, kendimi asla söndürmeyeceğim.

  • erdemir demirçelik fabrikasının nimetlerinden sadece biri. ben memur çocuğuyum çok net hatırlıyorum babam hep şunu derdi: bir işçi maaşı iki memur maaşıyla aynı. o yılları takiben ülke de yaşanan ekonomik kriz sonrası ciddi oranda düşen araba satışları birçok bayinin kapanmasına yol açmıştı. sadece iki küçük ilçe hariç heryer kan ağlıyordu. biri ereğli diğeri karabük (karabük'te otomobil bayiisi yoktu herkes eregliden alıyordu). iki demirçelik fabrikasında çalışan işçiler çatır çatır araba aldılar, yazlık aldılar ev aldılar. tam bu zamanlarda yine okkalı zamlar da aldılar yüzde otuz civarı. birde kırklı yaşların basinda emekli olup tazminatları da aldılar bir çoğu. aslında kanayan bir yaraydı bu. çünkü fabrikalar kâr edemiyordu yüksek işçi maliyetlerinden dolayı. karademir'in özelleştirilme süreci böyle başladı. şimdi fabrika kimin belli değil (özel haddehane sahipleri diyolla ben demiyorum). erdemir yırttı bu süreçten mantıklı yatırımlar yaparak. sonuçta arkasına orduyu almıştı. kardemir için aynı şey olmadı malesef. tüketildi ve satıldı. neyse konu sapmasın, hala ereğli alım gücü olarak türkiye'nin en güçlü ilçelerinden biridir (bakın ilçe diyorum illllççççeeee). orada asla kapanmaz adidas mağazası.

  • görende turist geldiğinde bağcıları geziyor sanacak. adamlar karpuzun içini yiyor kabuğunu da bize atıyor. türkiye'de öyle koylar var ki sadece tekne ile gidiliyor. içinde türk yok.

  • (bkz: buyrun benim)

    yaptığım yanlış seçimlermiş de falan ahahaha

    herkesi kendiniz gibi başkalarının varlığına bağımlı ve/veya amsalak tiplerden sanmasanız hayatınız daha güzel olacak aslında ama neyse...

  • futbol hastası ispanyol bir arkadaşım vardı. barcelona alt yapısında çocukların nasıl bir kafa yapısıyla çalıştırıldığını anlatmıştı. her idman sonrası hocaları çıkıp o gün iyi çalışan oyuncuların adını sayar, "sizler bugün ekstra antrenman yapmayı hak ettiniz. diğerleri evlerine dönsün" dermiş. şimdi daha iyi anlıyorum bu adamlar neden bu kadar başarılı. bizde ekstra antrenman ceza olarak görülür. onlarda ödül.

  • levyeyle mi cikacakti amk dedigim insan. baska neyle cikacak olm, mal misiniz? (duz adam taylan)

  • rotring rapid
    faber castell super fine

    kalem-uç işbirliğinde 27cm'lik 31 çizgi çizildiğinde 0,5cm uç tüketiliyor.

    27x31=837 cm,837 santimetrelik kullanımda 0.5 cm uç tüketiliyor.
    1674 santimetrelik kullanımda 1cm uç tüketilir.
    bunu 1km çizime oranlarsak;
    60cm uzunluğunda uç tüketilir.

    bir kutu faber castell super fine (24lük) 24 adet 7.5cm uzunluğunda uç içermekte.

    24x7,5=180
    kutudaki tüm uçları uç uca koyarsak 180cm eder.

    bu hesaplara göre 1 kutu uç ile 3km çizilebiliyor.
    100km'de 34(aslında 33 küsür) kutu uç tüketilir.

    söz konusu ucun tanesi 1tl.
    100km uzunluğunda yazı yazmak veya çizgi çizmek isteyen bir rotring rapid kullanıcısının uç maliyeti 34 lira olacaktır.
    40 yapmıyor malesef:(
    not:uç kırılmaları ihmal edilmiştir.

    vw golf'ün sitedeki teknik verilere göre genel yakıt tüketimi 5lt/100km.
    benzine 5tl kabul edersek;
    golf'ün yakıt maliyeti 25tl.

    sonuç:vw golf,kalemden bile az yakıyor.
    (bkz: swh)

    debe editi:
    (bkz: larende anadolu lisesine kitap topluyoruz)
    (bkz: antalya'daki yoksul aileye yardım kampanyası)