hesabın var mı? giriş yap

  • o'connor, amerikan edebiyatında seçkin bir yer tutan güneyli yazarlar geleneğine bağlıdır tıpkı faulkner, capote, tennesse williams gibi. o'connor da onlar gibi güneyin kendine özgü tutuculuğu ve duyarlıkları üzerinde yaşadıkları çetin toprak parçası kadar kıraç insanları aile-içi ilişkilerinden başlayarak komşuluklara oradan da toplumsal vahşetlere kadar irdeleyip anlatmıştır.

    o'connor'ın yalnızca güneyliğin sınırları içerisinde kalmasını sağlayansa başta din olmak üzere bütün değerlerin sahteleştiği bir dünyanın sözcüsü durumundaki yarı-inançlı kişilerini neredeyse zehirli bir dille anlatmasıdır. yalnızca ortak sahtelikten paylarına düşenle ölümü ya da öldürülmeyi hak ederler. haklarında suçlu, haksızlıklarında masum olabilirler.

    "edebiyatçı işini bitirdiğinde geriye açıklanamayacak bir gizem kalmalıdır." diyen o'connor'ın sanat anlayışının anahtarı da bu tümcede gizlidir. ne diyelim okumaya girişene ve o anahtarı bulabilene ne mutlu.

  • afedersiniz ama 55'inden sonrası için bu hayali kuruyorsanız beyninizi zikeyim. etrafımda herkesin emeklilik hayali buydu. ulan dedim ben manyak mıyım emekliliği bekleyeyim. delilik yaptım ve gemileri yakıp taşındım. 2 senedir hayatım huzur ve güzellikle geçiyor.

    demem o ki emekliliği beklemeyin. karartın gözünüzü ve genç yaşta yapın bunu.

  • efendi adam mesaj atar.

    -merhabalar nasılsınız acaba.
    -sie amk tacizcisi bir de üniversite okumuşsun.

    cinayet şüphelisi, dayakcı mesaj atar.

    -tekten gireyim mi sana
    -olur al sana konum al al al.

    eyvallah hanımlar.

  • ergenlik yıllarımızın kabusu sevimli tontonlar. sigara içmenin çok havalı ve heyecanlı olduğu ergenlik döneminde çeşmealtı'nda sigara içmek için bulduğumuz tekne ile açılıp denizde bira sigara keyfi yapma kararımızın orta yerine aniden teknenin yanında belirerek sıçan efsaneler. tam kıçtan takma 9 beygir tekne ile acık açılıp motoru durdurmuşuz, sigaralar yakılmış efesler zuladan çıkmış, hop denizden fok sürüsü gibi içlerinde babamın da olduğu bir amca ekibi çıkıveriyor. vay arkadaş biz tekneyle zar zor gelmişiz siz ne ara bu kadar yüzdünüz.

  • planlanan hizmet neymiş acaba. allah aşkına ne planladınız bir söyleyin.

    ayrıca yaklaşık 110 bin personeliniz var. fazla fazla maaş versek, mesela adam başı 9 bin lira desek 1 milyar etmiyor. nasıl oluyor da %96 sı maaşlara gidiyor. allah aşkına biri anlatsın bana.

    edit: arkadaşlar uyardı, sen aylık hesap yapmışsın ve 5 bin lira maaş dediler.doğru.

    5 bin liradan 110 bin personel aylık 550 milyon lira.
    yıllık 6 milyar 600 bin lira.
    eee yine nasıl oluyor da bütçenin %96 sı maaşa gidiyor.

    edit 2: sigorta ve vergiyi unutmuşuz.
    adam haklı o zaman bu para yetmez tabi aq. 20 milyar olsun en az.

    en güzeli imam hatipler kapatılsın ben de kurtulayım devlet bütçesi de.

    edit 3: imamlar vergiden muaf olabilirmiş, hesap çok karıştı, daha da hesaplamam. ben yokum bu işte arkadaş.

    neymiş, diyanetin hesabına karışmayacakmışsın.