hesabın var mı? giriş yap

  • "seven anne çocuğuna yalnız başına yürümeyi öğretir. çocuğuna gerçek bir destek veremeyecek kadar uzaktadır ama kollarını ona doğru uzatır. onun hareketlerini taklit eder, sendelediğinde onu kucaklayacakmış gibi hızla eğilir; böylece çocuk yalnız yürümediğine inanabilir. daha fazlasını da yapar. yüzü bir ödül, bir teşvik işareti verir. böylece, çocuk gözleri yolundaki güçlüklere değil annesinin yüzüne sabitlenmiş biçimde tek başına yürür. kendisini tutmayan kollardan destek alır ve durmadan annesinin kucağına sığınabilmek için uğraşır. tam da annesine ihtiyacını vurgularken, yalnız yürüyerek aslında bir yandan da onsuz yapabileceğini ispatladığının pek de farkında değildir"
    søren kierkegaard

    kierkegaard 1846'da, yani margaret mahler henüz dünyada bile değilken, gözlemleri ile ayrılma bireyleşme sürecini belki kendi de farkında olmadan böyle betimlemiş.

    bu metni tüm ikili ilişkiler için şablon olarak kullanmak mümkün. nispeten sağlıklı bir ayrılma bireyleşme süreci geçiren kişi, sevdiği nesneleri özgür bırakmayı bilir. ihtiyacı olduğunda onun yanında olacağının ve ona ihtiyaç duyarsa yanında olunacağının farkındadır. birine ihtiyaç duyabileceğini ancak o kişi olmadan da varlığını sürdürebileceğinin içsel bilgisine sahiptir. zaten bunun aksi her durum, hem bağımlı pozisyonda olan kişiyi ezer hem de bağımlı olunan kişiyi boğar, sırtına ağır bir yük yükler, ilişkide asimetri gelişir. dengesi bozuk lata, bir yerde devriliverir.

  • windows xp'nin varsayılan* teması olan lunanın varsayılan duvarkağıdı resmi. orijinali "bliss.bmp"dir, türkçeye "manzara" olarak çevrilmiştir. mavi-yeşil ağırlıklı renk şeması, luna'nın renk şemasıyla uyum içersindedir ve windows xp'nin reklam ve pazarlama politikasında önemli rol oynamıştır.

    bliss, california'da napa bölgesinin asma bahçelerinde, fotoğrafçı charles o'rear tarafından çekilmiş. fotoğrafçı, napa vadisinde ikamet etmekte olup zaten daha önce 1979 yılında da national geographic dergisinin "napa, valley of the wine" başlıklı makalesi için de napa'nın asma bahçelerini çalışmış.

    fotoğrafın çekildiği arazinin yaklaşık koordinatları, google maps'e göre aşağıdaki gibi:
    http://maps.google.com/…=0.028509,0.054932&t=h&z=14

    hemen oraya gidip piknik yapmak gibi bir fikriniz varsa, üzülerek söylüyorum, yatar. nedenine gelince; charles o'rear'ın asıl ilgi alanı, napa arazisindeki üzüm asmalarıydı. fakat fotoğrafın çekildiği yıllarda -90ların sonu- "bliss.bmp" resmindeki tepelere asma bitleri* dadanması nedeniyle o parseller ilaçlanıp nadasa bırakıldığından arazi boştu. bliss'in fotoğraflandığı tepelere bugün giderseniz, muhtemelen şöyle bir manzarayla karşılaşacaksınız:
    http://www.goldinsenneby.com/am.jpg

    "gerçek" bliss'in akıbeti hakkında daha fazlası için, 2007 yılında goldin+senneby'nin "paris was yesterday" sergisi için hazırladıkları çalışmanın sayfasına bir göz atabilirsiniz:
    https://goldinsenneby.com/…ractice/after-microsoft/
    https://vimeo.com/118432664

  • babama şakasına " bizim yatta arkadaşlarla bi parti yapalım uyar mı ? " dedim , " arkadaşların kim ? " dedi. bizim yat var galiba lan. dur bakalım.

  • (bkz: kanzuk) hahaha! nereye yazsam uyuyo lan. hiç de tanımıyorum kendisini, ne de yediği naneler umrumda. baktım herkes her yere kanzuk yazıyo, boş yer buldum mu basıyorum kanzuğu!

  • günümüzde hapisteki insanların genellikle askerler, gazeteciler ve üniversite öğrencilerinden oluştuğunu, tecavüzcü ve şişçilerin dışarıda dolaştığını düşünürsek çok da doğru olmayan önermedir.

  • ilginç neden-sonuçlar barındıran dizi.

    gelin kuzey-güney ilişkisine bir göz atalım;
    -kuzey; hayali olan askerlik mesleğini yapamadı, çünkü hapisteyken yaralandı.
    -kuzey; hapse girdi, çünkü güney'in yaptığı kazayı üstlendi.
    -güney; kaza yaptı, çünkü kuzey çok alkol almıştı ve arabayı kullanamayacak haldeydi.
    -kuzey; çok alkol almıştı, çünkü güney ile cemre'yi öpüşürken gördü.
    -güney; cemreyi öptü, çünkü daha önceden cemre onu dudaklarından öpmüştü.
    -cemre; onu öptü, çünkü güney cemrenin gözünden kuzey'in attığı kumu çıkarmaya çalışırken yakınlaştılar.
    -kuzey; cemrenin gözüne * kum attı, çünkü güney cemre ile onun öpüşmesini kesmişti.
    -güney; cemre ile kuzey'in öpüşme anını yarıda böldü, çünkü kuzey gözlerini kapattı.
    -kuzey; gözlerini kapattı, çünkü oyun icabı değil içinden gelerek cemre'yi öpüyordu.
    -kuzey; cemre'yi öpmeye hazırlanıyordu, çünkü şişe çevirmece oynuyorlardı.

    bence bu dizide tek suçlu var; o da şişedir abicim.*