hesabın var mı? giriş yap

  • ee bu isler boyledir iste. sen turban yasagini okul tarihin boyunca uygulamayip islamcilara kol kanat gererek demokrat oldugunu zannedersin ama ayni turbanli bacilar iktidari ele gecirince butun kurumsal kulturunu yerle bir edip universiteni cezaevine cevirirler. ha bu turkiye'deki sol liberal salaklarin daha da salagi icin:

    (bkz: tudeh)

  • birkaç ibiş yüzünden bütün insanları aynı kefeye koymak kitabevinde çalışan bir insana bir defa yakışmaz. ulan şunu anlayamadınız? meslekler, renkler, bölgeler kötü olmaz; insanlar kötü olur.

  • ilk dansözümüz olarak bilinen ince belli,güzeller güzeli bayan. zeki müren, akademi yıllarında adalet pee’ye aşık olur: "çil pavyon’da barın arkasında bir kadın. nasıl siyah, hafif şehla, enfes baygın bakışlar: adalet pee. platonik bir aşktı. o gözler için o bara çok gittim." bir çok filmde de rol almıştır aynı zamanda (deniz kızı, yanık kaval,uçuruma doğru...) irak elçisisinin eşi fahrüninisa zaid'in berlin'de düzenlediği kostümlü şark partisinde adolf hitler'e göbek atmışlığı vardır. pee soyadını 14 yaşında, amcasının eşinin kardeşi olan henry pee ile evliliği sonrasında aldı. evlilik sonrasında almanya'da gece kulüplerinde dans etmiş,gönüllere girmiştir.hatta denir ki hitler'in yaveri freglayr kendisine pek düşkündür. hitler’in yaverinden çok sayıda önemli bilgi alan emine adalet pee, türkiye’nin viyana konsolosu behçet öznayi'ye almanlar'ın paris'i işgal edeceklerini söyledi. bu son derece önemli bir bilgiydi zira henüz hiç kimse almanya’nın paris’i işgal etme cüreti gösterebileceğine inanmıyordu. emine adalet pee aynı gün ankara’yı da arayarak durumu bildirdi. türk elçiliği bu ihbarı değerlendirip ihtiyatlı davrandı ve o tarihte paris’te bulunan türk vatandaşlarını durumdan haberdar ederek istedikleri takdirde güven içinde türkiye’ye dönebileceklerini söylediler.

    bir gece iki nazi subayı emine adalet pee’nin yanına gelerek hitler’in propaganda subayı ve sağ kolu goebbels’in kendisini görmek istediğini söylediler. emine adalet hanım telaşlanmış hatta korkmuştu. goebbels’in ihtişamlı malikanesine geldiklerinde çok iyi karşılandı. goebbels, pee’den almanlar için casusluk yapmasını öneriyordu. hatta amerika’ya gidip bir türk dansözü kisvesi altında amerikan istihbaratına sızmasını istedi. pee, goebbels’e bu teklifini düşüneceğini söyleyerek malikaneden ayrıldı ama hiçbir zaman almanlar için çalışmadı. 1942 yılına kadar öğrendiği her şeyi ankara’ya bildirdi. 1942 yılında bir hava saldırısında kocasını kaybedince ülkesine dönmeye karar verdi. (bu bilgi kemal özdemir'in, ‘oryantal göbek dansı adlı kitabından alıntıdır)

    ben sadece "ne hayatlar var" demek istedim. mata hari'nin kulakları çınlasın.

  • doğma büyüme eskişehirliyim.

    teyzemler ve halamlar bursa'da oturuyor, halamın kocası enişte bulgaristan göçmeni.

    kuzenler de doğma büyüme bursalı. teyze tarafı çarşambada, hala tarafı hürriyette oturuyordu.

    çocukluğumda yazları bir ay falan kalmaya bursaya giderdik (yaklaşık 20 sene öncesi)

    o yıllarda eskişehirden bursaya gidince orası bize çok daha güzel geliyordu. hürriyette komşuluk vardı, yazdan yaza gitsek de orada arkadaşlarım vardı, çoğu göçmen çocuklarıydı. çok sevimli temiz mahalleydi. güvenliydi.

    çarşamba daha merkezi, daha güzeldi. apartmanın altında darmstad fırınını hatırlıyorum. her yer yeşil, her yer parktı. akşamları da kültürparka gidiyorduk. o yıllarda eskişehirde kültürpark gibi bir alan sanıyorum yoktu. ailece geç saatlere kadar dolaşır yorgunluk atar eve öyle giderdik.

    geldik bu güne;

    sanırım hürriyet çok bozulmadı ama çarşamba resmen suriye olmuş.türkçe tabela görmek zor. insan kalitesi çok düşük, çok kalabalık, eski rahatlık güvenli ortam yok.

    uzun uzadıya yazmak istemiyorum, kısacası semti mahvetmişler.

    teyzemler çarşambadan dikkaldırıma taşınarak biraz olsun nefes aldılar.

    eski güzel bursa yok.

    şimdi kuzenler nefes almaya eskişehire geliyorlar.

    güzel bursamızı el birliği ile mahvettiler. ve kimse bunu nufus artışıyla sanayiyle göçle falan izah edemez. 20 yıl önce de bursada sanayi vardı, 20 yıl önce de bursa göç alıyordu.

    eski güzel bursa kötü niyetli insanlar tarafında bu hale dönüştürüldü.

    şimdi konuyu siyasete çekmiş olmak istemezdim ama eskişehirde yerelde büyükerşen'e oy atarken aklımdaki şey "eskişehir de bursa gibi olmasın"dı.

    uzun lafın kısası genç sayılabilecek bir yaşta olan ben, kötü yönetilen bir şehrin nasıl kötüye gittiğini, iyi yönetilen bir şehrin de nasıl iyiye gittiğini 15-20 yılda canlı olarak gözlemledim.

    bursa seçimlerinin bedelini ödüyor, eskişehir de seçimlerinin karşılığını alıyor diyebilirim.

  • ilkokul öncesi dönemler...

    "hakan peker'in son kasedi çıktı" haberini duyunca "son kasedi çıkmış, başka kasedi çıkmayacak artık" diyerek ağlamıştım. hadi son kasedinden kastedileni yanlış anlamam önemli değil de hakan peker be abi..

  • 2014'lü yıllardır. her allahın günü oha bu ne sis diyorum pencereden kafamı uzatmamla olayın sis olmadığını anlamam bir oluyor.
    bir tek ben mi doğalgazla ısınıyorum oğlum memlekette?