hesabın var mı? giriş yap

  • her diplomatik kriz sonrası mp'de bana dalınan oyun. ulan ülkenin koca yükünü ben sırtlıyom ya sokacam uluslararası ilişkilerinize. uygur türkleri meselesinde önce çinliler daldı şimdi de ruslar peşimi bırakmıyor. kazasız belasız 1.5 saat direksiyon sallamışım oyun saatine göre 21 saate denk geliyo sanırım yükümü teslim etmek için şehre girmeme dakikalar var adamlar bağcılarda köşe de bekleyip yol kesen tinerciler gibi yolumu kesip yüküme zarar veriyor. anasını sikicem dünyanın az kaldı.

  • kayınçosu cem yılmaz sahneye eşofmanla çıkınca neden kovmadığını merak ettiğim kişi. cem yılmaz'ın 19 yaşındaki bir çocuktan ne gibi bir üstünlüğü varmış ki sahnede eşofman giyebilme hakkına sahip olabiliyormuş acaba, anlatsın da dinleyelim.

    edit: geç gelen imla

  • bir elmas örneği ile açıklamak gerekirse;

    kömürle kaplıyken çok da değerli gibi görünmez. hoyratça kullanılabilir ya da fırlatılabilir. sıradandır, elinize ilk aldığınız an samimi olabilirsiniz çünkü gündelik bir değeri vardır ve kendiniz olabilirsiniz. sizi beğenmesini, istemesini ya da sizde kalmasını arzulamazsınız. oysa işlenip, düzgün kesim yapıldığında elmasa dönüşür. o zaman elinize aldığınızda sizin için çok değerlidir. çok dikkatli tutarsınız hatta çoğunlukla uzaktan bakıp seyredersiniz. sizin olmasını istersiniz, sırf size yakışsın diye en güzel tavrınızı takınır, en güzel makyajınızı yapar ve en güzel kıyafetlerinizi giyersiniz. o size alışıncaya kadar, sizi kabulleninceye kadar kendiniz gibi davranamazsınız. kasılır ve en iyiyi oynamaya çalışırsınız.
    gerçekten hoşlanılan kişiyi bulduğunuzda da binlerce kömür arasından elması bulmuş gibi olur, uzaktan izlemeyi tercih edersiniz. çünkü öyle değerlidir ki asla sizin olamayacakmış gibi gelir. asla sizi görmeyecek, sizin ona baktığınız gibi bakmayacakmış gibi gelir. o an kendinizi basit bir çakıl taşı gibi hissedersiniz. elmasın kendi parlaklığından asla göremeyeceği kadar sönük. ya da elması ellemekten korkan bir çulsuz gibi... oysa sadece bir elmastır. sadece iyi kesim yapıldığı için değerlidir. yerin altından çıkarılmış bir kömür parçası.
    sözün özü; kaybetmeyi göze alamayacak bir korkaklık, hiç elde edemeyecekmiş gibi umutsuzluk, kendini beğendiremeyecekmiş gibi güvensizliktir.

  • bu devleti yönetenlerin ayıbı. guvenilirliklerini kaybetmeleri muhalefetin suçu degil. tüik in enflasyon oranı işsizlik aciklamalari malum covid döneminde açıklanan sayılar malum. bunun gibi birçok örnek varken kimse neden inanmıyor diyemezsin
    ayrıca devlet değil akp nin açıklamaları olacak.

  • adama helal olsun.

    hem parasını kurtarmış hem de toplum zararlısı iki şerefsizi eşek cennetine gönderip insanlığa fayda sağlamış. eminim ikisinin de 10ar 20 ser suç kaydı vardır.

    keşke herifleri kaçarken değil de, hayatı için mücadele ederken gebertseydi. umarım az bir ceza ile yırtar.

    edit:imla

  • evrim teorisinden tiksindiğim tek yer ekşi sözlüktür. işte bunlar hep oksimoron. cahile fikrini söyleme özgürlüğü verilince 5061 entry boyunca sıçar. sana da o boku koklaması kalır. lütfen evrimleşip göğsünüze inen bakterilerle savaşmak için yeni bir antibiyotik içmeyip ölün. kalıtımsal hastalıklarınıza çare aramayın, genetik biliminden yardım almayın. lütfen sadece otla çamurla, dövülmüş sarımsakla falan tedavi olun. sözünüzün eri olun. allah ne verdiyse yaşayıp ölün lütfen çok rica edicem. tıbba topyekün düşman olun, reddedin... tıp, allaha şirk koşmaktır. cehennemliktir. allahın verdiği ecele müdehale etmek haddinize mi, lütfen ölün.

  • merve oflaz'ı izledikçe guus hiddink'in meşhur sözü aklıma gelen program.

    birisi hiddink'e sormuş; "yıldız oyuncularla çalışmak zor değil mi" diye.

    hiddink cevap vermiş; "yıldız oyuncularla çalışmak hiç zor değildir, zor olan olmadığı halde kendisini yıldız sanan oyuncularla çalışmaktır."

  • her yarışmacı elendiğinde kazandığı yarışmalar, kazanç sonrası sevinçleri falan gösterilirdi. anıl giderken düşüp ayağını kırışı ve donk diye kafasını vuruşu gösterildi.

    adam sakatlanıp yatmaktan başka bi şey yapmadı ki dklajglasşfag.

  • üçüncü iç denizim, beş günlük kızım. kızımın adı. özgür'ü de var, o zaten doğuştan öngeliyor bizde.

    gökdeniz, üçüncü kızım. bildiğim her şeyi unuttuğum babalık hakkında. her şeyi yeniden öğrendiğim kızım, içdenizim.

    üç tarafı denizlerle çevrili bir adamım şimdi sayesinde. * **coğrafya bilgim bundan ibaret, kendi kendime yetiyor özkaynaklarım. canım kızım, canım.

    burnu bana benzerse ilerde üzülecek, ablaların küçücük çünkü burnu. olsun, canı sağolsun hem.
    kakası pembe olacak diye bakıyorum her seferinde. olsun. süt kokuyor kakası zaten. varsın pembe olmasın.

    gözlerimin içine bakıyor beş günlük, ben sahi kaç yaşındayım.

    olmasaydım olmazdı, olmasaydı ben nerden bilecektim yeniden bu heyecanı.

    eline çorap geçiriyoruz eldiven yerine. üçkiloüçyüzksengram mutluluk.

    gökdeniz, içdenizlerimin sonuncusu. kızım.
    hoşgeldin.

  • kimsenin hayatında bir seçenek olmayın sevgili yazar arkadaşlarım. bu yüzden onu mu seçti bunu mu seçti, bana şans verecek misin? yok aramızdaki şeye şans vercek misin falan bunlar anlamsız şeyler. birinin hayatında bir seçenek olmaktansa gitmek daha mantıklıdır.