hesabın var mı? giriş yap

  • diyet yapmak, estetizm ve magazin kulturun yukseli$i, kar$i taraftan obezitenin kitlesel bir problem olmasi ve yayginla$masi ile yeni turemeye ba$ladigini gordugum hatun tur ki$iler.
    bu hakki onlara $i$manlar, aslinda sadece $i$manlar da degil, zayif boyle ip gibi olmayanlar, herkes verdi. gotleri kakti bu tip hatunlarin...
    dikkat ediniz.
    etrafta her tarafi dokulen, bariz cirkin, son derece tahta hatunlarda bir afra tafra var dostlarim. ulan bakiyorum boyle bir katrin zeta cons havalari, liv teylirmi$casina bir salinmalar, bir haller. benim aklimdan kolundan tutup (kirmadan) bir kebapciya goturerek 2 lokma bir et yediresim geliyor bakarken... bunlar kaf daginin prensesleri.
    nedenk?
    zayif ya hanfendi ondan.
    giyiyorlar kolsuz badileri vesaire, zayifliklarini gosterecek $eyler, kemikleri sayiliyor, cildindeki bozukluklar bu yuzden vurgulanmi$, ustune kemikli bir burun, ama 45 kilo ya, cok guzel canim.
    hele hele toplu kadinlarin yaninda temelli bir halleri degişi$iyor. gune$ etrafinda donen gezegenin gune$e artistik yapmasi gibi... diyet muhabbeti duyulan her muhabbete atlama veya kacma, (ortasi yok) kendilerine "- kac kilosun?..." diye sorulmasini bekleme halleri... hissediyorum, eskiden guzel kiz guzel kizdi, kilo dedigin ayrica bir argumandi, bagimsizdi, $imdilerde sadece zayifligini guzellik sananlar turedi.
    ulan ufleyince kenara cekiliyorsun, asansorde yanimda, odundan siyrilmi$ kiymik gibi kaliyorsun... diyelim ki cok guzel olmu$un, istedigin oldu, sevgili buldun sevi$tin, nasil dol tutacan de cocugu nerenden cikaracan?

    zayifligin da bokunu cikardi kari milleti.
    bunu soylerim kisaca.
    kutle olarak degil, onun degi$tirdigi kultur olarak.

  • akp ve mhp oylarıyla daha fazla halk ekmek büfesi açılmasının engellenmesi üzerine imamoğlu'nun 40 minibüsü mobil büfeye dönüştürerek yaptığı manevradır. aklıma ikinci bahar dizisinde restoranı elinden alınıp ortada kalınca seyyar büfe açan ali haydar geldi. o da kanı bozukların hakkından böyle gelmişti. hey gidi... imamoğlu'nun tiviti: https://twitter.com/…glu/status/1347803801114218503

  • ciddiye alıp, örnekleyerek açıklama yapmak isterim.

    deprem haritalarını fayları boş ver. anlatacağım örneği dinle. türkiye haritasını düşün, bu türkiye 1000 km derinliğinde bir toprak parçası ve sola doğru gidiyor. benzer şekilde suriye de sağa gidiyor. yılda 3 cm gibi bir değer. rahat rahat giderken suriye ile birbirlerine takılıyorlar. bu takılma neticesinde 3 cm gidişler iptal ama gitme isteği gücü devam ediyor. çünkü arkasındaki kara parçaları ya da levhalar da onları itmeye devam ediyor. 5-10-50 yıl geçiyor arkadan uygulanan güç çok fazla. bu durumda 2 seçenek var. 1 türkiye ilerleyemediği için o kısımda yükselmeler görülür. enerji yatay gidemeyince karaları dikine yükseltir bu sayede dağlar oluşur. ya da biriken enerjiye daha fazla dayanamayan hat 50 yıldır ilerlenemeyen 150 cm lik mesafeyi tek seferde aşar. deprem böyle bir şey işte. yani aralarında beton doldurabileceğin bir boşluk yok. sıkış tepiş, aşırı sıkışık olduklarından zaten ilerleyemiyorlar. ülkelerin hareket etmesini durdurabilirsen depreme de çare olursun karşim. ama kim tutabilir türkiye yi.

  • -abla ya sen şimdi çalışıyosun ya, bana her ay 100 tl falan yollasana be hacı. üniversiteyi kazanmadan para biriktirmiş olurum işte.
    +ablacım ay sonuna kira, fatura derken benim kendime param kalmıyo ki.. ayrıca 2 maaş içerdeyim, yatırmadı şerefsizler napsak ki.
    - abla benim birikmiş var kenarda her ay 100 tl yollayayım istiyosan sana?
    + :((

  • apple'ın halk arasında spaceship olarak bilinen, kuzeydoğu cupertino'da inşa ettiği yeni kampüsünün resmi adı. nisan'da açılacak ve 12000 şanslı apple çalışanının buraya taşınması 6 ay sürecek.
    kampüsteki binalar toplam 17 megawatt kapasiteli güneş enerjisi panelleriyle kaplı, ve bu paneller binanın tüm enerji ihtiyacını karşılayacak. apple aynı zamanda bu arazide eskiden konuşlanan hp kampüsünde yer alan 500000 metrekare asfaltı yerel bitki örtüsü ve 9000 ağaçla değiştirdi.

  • topluca yemek masasına oturamama, toplu tasıma araclarında sürekli kulaklık takma (müzikli ya da sessiz) , odayı paylaştıgınız eşiniz ya da kardeşiniz var ise onlardan önce uykuya dalmak için onlardan daha erken yatma sebebi olan hastalık. hastalığım.
    aynı hastalığa sahip olmayanların "sana ne be benim sakızımdan , gıcık" diye çemkirmesine sebep olur ayrıca.
    (bkz: ölüyorum anlasana)

  • tribi iyice abartmak için..:

    - aa alp film başlıyor napıyorsun kulaklıkla..
    - yeni bir cd aldım izlerken onu dinleyeceğim..
    - saçmalama lütfen, film alt yazılı değil ki..
    - olsun ben dudak okuyorum..
    - müthişsin..(hemen veresim geldi)

  • 250 - 300 bin bandında çıkacağı ifade edilmiş. abicim yerli aracın halka faydası ne o zaman. hani yerli olur, vergisi olmaz falan. 300 bin tl'ye araç alabilen adam zaten tesla'ya da biniyor, mercedes'e de biniyor.
    yerli araç yine zengine hizmet edecek yani anladığımız kadarıyla. muadilleri 300 bin tl falan denmiş bir de. ulan yurt dışından ülkeye giren arabayla, bizim yerli aracımızın fiyatı nasıl birbirinin aynı olabilir yav?
    aydınlatacak olan beri gelsin.

    edit: saçma sapan cevaplar aldığım için entry'i düzenleme zorunluluğu hasıl olmuştur. arkadaşlar bakınız ben ülke para kazanmayacak ya da bu araç faydasız demedim. mercedes de muadili olduğu için yazmadım. bakın mala anlatır gibi anlatayım derdimi.

    bu aracın muadili mesela tesla cybertruck diyelim. bu araç amerikan malı bir araç. bu araç ülkesinde amerikanın yerli parası olan dolar üzerinden 40bin dolardan başlıyor. çünkü ülkenin aracı kendi ülkesinde gümrüğe tabi olmaz, kur farkı olmaz, vergileri düşük olur v.s.
    bizim çıkardığımız yerli aracın 300bin bandında çıkacağı söyleniyor ve bunun da açıklaması muadillerinin bu fiyat üzerinden satılıyor oluşu. şimdi yabancı marka muadillerinin 300bin liraya satıldığı aracın yerlisi de 300bin liraysa "bu nasıl yerli?" diyorum. bu aracın gümrüğü ve kur farkı olmaması gerekmiyor mu sizce de? ve vergisinin düşük olması.

    verdiğim mercedes örneğine gelirsek; halk içerisinde 300bin lira arabaya para verebilecek olan adam zaten istediği markaya binebiliyordur manasında referans örnek olarak mercedes yazdım. araba elektrikli falan filan buralara girmeye gerek yok. kastım buydu yani.

    şimdi bütün bu sebepler doğrultusunda halkın binebileceği ( en azından orta direk ) tabir edilen kesimin teşvikle falan filan alabileceği fiyatlara çıkmayacak olan aracın yerli araç olmasında nasıl bir yarar var halka? ülke ekonomisine elbette öyle ya da böyle bir katkısı olur.

    debe editi: arkadaşlar yüzlerce mesaj aldım. ve ortak fikre göre o zaman bu araca yerli araba demekle, kanuni markalı motosiklete yerli demek arasında bir fark yok. bazı motosikletler var ismi türkçe örneğin kanuni, asya motor, harput gibi. bu araçların parçaları çin'den ithal edilip montajı ülkemizde yapılıyor ve ithalatçı firma kendi ismini kullanıyor.
    bu aracın da bir farkı yok bunlardan o halde. evet ucuz olamaz çünkü tüm parçalarını dolar üzerinden satın alıyoruz. hepsinin de gümrük vergisi v.s. var. o zaman demek ki üretmediğimiz şeye yerli demeyeceğiz. umarım başlangıç için böyle olur da ileride kendimiz üretmeye başlarız.