hesabın var mı? giriş yap

  • kürt bölgelerinde gün içerisinde yalnızca gözleri açık yerel kıyafetler giyen kürdo-ninjaların yaşadığını öğrenmemize vesile olan çocuk.
    ayrıca ak-47 de yerel kıyafeti harikulade kombinlemiş.

  • kapadokya'da balona binme fiyatı 200euroları buluyor. bu ülke türk'e cehennem, turiste cennet. soygun düzenine birilerinin dur demesi lazım.

    edit: o balon bedavaya mı kalkıyor diye özelden yazan arkadaşlar, 10 kişi binse 1 saat gezse 37bin tl para ediyor, günde iki sefer diyelim 74bin tl para. boeing mi kaldırıyorsunuz amk? delirtmeyin adamı.

    edit: balona yeni binen bazı arkadaşlar 20-30 kişi olmadan balonu kaldırmadıklarını özelden iletmiş. ben hesabı size bırakıyorum arkadaşlar artık. vergi veriyor mu bu arkadaşlar bu arada elden euro mu sayıyorlar yoksa :)

  • mükemmel bir instagram canlı yayınıdır, her gece 00.30'u sabırsızlıkla bekletir. şu karantina günlerinde her şeyi unuttuğum bir saat yaşamama vesile olan programdır. aynı zamanda kimseyle bağ kuramadığım şu günlerde tüm mücbir sebepler ailesiyle duygusal bağ kurdurandır.

    mesela melikşah altuntaş'a bayılıyorum keşke kankam olsa <3 şimdiye kadar özel olarak hiç takip etmemiştim ama 2010lardan beri nerede hangi mecrada görürsem göreyim bir göz atıyordum yaptıklarına (yanlış hatırlamıyorsam mynete mi ne bir mecraya videolar çekiyorlardı bir kaç kişiyle. nerede olduğundan çok emin değilim ama ilk o videolarda görmüştüm.) bundan sonra net takipçisiyim. inanılmaz eğlenceli, benzetmelerine, esprilerine, entelektüel seviyesine bayılıyorum. bazen ama gözlerinden böyle derin bi üzgünlük geçiyor gibi hissediyorum. bir şişe chivas ile kapısını çalıp "amaaaan boşver be melik" demek istiyorum (kanka olcaz ya o bakımdan).

    bartu küçükçağlayan'a da bu kadar gülebileceğimi tahmin etmezdim. çok zor bir karakter gibi gelirdi bana. egosu yüksek, biraz da huysuz gibi. ama şimdi izliyorum da zeki ve yaramaz bir çocuk gibi olduğunu görüntülüyorum. baya tatlı ve komik biriymiş. eşini ve eşiyle olan muhabbetini de baya seviyorum sanırım. ne güzel bulmuşlar birbirlerini, maşallah diyip devamını dileyeyim <3

    programa gelince, gerçekten gülmeyen var mı ya? inanamıyorum, çünkü ben her gece gülmekten katılıyorum, son programda ağladım resmen. onlara ayrı, aşağıdaki mavi tiklilerin yorumlarına ayrı gülüyorum. bazen ben de dayanamayıp yorum yazıyorum ama hesabım kapalı olduğu için sadece arkadaş çevrem bunu görebiliyor *

    karantina bitse bile bu yayınlara devam etsinler istiyorum. her gün olmasa da haftada bir ayda bir ne bileyim, eksik kalmasınlar. magazin yapılacaksa da böyle yapılsın memlekette işte.

  • tahir.

    onu hiçbir sınıf arkadaşı sevmiyordu. çünkü aptal ve bön bir çocuktu. özellikle öğretmeni "beni delirtiyorsun" diye hep kızıyordu tahir'e.

    bir gün tahir'in annesi okula geldi. öğretmeni ile görüştü. öğretmen dürüstçe "çocuğunuz aptal bir çocuk, notları da düşük, hayatımda bunun kadar aptal bir öğrenci görmedim" dedi. annesi çok şaşırdı, tahir'i okuldan aldı ve kayseri'ye taşındılar.

    aradan 25 yıl geçti. öğretmen de kayseri'ye tayin olmuştu. bir gün öğretmen ağır bir kalp krizi geçirdi. bütün doktorlar ameliyat olması gerektiğini söylediler. bu zor bir ameliyattı ve kayseri'de ameliyatı yapabilecek tek bir cerrah vardı.

    öğretmen ameliyat oldu. gözünü açtığında karşısında yakışıklı cerrah ona gülümsüyordu. öğretmen tam teşekkür edecekti ki suratı morarmaya başladı. bir şey söylemek için elini kaldırdı ama söyleyemeden küt diye öldü. doktor şaşırdı. ne olduğunu anlamaya çalışırken bir baktı ki o da ne? tahir, solunum cihazının fişini çekip elektrik süpürgesini takmış.

    cerrahın tahir çıkacağını sandınız di mi? komik olmayın.

    ------------

    yazarın notu: ben sadece çevirdim.

  • acemi bir avcı bir gün ava gider. bir müddet sonra bir ayı görür nişan alır ve ateş eder ayıyı sağ kolundan vurur. sinirlenen ayı avcıyı kovalar, yakalar ve s.ker.

    ertesi gün avcı yine ava çıkar epey dolandıktan sonra sağ kolu sargılı bir ayı görür, nişan alır ve ateş eder bu sefer de sol kolundan vurur. ayı yine sinirlenir avcıyı kovalar, yakalar ve s.ker.

    sonraki gün avcı yine dolanmaktadır. sağ ve sol kolu sargılı olan bir ayı görür. "ulan bu sefer vurmam lazım..." der ve ateş eder. bu defa da sağ bacağından vurur. ayı çılgına döner zor da olsa kovalar, yakalar ve şöyle der;

    - ulan arkadaş, avcı mısıın, ibne misin?