ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
elini uzatan öğretmeni sınıftan atan kaymakam
-
babası duysa olayı "evladım ben sana kaymakam olamazsın demedim " derdi.
debe'nin adının debbe olarak değiştirilme
hatunların efendi adam yerine piç tercihi
-
bizim kizlarda algi "beni ezmesi beni sevdiginin ve ilgilendiginin gostergesi boylece kendimi onemli hissedebiliyorum ayrica beni ezebilen erkek beni koruyabilir de".. bakmayin burda "biz pijjleri diil giriskinliri siviyiriz" diyen cakallara.. siz ezilmeyi seviyosunuz kizim ezilmeyi.. ezilmediginiz zaman bu kil kuyruk beni koruyamaz, bana sahiplenmiyor seklinde olusmus zavalli bir ozguvensizligin esirisiniz
4 mart 2015 kılıçdaroğlu tarafsız bölge yayını
-
"yoksulluğu yönetmek değil, yoksulluğu bitirmek istiyoruz..." cümlesinin geçtiği yayındır...
imzamı atıyorum... nokta... diline sağlık kemal kılıçdaroğlu...
ne rusya'dan ne de ukrayna'dan vazgeçebiliriz
-
kendisini desteklemesemde 20 yıldır ilk defa dış siyasette tayyip erdoğan’ın doğru karar verdiğini düşünüyorum.özellikle şu sözü “ne ukrayna’dan vazgeçeriz ne rusya’dan”
abd ve küçük köpeği olan avrupa’ya çifte standart konusunda katılıyorum erdoğan’a.
birgün erdoğan’la aynı fikirde olabileceğimi hiç düşünmemiştim hayat işte.
neyse biz kendimize bakalım sonuçta avrupa,abd hepsi sınırımızdaki militanlara yardım ediyorlar.savaş avrupa’da olunca meee amk çocukları sizi.
kutu kolayı açarken çıkan ses
-
tam olarak şöyle bir sestir;
-tıpss. (açılış)
-jjjjjj (asit sesi)
-trikk! (açma şeysini koparma sesi)
-laklaklaklak. (içme sesi)
-ti (bu da boru sesi bulmacada filan çıkarsa diye)
mesajlaşmada de da ekinin ayrı yazımı
-
yazışırken değilse konuşurken mi ayıralım?
tanım; olması gerekendir.
imamoğlu'nun avm ortağı olması
-
ne güzel lan işte, adam zenginmiş zaten, iktidara gelir gelmez benim hiç param olmadı, futbolculuk yaptım güzel yaşayamadım hevesi yüzünden oğlanlara gemicikler, kızlara restaurant zincirleri ve evler, eşi hanımefendiye fırın ve hastane zincirleri almak için bir motivasyonu olmayacak.
2015 lys yerleştirme sonuçları
-
kızımı itü'lü yapmış sonuçlardır.
orda okuyup askıntı olan yazar olursa kafasını patlatırım.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
babaannesi namaz kılarken ege (4,5 yaş) odaya girer, namazın sonlarına doğru:
ege: babaanne bu şekerleri yiyebilir miyim?
babaanne: ....
ege: babaanne cevap versene! yiyebilir miyim?
babaanne: ...
ege: (sesini yüksetir) duymuyor musun, görmüyor musun beni? bana baksana babaanne!
babaanne: (sağına doğru selam verir)
ege: orada değilim, buradayım!
babaanne: (soluna doğru selam verir)
ege: ya o tarafta da değilim, tam karşındayım baksana!!!!
asla aşık olunası bir insan olamayacağını anlamak
-
yani hani bazıları vardır "çok yalnızım, neden kimse beni sevmiyor?" diye gezer, bi yandan da pek çok romantik şekilde söylenmiş "seni seviyorum"lara "ama ben seni sevmiyorum" demişlerdir. aslında onlar neden beni kimse sevmiyor demek istemezler, neden benim sevdiğim beni sevmiyor demek isterler. bu bence bir lükstür seni seveni beğenmemek.
aşık olunası olmamak hadi onu da geçtim sevilesi olmamak (sevgiden kastım romantik bir ilgiyi kapsayan sevgi, bence sizler beni anladınız sevgili ekşisözlük yazarları) yıllardır seni seviyorum tümcesini duymamaktır, toplasan bir elin parmaklarını geçmemesidir senden bir şekilde hoşlanmış ya da sana ilgi duymuş insan sayısı ve tipinde ortalamanın üstüyse kişiliğinde sorun olduğuna kanaat getirirsin ki bu büsbütün koyar insana.
şimdi bütün arkadaşlarının sevgilisi, peşinden ayrılmayan bir hayranı neyim varsa bundan bi 6 sene sonra hepsinin eşlerinin, çocuklarının olucağını bilmek insanı yoruyor psikolojik olarak. arkadaşlar, kardeşler... hepsi ailesini tercih edicek. annen baban vefat edicek... işte tamamen yalnız kalıcan o zaman.
yanlış anlaşılmasın bu ergen sersenişi değil. tamamen mantıksal bir çıkarım. yoksa ben çocukken sahip olduğum bu düşünceleri ergenliğimde "belki aşık olunası bir insan olabilirim" deyip terk ettim, sonra tekrar ölçtüm, tarttım; evet ben asla aşık olunası bir insan olamadığıma kanaat getirdim. kastırmanın, kendini kandırmanın anlamı yok, kabullenme evresindeyim.
eskiden "aman ben de başarılı bir insanım napıyım herkes herşeye sahip olamaz" derdim ama şimdi bakıyorum ben artık hiçbirine sahip değilim.
sonuç: yapcak birşey yok. eğer iki sene boyunca haftada 3-4 saat psikoterapiye ne vercek paranız ne de ayırcak zamanınız yoksa gelin kendinizi, göz pınarlarınızı ve göğüs kafesinizi yormayın
hayat herkese güzel değil.
kabullenin.
edit: hayat isteyen herkese güzel. sadece bakış açınızı değiştirin. size bütün söylediklerinizi yutturacak biri çıkacak karşınıza. çıkmadı mı? hayat tek başına da güzel:)