• jimmy carter'in 70'li yillardaki milli guvenlik danismani. rusya, afganistan, turkiye, yunanistan ve suudi arabistan'in gelecegini bu elemanin cizdigi rivayet edilir. oyle ki, 90'li yillarin sonundaki bir roportajinda, sovyetler afganistan'i isgal etsin de komunistlerin ekonomisi gocsun diye cia'nin afgainstan'daki sovyet yanlisi iktidari gocertip yerine mucahiddin gerillalarini getirdigini ve suudi arabistanla beraber onlara 40 milyar fucking us dollars verdiklerini aciklamistir. hatta dediklerini de soyle savunmustur: "dunya tarihi acisindan hangisi daha onemliydi? taliban mi, sovyet imparatorlugunun cokmesi mi? bikac tane serseri muslumanin hayati mi yoksa soguk savasin bitmesi ve orta avrupa'nin kurtulusu mu?" (bkz: politik icerikli entry kasmak)(bkz: serefsiz)(bkz: kuresellesme) (bkz: netekim) (bkz: ne dedim ben simdi)
  • 90'larda yazdigi "buyuk satranc tahtasi" adli kitabinda dunyanin mevcut dengesi ve gelecekte olabilecekler hakkinda net ipuclari vermis, daha o zamandan abd'nin afganistan'in bulundugu bolgede bulunan bir ulkeye kuvvet yigmasini ongormus ve k.kore'nin bulundugu alani da gelecek icin bir kalkan olarak tanimlamistir.

    abd'nin dunya uzerinde kurmak istedigi guc dengesi uzerine, her ne kadar tek yonlu olsa da, reel fikirler verebilen, amerikan politikasinin ve teror gudumunun temellerini anlamamizi saglayan sahsiyetlerden biridir. (bkz: noam chomsky) ile parallel okunursa cok daha faydali sorgulamalar yapilabilir.
  • kitaplarinda ve yazilarinda cok fazla duygu emaresine rastlayamazsiniz bu adamin. milyonlarca insanin olumunden sovyetlerin yikilmasi icin gerekliydi seklinde bahsedebilir. (bkz: yilan gibi sogukkanli). amerikan imparatorlugunun henry kissinger ile birlikte rockefeller/cfr dis politika ekolunun en onemli temsilcisidir. sovyetlerin kissinger doneminde amerikaya uygulamak istedigi vietman'da savasla yipratma, cokertme taktigini, daha sonra afganistan'da kendilerine karsi kullanmistir. son donemlerde amerikan imparatorlugunun soguk savas sonrasi donemde dunya uzerinde oynamasi gereken rol uzerine yogunlasmakta. amerikan dis politika cemaati de adeta kendisinin agzinin icine baktigindan, heyecanli ve agresif neoconlara alternatif stratejiler uretme cabalari one cikiyor son zamanlarda. ama sonucta onemli olan amerikan hegemonyasi. kendisi soguk savas sonrasinda da dunyada mutlak amerikan hakimiyetinden yana. ama bunun gecici olmasini istiyor. dunyanin geri kalani, yani barbarlar, kuresel idareye ortak olabilecek duzeyde degil henuz. bunun icin amerika oncu ve hakim rolunu surdurmeli. abd, avrupa, rusya ve cin dortgeninin agirlik merkezi olan orta aasya ve ortadoguyu stratejilerinin merkezine oturtmakta. amerika buralara hakim olarak kendisine rakip olabilecek guclerin yukselmesine, barbarlarin biraraya gelmesine izin vermemeli. tabi bu bolgenin dogal kaynaklar acisindan zengin olmasi da onemli. genellikle imparatorluklar, bir ideoloji veya din etrafinda sekillenmistir. kendisi de amerikan ideolojisi liberal kapitalizmi benimsemis elbette. amerikan hegemonyasinin gecici olmasi gerektigini, zamanla, barbarlar medeniyete intikal ettikce, yerini bir dunya devletine birakmasi gerektigini dusunuyor demistik. elbette dunya kaynaklarinin %80 ini nufusun %20'si tuketmeye devam ettigi, dunyanin yarisinin gunluk 1 dolarin altinda gelirle yasadigi bir ortamda, daha fazla dogal kaynak kontrolune kalkismak, "barbar"lari amerikaya karsi daha da fazla kiskirtabilecektir. biraz da bu yuzden neoconlarin dunyada amerikan karsitligini korukleyebilecek agresif politikalarina alternatifler bulma cabasinda.
    komplo teorisyenlerinin favori kaynaklarindan biridir kendisi ayni zamanda. 90'larin sonunda yazdigi buyuk satranc tahtasi adli kitabinda, amerikanin soguk savas sonrasi izolasyonist dis politikalara yonelmemesi icin yeni bir pearl harbor'a ihtiyaci oldugunu yazmisti. 2001 yilinin baslarinda condi rice amerikanin bir ekonomik krizden gectigi o gunlerde kendilerinin amerikanin ic sorunlarina yonelmek istediklerini aciklamisti. ama o yilin eylul ayinda gerceklesen dunya ticaret merkezi saldirisi herseyi degistirecekti. brzezinski'nin besleyip buyuttugu, sovyetlere karsi kullandigi afgan mucahitlerinin kalintilari, amerikayi dunyada yeniden aktif politikalar icerisine cekecek krizi tetikleyeceklerdi.
  • 1928 polonya doğumlu.
  • 1997'de yazmasına karşın o zamandan beri içerisindeki fikirlere sadece küçük eklemeler yaptığı için hala güncelliğini koruyan kitabı büyük satranç tahtası'nın temel vurgusu, avrasya üzerindeki abd hakimiyetinin ortadan kalkmasının her ne yapılırsa yapılsın önlenmesi gerektiği ve avrasya kontrolünün, abd'nin hegemonik yaşamı için bir kilit noktası niteliği taşıdığı üzerinedir. samuel huntington'ın, "abd'nin üstün olmadığı, uluslararası ilişkileri diğer ülkelerden daha fazla şekillendirmediği bir dünyanın, daha fazla şiddet ve düzensizlik içereceği" görüşüne aynen katıldığını da kitabında belirtir ve "abd hegemonyasının önemi" üzerinde de durur. ekürisi graham fuller gibi sevgilisini ejderhadan kurtaran şovalye masallarıyla hitabetini süslemeyi pek tercih etmez, soğukkanlı bir şekilde içindekileri döker; öyle yemeğin sunuluşu lezzetin yarısıdır mentalitesi yoktur brzezinski'de. savaşan bloklar arasında, destekledikleri tarafın pirinç ayıklar gibi insanları doğramasından rahatsızlık duyduğu imasını bile vermeden stratejisini anlatır. son zamanlarda yaptıklarına bakılırsa hala durulmaya pek niyeti yok, doğum yeri olan polonya'nın da, emperyal sidik yarışlarında ön saflara sürülen cannon fodder ülkelerden biri olması için desteğini eksik etmemekte; bu konuda abd'deki en yetkin kişilerden birisi olarak tavsiyelerini sunup, yeni bir mini küba krizi trenine bilet alınması için haşarı çocuklar gibi hemen gişeye koşma görevini kendinde bulmuş görünüyor: (ayrıca kendisi, dışı siyah içi beyaz obama'nın da danışmanlarındandır.)

    http://www.globalresearch.ca/…p?context=va&aid=9836
hesabın var mı? giriş yap