*

  • zan içinde bulunan, "zan sahibi" olan; şüpheli, potansiyel suçlu.
  • basınımızın esprisini bir türlü anlayamadığı kelime.

    suçu mahkeme kararıyla sabit olmayan kişilerden zanlı diye bahsetmeye çok alışmışlar. buraya kadar bir şey yok. hukuk adına bu iyi bir gelişme. ama basın buna o kadar yüzeysel bir şekilde alışmış ki zanlı kelimesini kullandığı haber başlıklarında zanlıları katil demişten beter töhmet altında bırakıyor.

    her zamanki kullanımdan bir örnek:

    "düğün konvoyunda selektör kavgası büyüdü, pusu kuran zanlıların intikamı kanlı oldu" (milliyet gazetesinin bugün attığı bir haber başlığı)

    burada "katillerin intikamı kanlı oldu" dese daha iyi. bu suçu işleyenin bir katil olduğu hatta cani olduğu belli. kimseyi töhmet altında bırakmazsın çünkü zaten birilerinin pusu kurmuşluğundan öldürmüşlüğünden bahsediyorsun. ama burada katil değil de zanlı diyerek manşetinde zanlıları mahkeme kararı olmadan katil ve hatta cani ilan ediyorsun.

    oysa "zanlı" kelimesinin kullanılması tam da bunun önüne geçmek için. ne engellenmez basınmışsın, bentleri çiğnedin aştın yine töhmetini şüphelinin üzerinde bıraktın arkadaş.*
  • zan altında* olan. anlı sanlı değil.

    müşteki, zanlıya: "sen çok iddiacısın oğlum!"
    zanlı: "bunu her yerde tartışırım, ben iddiacı değilim."
    müşteki, topluma*: "başka sorum yok, zanlı sizindir*."

    (bkz: iddaacı)
    (bkz: sanık/@ibisile)
hesabın var mı? giriş yap