• eski, mevlana müzesi müdürü; topkapı sarayı müzesi müdürü olmuş.
  • kendisinden önce müzeyi idare eden kişi hakkında "ilber bey'in işi sadece misafirleri ağırlamak" şeklinde bir söz sarf edebilen, "zaman zaman yorulduğunu söylüyor ama (ayrılıp ayrılmayacağını) sormak bize düşmez" diyebilen bir insan olarak devletin en önemli müzelerinden birinin müdürü olmayı başarmıştır.

    zaman gazetesi'nin meslek adabına hakim muhabirinin sorusu: örneğin misafirler için ikramlık alınacak. ilber bey lokum diyor, siz akide şekeri... hangisi alınır?

    yusuf benli beyefendinin* cevabı: akide şekeri.

    sözlükteki yazarlık kariyerimin selahiyeti açısından ben kendimi net ifade edemiyorum fakat sayın ilber ortaylı'nın söylediklerini aktarmadan da yazıyı tamamlamak istemiyorum; "ben bu üslupla konuşan birisi ile muhatap olmam"

    bu yazı, buradaki haber baz alınarak yazılmıştır.
  • sırtını iktidara dayayıp bol kepçeden sallayan devlet memuru. o mevkiye kadar gelmesi bile mucizeyken bir şekilde kendini müze müdürü koltuğunda bulan ve topkapı müzesinin sadece kendi yönetimi altında olduğunu söyleyerek yarattığı polemikten beslenen şahıs.

    tamam anladık müdürsün, yetki istiyorsun falan ama önemli bir konuma gelmiş olan her devlet memurunda olması gereken hoşgörüyü, eskiye hürmet duymayı ve saygıyı da barındır bünyende.
  • her saygıdeğer bürokratın başına gelebilecek bir zihin kazası yaşamış. topkapı sarayına müdür yapmışlar, bu da fazla sevinmiş. olur öyle.

    beni bütün kainatın efendisi yapsalar, ben de bunun yarısı kadar şımarırdım herhâlde. hoş görmek lazım.
  • isminin ilber ortayli ile birlikte anilabilmesi bile kendisi icin buyuk bir sans olan bir kisi. bununla birlikte, yaptigi aciklamalar ile ilkokul siralarinda yasadigimiz: "egitsel kol baskaninin dedigi mi olur, sinif baskaninin mi?" tartismlararinin tadini tekrar yasatmasi da kalitesi hakkinda bir fikir verebilir.
  • kendi toyluğu ve saygısızlığı bir yana, zaman gazetesi'nin malum cazgır röportaj anlayışından dolayı bir polemiğin içinde bulmuştur kendini. aşağıdaki soruları sorduktan sonra birinden birine tartışma çıkaracak cevaplar alınabilir zaten;

    sizden önce kim vardı?
    tek yetkili siz misiniz?
    ilber bey ne yapıyor?
    sizden önce biz sadece onu biliyorduk. tek yetkili oydu...
    kalkacak mı bu sistem? / (başkanlık sistemi, ilber ortaylı müze başkan vekili.)
    ilber bey gidebilir mi?
    ilber bey düzenli olarak gelip gidiyor mu?
    aranız nasıl?
    örneğin misafirler için ikramlık alınacak. ilber bey lokum diyor, siz akide şekeri... hangisi alınır?
    geldiğinizde kalp durmak, hafıza da körelmek üzere miydi? (bir önceki soruda yusuf benli'nin "sarayın kalbi atölyeler, hafızası ise depolar" demesi üzerine)
    damarlar mı tıkanmıştı?

    bunun üzerine yeni müdürün artis artis konuşması da işine gelmiş zaman'ın. kimbilir hangi nedenle ilber ortaylı'ya gıcık cemaat takımı, ne yapmıştı da onun intikamı isteniyor bilmiyorum ama bu kadar garez varsa eğer üç vakte kadar "topkapı sarayı'nda skandal!" haberi bekliyorum ben zaman gazetesi'nden, eski defterleri karıştırıp bulurlar bir şey nasıl olsa.
  • malum gazete çanak soru sormuş, bu vatandaş da gaza gelmiş cin olmadan adam çarpmak istemiş.

    ilber baba'ya terbiyesizlikten başka bişey yapmamış.

    adama sorarlar... kimsin lan sen?
  • padişah 3. selim'e ait tahtı yağmur altında karga tulumba lojmanına taşıtmaya teşebbüs eden, ancak taht kapılardan geçmeyince çark edip depoya kaldırtan memur. üstelik taht taşınırken fotoğrafı çekilmesine rağmen yalanlamaya çalışarak yaptıklarının üzerine tüy dikmeyi ihmal etmemiş.

    ayrıca tarihi eserlerin üzerinde misafirleri ile kahvaltı etmek, masanın mermerlerini lekelemek gibi marifetleri de varmış. ne günlere kaldık, ne adamlarla uğraşıyoruz, ne boktan bir düzene girdik böyle, kafayı yiyeceğim! topkapı sarayı bu ne oldum delisi saygısızın elinden bir an önce alınmalı. bu adama teslim edenler cezalandırılmalı.

    http://www.radikal.com.tr/…d=1051593&categoryid=77#
hesabın var mı? giriş yap