• 92-93 öğretim yılıydı yanılmıyorsam şişli terakki lisesinde büyük uğraşlar sonucu sahneye koymuş idik ..o koronun içinde bulunmaktan gurur, onur ve türevi şeyler duymuştum .. şimdi birileri sahnelese de izlesek ..
  • ahmed adnan saygun'un bestelediği (op. 26.) 3 bölümden oluşan oratoryodur.
  • bir haftada çıkarmak zorunda kaldığım oratoryo. 9 ekim 2003 tarihinde, crr'nin açılışında seslendirilmiştir. türkçe kaydı da bulunmaktadır.
  • yeni sezonda, 1 ekim 2014 tarihinde senfoni acilisi konseri olarak aya irini'de istanbul devlet senfoni orkestrasi ve koromuz tarafindan 8 sesli olarak seslendirilecektir haberini aldigimiz muhtesem eser.

    şimdiden kafamızda aşkın aldı beni, sensin kerim bölümleri çınlamakta.
  • ahmet adnan saygun'un ölümünün 25. yılı anısına dinlediğimiz olağanüstü yapıt. (papa 23. john'u da zamanında mest etmiş hani.)
  • evin ilyasoğlu'nun hazırladığı "nevit kodallı - mersin'den yükselen çağdaş bir ses" adlı kitapta şu bilgileri veriyor değerli bestecimiz nevit kodallı, ahmet adnan saygun'un "yunus emre oratoryosu" hakkında (pan yayıncılık, 2009) :

    //oratoryo eski çağlarda dinsel bir form olarak ortaya çıkmış, yirminci yüzyılda din dışı konuları da işlemiş ama dış yapısını ve hikâye geliştirme içeriğini korumuştur. öte yandan aynı karakterde yazılıp teker teker şiirlerden oluşan ve olayın bir hikâye gibi gelişme göstermediği form kantattır. mesela adnan saygun'un yunus emre'sinin başlığı önceden "yunus emre kantatı" idi. yazıldığı dönemi bilirim. o büyük bir kantattır, bach kantatları gibi. ama sonradan bu eserin adı 'oratoryo' olarak değiştirildi. herhalde oratoryo başlığı daha cafcaflı gelmişti.// (s. 88-89)

    //1946'da "yunus emre oratoryosu"nun ankara'daki icrasını dinlediğimde "bu bir irticadır." demiştim. zira, "efendim hu, mevlam hu" deyişi tarikat mensuplarını pek sevindirmiş, onların gözlerinden duygusal yaşlar gelmişti. artık tekkeler kapanmıştı ama bu bariz bir şekilde tekke müziğiydi. hep aynı armoniyi kullanıyordu, ağır bölümler art arda geliyor, müzik ilerlemiyordu.// (s. 104-105)
  • yunus emre oratoryosu ilgili 10.10.1990'da cumhuriyet gazetesi'nde yayımlanan ilgili yazıdan;

    <" bir ömür boyu yunus'u düşündüm." diyen ahmed adnan saygun, 4,5 ayda bestelediği oratoryoyu en büyük sanat tecrübesi olarak nitelendirmiştir. yunus emre oratoryosuyla ilgili bir anısını şöyle dile getirmiştir;

    konserden beş, on gün sonra bir gün evimin kapısı çalındı. baktım birkaç köylü. içeri aldım. büyük bir saygıyla bana bakıyorlardı. 'hoş geldiniz!' dedim. içlerinden yaşlıca olanı söze başladı; 'yunus emre'yi siz radyoya iki defa verdiniz. köyde halk odasında bizim radyomuz var. orada köy halkı kadın erkek hepimiz dinledik. ciğerimize işledi. allah senden razı olsun deyip elini öpmeye geldik.' diyerek elinde gazete kağıdına sarılı paketi bana uzattı. 'bunu da bacın sana armağan gönderdi.' dedi. paketten bacımın benim için ördüğü bir çift yün çorap çıktı. bugüne kadar aldığım hediyelerin en değerlisidir. hâlâ saklarım.>
hesabın var mı? giriş yap