• aslen ahmet kutsi tecerin yorumladığı guzel eser.ıhlamurlar altında nın bir bölümünde de aynur doğan ın muhtesem yorumuyla yer almış,zaten acıklı olan sahneyi iyice katlanılmaz hale getirmiş,sayısız insanın gözlerini doldurmuştur.

    bir sonsuz rüyaya açılmış gözler
    yummayın yummayın kirpiklerini
    kim ondan daha çok hayatı özler
    çağırır çağırır sevdiklerini

    gelmiyor gelmiyor o yüzler niçin
    kaybolmuş koynunda kollarda niçin
    bilmiyor boyunun ölçüsün niçin
    başının ucuna geldiklerini

    bilmem ki adını onun kim saklar
    şimdiden uyutmuş onu kucaklar
    besbelli üşütür soğuk topraklar
    soymayın soymayın giydiklerini
  • bu şarkıyı dinlemeden önce;

    arkanıza yaslanın. gözlerinizi kapayın. boşaltın kafanızı hiçbir şey kalmasın. düşünmeyin hiçbir şey. oda boş olsun. ses ne çok açık ne çok kısık. dilerseniz bir sigara yakın, derin bir nefes alın ve şarkıya bırakın kendinizi. aynur doğan'ın sesi ve fondan gelen hafif bir bağlama tınısına bırakın.

    rahatlayacaksınız.
  • ahmet kutsi tecer'in ölü şiirinden uyarlanmış ve aynur doğan tarafından insanın canını alarak yorumlanmış şiirdir.
  • ıhlamurlar altında de elif ölürken çalmış idi. ne zaman dinlesem bülent inal gözümde canlanır, sinan tuzcu'nun ağlayışınu düşünürüm.
  • annemi son gördüğüm anın şarkısı bu. daracık, ıslak bir mezarın içindeydi. yüzünü açtım, buz gibi yanağına dokundum ve aynur doğan söylemeye başladı.

    https://www.youtube.com/watch?v=aim327kw73w

    tarifi olmayan bir yangın, ancak bu kadar güzel anlatılabilir.
  • "
    sela

    metin söylüyor hatice
    hançeresinde senin acın
    kirpiklerinde benim kalbim
    iki kaşının arası uzun bir sela
    parmakları tam yaranın üstünde
    kaldır başını o gölden anne,diyor
    tutuşan otlar gibi düşüyor sesi
    belikli bir kız,okulun bahçesinde
    çamlığın başına karlar düşürüyor.

    iyi ki dinlemiyorsun
    unutmak diyor,sonsuz rüya diyor
    kaybolmak diyor bir hiçlikte
    metin beni seinin koynuna gömüyor:
    besbelli üşütür soğuk topraklar
    soymayın,soymayın giydiklerini.*

    ----------------------------------------------------

    yummayin kirpiklerini

    bir sonsuz rüyaya açılmış gözler
    yummayın yummayın kirpiklerini
    kim ondan daha çok hayatı özler
    çağırın çağırın sevdiklerini

    gelmiyor gelmiyor o yüzler niçin
    kaybolmuş koynunda onlarda hiçin
    bilmiyor boyunun ölçüsü için
    başının ucuna geldiklerini

    bilmem ki adını onun kim saklar
    şimdiden unutmuş onu kucaklar
    besbelli üşütür soğuk topraklar
    soymayın soymayın giydiklerini"

    şükrü erbaş
  • herhalde bir daha dinleyemeyeceğim türkü.

    babama gittim az önce. zaten sapa sayılacak bir yol olan kabristan yolu karla iyice sıkıntılı olmuş. yolun bir yerinde, mezar taşı yapan mermercilerin afişlerinin asılı olduğu bir dönemeç var; orada bir minibüs durmuş, ateş yakmışlar karlar içinde. bu türkü çalıyor.

    babamdan önce de dinlerken etkilenirdim, ama ondan sonra hiç dinlememiştim. gerçi bugün de dinledim sayılmaz, duydum birkaç dakikalık trafik esnasında işte. ama yetti.

    babama gittim. kardan kapanmış üstü. taflanlar sararmış parça parça. kır çiçekleri solmuş, çalı çırpıya dönmüş, karın içinde sivrilmiş öylece duruyor.
    sessizce konuştum, dinledi babam. zaten ne zamandır rüyamda da konuşmuyordu, bu pazar gününe kadar.
    dua ettim sonra, annemlerin selamını söyledim. üstünde biriken karlarını temizledim. arkama dönmeden allah'a ısmarladım, geldim.

    o andan beri türkünün şurası sızlıyor kardan donmuş parmaklarımda:

    besbelli üşütür onu topraklar.
  • musa eroğlu'nun "yummayın kirpiklerini (sentez)" adlı albümünde yer alan nadide eser. kendi tarzının dışında da harika bir sanatçı olduğunu ortaya koyması bakımından da örnek teşkil eder.
hesabın var mı? giriş yap