young turk

• boyle bir muzik grubu war.. n.e.2nd ave diye albumleri bile war..
• (bkz: moris farhi)
• 19. yy'da osmanliya karsi olan ayaklanma ile baglantili bir deyimdir. reform icin ayaklanan radikal genclere denir.
  
  (bkz: josh hartnett)
• moris farhi'nin ithaki yayınları'ndan çıkan kitabı. kitabın türkçe ismi : "genç türk"'tür.
  
  konusu:^* "nazi zulmü yüzünden avrupa?dan kaçan yahudiler için, kozmopolit türkiye adeta bir sığınaktır. ergenlik çağındaki bir grup arkadaş bir yandan çevrelerinde yaşananları anlamaya, bir yandan da ergenlik çağının getirdiği duygusal ve cinsel değişimleri, hazları, şaşkınlıkları keşfetmeye çalışmaktadırlar.
  
  çekici bir kadın, mustafa ve sınıf arkadaşlarını gül reçeli tadında cinsel hazlara çağırır; musa, kadınlar hamamından kovulduğu gün çocukluktan erkekliğe geçişin sonuçlarıyla yüzleşmeye başlar. 14 yaşında bir yahudi olan bilal ise teyzesini kurtarmak için yunanistan yollarına düşer...
  
  ?genç türk? 13 ayrı pencereden bakmayı ve baktırmayı başaran usta işi bir kitap. akıllıca kurgulanmış, ustalıkla bir araya getirilip örülmüş bir erotizm, aşk ve cesaret öyküsü."
  
  http://www.ithaki.com.tr/
• ing. guclu adam, buyuk kisi manalarinda kullanilan deyim. birebir cevirisi ise "genc turk" 'tur.
  
  bir de cumlede kullanip daha iyi kavrayalim:
  
  "my son had worked like a young turk. he moved everything by himself"
  
  cevirelim simdide:
  
  "oglum genc bir turk gibi calisti. herseyi tek basina tasidi"
  
  (bir tasinma sonrasi amerikali bir annenin oglunu ovme sekli olarak duyulup sahit olunmustur. evet.)
• juveigneur-persian roseorijinli 1931 yılı gazi kupası koşusu şampiyonu ingiliz safkan.
• ing. asi, başkaldıran, kontrolü zor kişi anlamında da kullanılır. a young person in a company, team or organisation
  who is rebellious and difficult to control.
  
  “the party leadership were facing a revolt from the young turks, who were demanding changes to the system of voting.” hot english november 2015 pg. 31