• arkasından "gözünden anlarım ben" cümlesinin gelmesi olasıdır.
  • asla yutulmaması gereken bir sözcük.!
  • genelde türk filmlerinde, sarfedildikten sonra tokat atılması gereken söz gibi durmaktadır.

    -yalan söylüyorsunnn çatttttt
    +bühüh birandan ben içmedim yemin ediyorum.ühhü
    -yalan yalan yalannnnm
  • uzaylı- selam dünyalı biz dostuz.
    eleman- yalan söylüyorsun!
  • yani şimdi geçip sana yalan söyleyenin karşısına şöyle bağıra çağıra şu cümleyi sarfetmek var da işte...serde efendilik var, diyemiyorsun kolayca.

    benim asıl kafama takılan şey söylenen yalan değil. yani a meselesine sana yalan söylemesine izin verecek kadar yanına yanaştırdığın kişi b dese de olur. benim için farketmez, o an inanır geçer giderim. inanmış gibi yapmak daha çok işime gelir, ne yalan söyleyeyim.

    fakaaaat ömrümüzün geri kalanını da o yalana inanarak geçireceğiz diye bir şart mı var ey mumu er geç sönecek olan şahıs? sana ayak üstü laf dalaşına girmeyelim, şu güzel ortamı bozmayalım diye he dedik geçtik. bu tasdik sonrası için de kayıtsız şartsız teslimiyet manasına gelir mi sanırsın a gafil?

    yalan bizatihi sevimsiz bir kelime. yazarken türkçe'deki en itici kelimelerden biri olabilir diye düşündüm. yalak bile daha iyi, daha yerli yerinde, bir şekli şemali var. yalan gibi kıçı başı oynamıyor hiç değilse.

    yalan söyleyen yine söylesin, ama artık yalanlara inanmamız beklenmesin. yoksa alacağımız çoğalır, bu hesabın içinden çıkılmaz. yüce mevlam bize de yalancının karşısına kurulup, "yalan söylüyorsun!" diye çığıracak bir kadirizm karizması versin.

    onu diyemeyenler şunu söyleyebilir gerçi: yalancıdır hep aynalar / gir kalbime gör kendini / gerçek yüzün bir bende var / gir kalbime gör kendini"

    gir kalbime gör kendini de bu dünyanın en büyük yalanı ha!
  • söz belaya tabidir derler, bu yüzden vakıa hayra yorulur, şom ağzını açma derler. böyle incelikleri öğreten bir ilkokul öğretmenimiz "yalan söylüyorsun" demezdi ısrarla yalan söyleyen çocuğa. "-evladım, yanlış konuşuyorsun" derdi. yıllar geçse de bu hassasiyetini unutmam. üniversitedeyken de hocamız birtakım meslektaşının arkasından şöyle demişti; "- şimdi meslektaşlarımıza yalan söylüyorlar demeyelim. gerçekleri doğru yansıtmıyorlar diyelim"

    olumlamak` diye bişey var, hah işte bu o değil, lakinki kötüyü kötüyle dillendirmeyen olumlu insanlar var böyle. hayat onlara güzel.
  • gerçekte olmayan repliktir.

    ama sözlükten 100 kişiye sorun, 99'u bu sahneyi hatırladığına yemin bile edebilir. çünkü zihin boşluk kabul etmez, o sahneyi hafızada yaratır.

    internetin altını üstüne getirin. böyle bir repliğin videosunu bulmanız mümkün değildir. çünkü gerçekte böyle bir replik yoktur.

    (bkz: hodri meydan)
  • bir insan ile iddiaya girip o iddiayı kazanmak istiyorsanız bu repliğin aslında var olmadığını iddia edin. gerisi gelir zaten.

    (bkz: sure bet)
  • bunu, arog filminde cem yılmaz son derece komik şekilde kullanmıştır. eski yeşilçam film repliklerine de dokundurur.

    arog - yalan söylüyorsun
  • sahne, bir kaç ısrardan sonra "sevmiyorum" diyen aşığa "seviyorum" dedirttirilir ve yalan nidasıyla akşedilen bir tokatla biter.
    bu sayneyi adım gibi hatırlıyorum, dicem, yalan olacak. çünkü bugünüm tümden o sahneyi aramakla geçti. yok arkadaş. "devlerin aşkı"nda benzer bir sahne var, hiç heveslenmeyin o değil.
    "dila hanım"da yalan söylemek üzerine var bir sahne, o da değil.
    al yazmalım, diye hiç kurcalamayın, o da değil.
    söylenti, serpil çakmaklı ile olan bir sahne, bulamadım. yürek yarası değil onu biliyorum.
    seda sayanın adını anan var, o hiç değil.
    internette sahneyi yazan birileri var, hangi film desen yok.
    söylenenleri kontrol ettim yok.
    sevmiyorumu ısrarla seviyoruma çevirdikten sonra "yalan söylüyorsun yalaannn" nidası ve ardından tokat yok.
    ısrar etme arkadaş yok.
    sıyırcam...
    yok uleeennn yoookkkkk.

    not: ulen hadi ben gerzeğim, yanlış hatırlıyorum; millette mi yanlış hatırlıyor.
    biri yukarıda hodri meydan demiş, bulun paylaşında görelim.
hesabın var mı? giriş yap