• david gilmour'un 21 yıl aradan sonra 6 mart 2006 tarihinde piyasaya süreceği on an island adlı albümünde bulunan şarkılardan biri.
  • sözleri şöyle ;

    where we start is where we end
    we step out sweetly, nothing planned
    along by the river we feed bread to the swans
    and then over the footbridge to the woods beyond

    we walk ourselves weary, you and i
    there's just this moment

    i light a campfire away from the path
    we lie in the bluebells, a woodpecker laughs

    time passes slowly our hearts entwined
    all of the dark times left behind

    the day is done
    the sun sinks low
    we fold up the blanket, it's time to go

    we walk ourselves weary, arm in arm
    back through the twilight
    home again

    we waltz in the moonlight and the embers glow
    so much behind us
    still far to go
  • notalara dökülmüş bir düş. çok sıcakta insanı ferahlatan bir meltem.
  • david gilmour'un eşi polly samson' a doğum günü için yazdığı harika şarkı. gilmour şarkı hakkında şöyle demiştir:
    "polly said that she didn't want me to buy her something for her birthday. she wanted me to make something for her birthday and writing a song would be one of the good options. so i worked hard and wrote that song."
  • sadece "where we start is where we end" dizesi bile çok şey çağrıştırabilir.
  • uzak diyarlara götüren ve hep orada kalmayı isteten.

    kendimce çevirisi:

    başladığımız yer bitirdiğimiz yer.
    konuşmadan çıkıyoruz dışarı, plansız.
    nehirin kenarında ekmekler atıyoruz kuğulara
    yayalar için yapılmış o dar köprünün üzerinden oradaki odunluğun ötesine.

    beraberce yürüyoruz yorgun argın, sen ve ben.
    sadece bu an var.

    patikanın uzağında yakıyorum ben kamp ateşini.
    çiçeklerin arasında uzanıyoruz.
    bir ağaçkakan kahkaha atıyor.

    zaman yavaşca akıyor,
    kalplerimiz birbirini sarıyor.
    tüm o karanlık zamanlar geride kalıyor.

    gün bitiyor.
    güneş alçalmakta.
    battaniyeyi topluyoruz,
    gitme vakti.

    yine yorgun argın yürüyoruz beraberce, kol kola,
    dönüyoruz alacakaranlığın içinden,
    tekrar yuvaya.

    vals yapıyoruz ay ışında,
    canlanıyor közler yine.

    geride bıraktığımız o kadar şey,
    ama hala yaşanacak onca şey,
    önümüzde koca bir hayat.

    dinletisi için buyrun.

    sözleri:

    where we start is where we end
    we step out sweetly, nothing planned
    along by the river we feed bread to the swans
    and then over the footbridge to the woods beyond

    we walk ourselves weary, you and i
    there's just this moment

    i light a campfire away from the path
    we lie in the bluebells, a woodpecker laughs

    time passes slowly our hearts entwined
    all of the dark times left behind

    the day is done
    the sun sinks low
    we fold up the blanket, it's time to go

    we walk ourselves weary, arm in arm
    back through the twilight
    home again

    we waltz in the moonlight and the embers glow
    so much behind us
    still far to go
  • ömrün alınabilecek yaşlarının büyük bir kısmının alındığı, sevdiklerinizin sevenlerinizin çoğunun ya gittiği ya ötelerde olduğu devrinde; güneş akşama teslim olmak üzereyken ama son ışıkları hala sahile ulaşmaktayken, ayaklara değen yorgun dalgaların ritmiyle birlikte akla düşen eski güzel anıların şarkısı.
    hay sokayım. her ne demek istediysem, ya da onun gibi bir şey işte.

    http://www.youtube.com/watch?v=wgcjgdifax8
  • david gilmour'dan gerçek mutluluğa dair esintiler. bu şarkı insanın kulağında yankılanmaz yalnızca; saçlarına ulaşan bir yel, gözlerini okşayan bir dolunay gecesidir. başlangıcın ve bitişin ılık iklimlerinde vals yaparak sönmeye yüz tutmuş kamp ateşini yeniden canlandırmak. yaşanmışları uğurlayarak yaşanacaklara yuva açacak yorgun ve mutlu yürüyüşler.

    http://www.youtube.com/watch?v=5mv0jwguitg
  • on an island ile beraber albümdeki pink floyd esintilerini ciddi anlamda içinde barındıran iki parçadan biridir. sound, grubun dark side of the of the moon öncesindeki 70'lerin başındaki dönemini hatırlatır.
  • david gilmour gdansk konserinde bu parçanın solosunu çok ayrı bir seviyeye taşımıştır. alır götürür, bambaşka bir ruh haline sokar, gün ortasında hayallere daldırır;

    https://youtu.be/ceay27ewvps?t=317 (5:19'dan itibaren)
hesabın var mı? giriş yap