• rainer werner fassbinder filmografisinin -bence- en değerli halkası olan 1969 yılına ait film. türkçe ismi "bay r. neden cinnet geçirir?" olabilecek bu film küçük burjuva hayatının verdiği dayanılmaz sıkıntı sonucu cinnet geçiren bay raab'ın acı hikayesini anlatmaktadır. şöyle ki: teknik ressam olan bay raab'ın rahat ve düzenli bir yaşamı vardır. fakat, aslında görüntüde herşey normalken, sıkıcı iş arkadaşları, baskıcı şefi, dırdırcı karısının yine kendisi gibi dırdırcı arkadaşları, ve çevresindeki tüm ince düşünce yoksunu, kaba insanlar bay raab'a yaşamı zehir etmişlerdir; ve en sonunda kahramanımız tüm bu etkenlere dayanamayarak cinnet geçirir. zaten film boyunca herr r.'yi oynayan kurt raab'ın suratındaki ifadeye bakıp "vah efendim, bu adam cinnet geçirmesin de kim geçirsin" gibi bir kanıya varır insan.
  • yönetmenliğini michael fengler ile beraber yapmıştır fassbinder. ve bu filmi sonradan hep nefretle anacaktır. tematik olarak tam bir fassbinder filmi olmakla beraber, biçimsel açıdan özellikle o dönem fassbinder filmleriyle hiç alakası yoktur. daha ziyade doğaçlama bir tarzı ve numarasız bir kamera çalışması vardır ki; o dönem aşırı teatral filmler çeken, seyirciyi alışılageldik bir gerçekçilik duygusunun uzağında plastik, yapay, temsili bir gerçeklik kurmaya çalışan fassbinder ile pek alakası yoktur. yine de süper bir filmdir.
  • der siebente kontinent'in ön taslağı.
  • lilo pempeit yani fassbinder'in annesi onun filmlerinde erkenden oynamaya başlamış, ilk uzun metraj yılı veya ikinci yılında, bu filmde.

    fassbinder'in michael haneke'nin eski kuşak sinema atası/akrabası olduğu belliydi, daha bu erkenlikte bağıntının açığa çıkması çok ilgimi çekti. katzelmacher'de de benim haneke algıçlarım ve damarlarım kabarmıştı. bu 2 ortak yönetmenli filmde fassbinder daha çok protagonistin (ana karakter) dışa vurumsuz, açmazlı ve sürekli katlanma dayatan duygularına ve muhataplarına odaklanmış. belki öteki filmlerinden en ayrıldığı yeri düz kamera kullanımı. çocuğuna verdiği zayıf emekleri de arada sürece kaktırması yönetmenin karaktere eleştirisi mi, merhameti/sempatisi mi arada kaldım.
  • cinnet geçiren bir adamın hikayesinde bir kreşendo beklerken cinnet herr raab'ın dümdüz geçen hayatında birden ortaya çıktı. filmin adı, herr raab niye cinnet geçirdi olunca film boyunca herr raab'ın cinnet geçireceğini biliyorsunuz. bu durumda önemli olan ne zaman ve nasıl cinnet geçireceğinden ziyade onu cinnete sürükleyen sürecin anlatımı. tam olarak bu noktada eksik kalıyor film. gerilim yükleyemiyor, sürüklemiyor, empati yaptırmıyor. sanki herr raab'ın sıkıcı hayatıyla bize cinnet geçirtmeye çalıyor gibi. amacı buysa az daha uzatsaymış, benim açımdan, başarılı olurmuş.
  • fassbinder'in saniyorum ki yanlislikla zamaninin ilerisinde bir anlatim teknigini yakalamayi basardigi nefis film. filmin diger yönetmenini tanimiyorum, filmin basarisinda nasil bir rol oynadığını kestiremiyorum o yüzden. ama fassbinder üstadimiz filmlerinde (bildigim kadariyla) klasik anlatim dilini yeglemis, anlatacagi öyküleri bilindik sinema gramerini kullanarak ifade etmistir. bu filmin dogma akimini andiran oldukca yenilikci anlatim tekniginin fassbinder üstaddan kaynaklanabilecegini pek ihtimal dahilinde görmüyorum acikcasi, ama olur olur tabi ki. büyük üstadlarin insanlari cok farkli zamanlarda ve cok farkli sekillderde şaşırtma yetenekleri olduğunu öğrenecek kadar dirsek çürüttüm sanıyorum bu meselelerde.

    filmin nefaseti ise her anlamda gerçekçiliğinden geliyor. gercekci anlatım tekniği gercekci bir senaryoyla birleşince izlemeyip de yaninda yatilacak kadar iyi bir film çıkmış ortaya. yukarıdaki entrylerde siebte kontinent'in taslağına benzetilmis, bana da tesadüfi bir kronolojinin 71 parçasını hatirlatti biraz. ama haneke'den daha cok lars von trier ya da thomas vinterberg'in dogma akimi doğrultusunda cektikleri filmlerin havasini hissettim. 1970 yapimi bir esere oranla inanilmaz genç duruyor bu film. özellikle arthouse film meraklilarina kesinlikle öneririm. izledikten hemen sonra kafanizda daha büyük bir filmin oynamaya baslamasina vesile olan, çok güçlü bir mesaja sahip olan bir anlati.
hesabın var mı? giriş yap