• almancilarin kullandigi mercedes'lerin kasa modeli. nuri alco mercedes'i olarak da bilinir.
  • bursada aftermaket olarak çamurlukları üretilmektedir.
  • uzun bir süredir 1980 model 300d modelini kullanıyorum. tek şikayetçi olduğum nokta o zamanlardaki dizel teknolojisinin pek gelişmemiş olmasından dolayı 3000cc motorun 2 tona yakın bir ağırlığı kaldırmakta zorlanması. bugünün eşdeğer hacminde motorlar 300+ hp güç sunarken bu sadece 90+hp. usa pazarında bulunan 300td ler 120hp güç üretir fakat türkiyede nadiren bulunurlar. düz dizel modeline göre gözle görülür bir performans farkı var.
  • şu sıralar bir numaralı hastalığımdır. tutuldum arkadaş, bildiğin hoşlaşıyorum lan bu tip arabalardan. o kadar ki, 2002 model arabamı satıp bunlardan almayı kafaya koydum. babam da gazı veriyor zaten ''bundan rahatını bulamazsın, 2011 de alsan yok böyle konfor'' deyip duruyor. şimdilik bazı dikkat etmem unsurları öğrendim, onlar da şunlar oluyormuş:

    - göğüste çatlaklar oluyor.
    - kara motor denilen efsane bir motor var, arabada o motordan olması lazım.
    - direksiyonda boşluk olabiliyor. 45 dereceye kadar direksiyon boşa dönebiliyor.
    - kaporta kapı altlarından çürümeye başlıyor.
    - orjinal döşeme yalanına inanmamak lazım.

    hamile kadınların aş erdiği gibi ben de bu arabaya taktım arkadaş. ya olacak ya olacak.
  • 90'lı yılların en bir başında babamda gümüş gri bir tane vardı. hep tertemiz olurdu ve krom kaplı dikiz aynaları güneşin altında parlardı. otomatik vitesinin etrafı da krom kaplamaydı hatta. konsolu koyu ahşap, koltukları siyah deriydi. gitmesiyle durmasıyla, hatta çıkardığı seslerle bambaşkaydı. anaokuluna her sabah beni babam bırakırdı. hayatım boyunca hayran olup da olumlu cevap alabildiğim tek sarışın kız, 7up, hugo, michael jackson ve ninja turtles ile birlikte o dönemime damga vuran bir makinadır.

    sonra bir gün baktım bizim gümüş gri yok ortalarda. satmış babam. hayatım boyunca bir arabaya ilk ve son defa yandım. onun yerine ailemizin karanlık dönemini simgelercesine siyah bir w124 girdi hayatımıza. anaokulu hayalleri gibi hayatımız da parçanırken o müteahhid kılıklı araba orada durdu. annemle bize gülüyor muydu acaba kaldırım kenarından... ilk günden sevmemiştim zaten. en acısı da bu hainin kadraja girdiği çocukluk fotoğraflarım varken canım w123 ile tek bir fotoğrafımız bile yok. mutlu günler o kadar uzak işte.
  • bundan 15 yıl kadar önce 1982 model bir 230e kara motor aracım vardı. gelgelelim bu güzel motor sorun yaratmaya, ciddi yağ yakmaya başlamıştı. bunun üzerine motoru yaptırmaya karar verdim ki, bir türlü parçalarını denkleyemedik. tam o dönem hurdacılık yapan bir ağabeyimiz bana 1988 model bir 420 s arabanın takla attığı için kendisine geldiğini, motorun sağlam olduğunu, benim arabamın üzerinde yapabileceğim ufak kaporta ayarlamalarıyla bu motoru kullanabileceğimi söyledi.

    o dönem delikanlı dönemimiz dostlar. arıza yapan motor 1982 teknolojisinin son noktası, tek noktadan enjeksiyonlu 136 hp bir motor. arabam zaten uçak gibiydi. 420 s'in v8 4200cc 16v motoru bana roket motoru gibi görünüyor o dönem. 220hp'lik bir canavar. bir heyecan aldım motoru tabii.

    pek de ufak olmayan kaporta işi sonunda motoru yerleştirdik. ufak tefeğini de yaptırdım. yola çıktım. gel gelelim işten anlayanların da tahmin edeceği gibi şanzıman maalesef motora uyum sağlamadı. 2 kilometre sonra gerisin geri döndüm tamirhaneye. hurdacı abimizden 420 s'in şanzımanını da aldım. onu da taktık arabaya.

    arabayı yine yürütemedim iyi mi? bu sefer de arabanın arkası ayrı alemlere gidiyordu. anladığınız gibi hurdacı abimiz son olarak bana kazalı aracın diferansiyelini de sattı. onu da taktık.

    bu sefer olmuştu. 1700 kg.lık ağırlığı ile 230e kasası, 4200cc'lik motora leblebi çekirdek oldu. araç kadran tanımaz haldeydi. 420s üzerinde 250km hız sınırlamasıyla çalışan motorla benim araba kaç kilometre sürat yapacaktı kim bilir. izmir-çeşme otobanına çıktım hevesle. gişelerden sonra biraz bastım, ivmelenmenin böylesini yaşamamış bünyemin yusuflaması üzerine yavaşladım.

    160-170 km süratte sabit şekilde ilerliyordum ki yanıma yepyeni kırmızı bir alfa romeo spyder yaklaştı, kornasına bastı ve hızlanıp ilerlemeye başladı. arkasından 3.0 v6 24v yazısını okuduğum aracın peşinden seyirttim. ister inanın ister inanmayın, alfa'nın 230-240 ile gittiği dakikalarda onun yanında hala motorum sakin şekilde ilerliyordum. daha sonra 1982 230e'nin bütün asaletiyle basıp uzaklaştım. dikiz aynasında kaybolan alfacıya bayağı bir güldüm tabii.

    o dönem çeşme gişelerden çıkıştaki döner kavşakta duran karpuzcudan karpuz almak için durakladım. 1-2 dakika sonra alfacının geldiğini gördüm. aracından indi, bana "nasıl oldu bu iş?" dedi. aracını satın alalı bir hafta olmamış. kendisininkinden o zaman için 15 yaş büyük bir arabanın onu mat etmesini hazmedememişti adam. "kaç para istiyorsun bu araba için? hemen vereceğim, peşin" dedi. ben de adamın vazgeçmesi için "bana çok pahalıya maloldu modifikasyon, anca 3 milyara bırakırım" dedim. aracımın her şey dahil maliyeti 500 milyon bile değil ha. maaşım da 40 milyon dostlar, sene 1997, asgari ücret 20 milyon falan. adam hemen kabul etti, parasının durduğu yaşarbank'a gittik, parayı benim hesabıma gönderdi, notere gittik satış verdim, eve otobüsle döndüm.

    yanarım yanarım anca 100 kilometre kullandım o haliyle ona yanarım.

    edit: imla
  • (bkz: mercedes w123)
  • dedem almanyadan bunun uçuk mavi olanıyla dönmüş 1980'de. "darbe olacak, hökümet arabalara el koyup komutanlara dağıtacak. bi an önce bunu sat, almasınlar elinden" deyip kandırmışlar garibi. izmirde bi apartmanın bodrum dairesi karşılığında elinden almışlar. ki o arabanın parasıyla o bodrum değil, apartmanın yarısı alınabilirmiş.

    diğer dedemde almanyada biriktirdiği parayla ford d1210 kamyon almış, onuda başka birisi başka bi bahaneyle tokatlamış. hatta bu dedem iki kere gitmiş almanyaya. ikinci dönüşündede başka bir şekilde tokatlamışlar. her iki dedeme arada sırada takılırım "biriniz kemal sunal, öbürünüz ilyas salman olmuş saflıkta" diye.

    ikisi de 3 kuruş emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyorlar şu anda, gariplerim.

    hırsız uğursuz dolandırıcı olupta zengin olacağınıza saf olun, temiz olun, fakir olun diye avutuyoruz arada sırada.

    (bkz: bu da böyle bir anımdır)
  • kırmızı, 77 model, 230 arabam.

    kendisiyle 1.5 aydır beraberiz ve megane, marea, laguna, linea vb. tarzı araç sahiplerine şu mesajı gönderiyoruz:

    - lan sizin 2015 modeliniz bile bunun yarısı kadar araba değil.
  • mercedes-benz'in 1976 ile 1985 yılları arasında ürettiği 230, 230.4, 230e, 230c, 230ce, 230t ve 230te modellerinde kullandığı kasa kodudur. öncülü w115 kodlu kasa, ardılı ise halk arasında "mercedes'in en sağlam kasası" olarak bilinen w124 kodlu kasadır. almancı mercedesi olarak da bilinir. m102.x kodlu motor da (kara motor) ilk kez bu karoserli modellerde uygulanmaya başlanmıştır.

    mercedes-benz'in baskın, dominant görünümlü estetiğe geçtiği kasadır ve sadece 230-230.4 modelleri ile 6 milyondan fazla satış yapmıştır.
hesabın var mı? giriş yap