• başta 1977 yılı berlin uluslararası film festivalinde yarışmanın büyük ödülü olan altın ayı olmak üzere katıldığı festivallerden ödülle dönen, kadın yönetmen larisa shepitko imzalı sovyet filmi. film alman işgalcilerden ve işbirlikçi ruslardan kaçan bir grup partizan ve köylünün hikayesi.
    ''kimseye ihanet etmem, edemem. insanın kendi postundan daha önemli şeyler vardır.''
  • durgun akan bir nehir gibi ilerleyen ikinci dünya savaşı filmi. aslında çok uzun değil 108 dakika sürüyor ama filmde hiç aksiyon yok. oyuncuların sürekli değişen ruh halleri ve yer yer yükselen gerilimli müziği ile filmdeki karakterleri anlamaya çalışıyorsunuz.

    filmin temelini oluşturan soru; "yaşamak için vatana ihanet etmeyi mi ? yoksa prensiplerinden vazgeçmemek için ölmeyi mi seçersin ?" filmdeki rus partizanlar sotnikov ve rybak kendilerine bu sorunun cevabını verirken siz de kendinizi onların yerine koyuyorsunuz. siyah beyaz çekilen filmde karın, soğuğun, açlığın, çaresizliğin hüküm sürdüğü cephe ardındaki küçük hikayeler büyük bir başarıyla anlatılır.

    not: filmde andrei tarkovsky filmlerinde görmeye alışık olduğumuz anatoli solonitsyn de almanlar için çalışan hain bir rusu canlandırıyor.
  • kitaptan uyarlanan 1977 yapımı norveç filmi.

    anlatılacak hikayesi bitmeyen ikinci dünya savaşına farklı bir pencereden bakan ve empati yaptıkça karar vermesi çok zor ikilemlere sürükleyen bir film.

    --- spoiler ---

    filmde ölümüne en çok üzüldüğüm karakter, geride üç çocuğunu bırakan demchikha oldu. asılmamak için yalvardı yakardı ancak ölümden kurtulamadı. yaşamının son saniyelerinde bile kendince direndi ve gözyaşlarıyla sessiz bir "hayır!" isyanı içerisinde hayata gözlerini yumdu.

    --- spoiler ---
  • adı türkçe'ye yükseliş olarak çevrilebilecek 1977 yapımı sovyet filmi. idi i smotri filminin yönetmeni elem klimov'un eşi larisa shepitko tarafından çekilmiş. film, ikinci dünya savaşında nazi almanyasının işgali altındaki moskova kırsalında kuşatma altındaki rus askerlerinin gizlendikleri ormandan iki askeri, haritalarında görülen bir çiftliğe yiyecek bulmaları için yollamalarıyla başlar.

    --- spoiler ---
    naziler tarafından yakalanan iki askerden biri işkencelere göğüs gerip herhangi bir bilgi vermeyi reddedecektir. diğer asker ise ölüm korkusuyla vatanına ihanet eder. film bu tercihleri sorgulamaz idealist davranır. vatanını satan askeri pişmanlık içerisinde dışlanan ve kendini bir yere ait hissetmeyen ve ihanetinin sonucu olarak kendi vatanında kendi varlığını işgalci kampı sınırlarına hapsetmiş ve artık kaçmak istese de kaçamayacak bir durumda resmederken. vatanperver olan askeri hazreti isa tasvirlerinden aşina olunabilecek tablolardaki sahnelerde yaralı kendini feda etmeye hazır ve insanlar tarafından etrafı sarılmış ve hatta bir sahnede etrafına ışık saçarken sunar. kurban edilmiş kuzu sahnesi. bir çarmıh gibi idam taburesini taşıyan kalabalığın halkın içinden geçmesi...idamı seyreden kalabalıktan yaşlı bir kadının ihanet eden askere yehuda demesi... filmin adı bile yükseliş. isa'nın göğe yükselişine gönderme. yönetmen larisa shepitko bu role oyuncu seçerken tek kriteri oyuncunun hazreti isa'ya benziyor olmasıymış. geniş çapta ülke genelinde bir arayışa girmişler ve aradıkları başrol oyuncusunu moskovaya 1800 km uzaklıkta yekaterinburg'da yerel bir tiyatronun oyuncuları arasında bulmuşlar. film çekimleri için defalarca uçakla gidip gelmek zorunda kalacak olması sorun olmamış. tabi sovyet sineması olunca başrol için hazreti isa'yı oynayacak birini aradıklarını açıkça ifade edememişler filmin yapım aşamasında sansür kurulunun her seferinde onayını almaları gereği filmin çekiminin 4 yıl sürmesine sebep olmuş. film tamamlandığında filmin bütününe bakan denetleme kurulu bir partizan hikayesi yerine karşılaştıkları dinsel özelliklere sahip anlatıdan rahatsız olmuş ve filmi yasaklamaya yeltenmiş ama saygı duyulan bir savaş kahramanı olan pyotr maşerov'un filmden fazlasıyla etkilenmesi ve filme destek olması durumu değiştirmiş.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap