• cingenelerin yogun olarak yasadıgı sehir.
  • denizin kenarinda ufak capli bir yunan sehri. larissa dan 40-50 dk lik bir tren yolculugu ile varilir. büyük bir caddesi ve onu kesen sokaklari canlidir. sehir klasik bir akdeniz sehrini andirir; sahil boyunda cafeler ve ouzeriler dizilidir. hostel bulunmaz, - yani ben bulamadim. bunun yerine geceliği 20€ olan pansiyonlar vardir. klimali ve 2 kişilik olmalari hostellerden daha iyi kılar bu pansiyonlari.

    2004 atina olimpiyatlarinin futbol eleme maçlari burda yapılmıştır. o zamandan kalan bir information center bulunur. ama yeri otobus garinin (limandan da otede) karşisindadir. ucretsiz internet, yunanistan broşurleri bulunur.

    tren gari ise eski olmasina ragmen pırıl pırıldır. işlenmiş ahşaplarıyle güzel bir görünüme sahiptir.

    son anektod ise sahilde, deniz ticaret müdürlügü gibi bir yerde büyük bir kıbrıs tabelasi gorunmektedir. tabelada üst tarafından akan kanların yanında 3 ayrı dile "türkler kıbrıstan elinizi çekin" yazmaktadir. türk oldugumuzu soylemedik ama pek hoş karşılanmayabilirdik galiba.
  • olympiakos volou adında bir de futbol takımı bulunan kent.
  • sahildeki bir kac cafeden baska bi cacigi olmayan sahil sehri. pilio*nun basladigi yerde bulunur. asil olay da zaten oradadir.
  • kendi güzel halkı güzel bir yunan şehridir..küçüktür ama moderndir.aradığınız her şeyi bulabilirsiniz..o kadar sıcak bir kenttir ki limanında yazan kocaman "türk işgalciler ellerinizi kıbrıstan çekin"yazısını bile eğlencelik olarak kullanır küfüre başvurmazsınız(hadi belki başlarda bikaç ağızdan çıkmıştır)..azımsanmıycak kadar türkçe konuşan insan bulabilirsiniz..türk kökenliler , pomaklar vb. türkçe konuşan insan çoktur..limanda balon satan elemanların çoğu türkçe konuşan gruptandır..keza üniversite de aynı şekilde öğrenciler mevcuttur..trafiğinin yarısını motorsikletler ve bisikletler oluşturur ki buna çok müsait bir şehirdir..nikivolou adında bir futbol kulübü vardır ve taraftarları inanılmaz tutkuludur..olympiakos voloudüşürüldükten sonra kapatıldı..tekrar faal olması için zaman zaman gösteriler düzenlenir..
    pelionbir doğa harikasıdır size bir film sahnesindeymişsiniz gibi hissettirir..hatta sabahtan kayak yapmaya gidip öğleden sonra pilaja gitmenize olanak sağlar(bizzat yaşandı)..yani diyeceğim bu şehir güzeldir , özlenendir..
  • sakin, temiz ve güzel yunan kenti. içerisinde bulunduğu koy, arkasındaki pelion dağı ve tarihi köyleri ile renkler harmanı. ekim ayında halen denize girebilmesi ve denizinin berraklığı ile ayrıca güzel. tamamen yayalara ayrılmış kordonu, bisiklet yolları, kalabalık tavernaları, mezeleri ve buna rağmen insani hiç sıkmayan havası. burda kalsam, burada yaşasam keşke dedirtti bana.
  • pelion dagini asip dagin diger tarafina gectiginizde birbirinden guzel sahilleri ve sahil kasabalarinin oldugu yer. acikcasi ben bu kadar guzel olacagini tahmin etmiyordum. dag yolu biraz kotu midesi bulananlar icin araba onlari kotu etkileyebilir ama ulasacaginiz guzelliklere deger. bu yerler turkiye de olsaydi emin olun coktan oteller dizilmis sahillere biz de uzakdan el salliyo olurduk.
  • mart ayının ortalarında 4 günlük bir ziyaret gerçekleştirme imkanı bulduğum yunan kentidir. aşağı yukarı selanik ve atina arasında doğuya bakan sahil kenti diyebilirim.

    sahilde, üzerinde büyükçe bir kıbrıs haritası olan bir tabela vardır. haritanın kuzey kısmından güneye doğru kan akacak şekilde boyanmıştır ve "turkish invadors hands off cyprus" yazar. bunu ayrıca almanca, ispanyolca ve fransızca da yazmışlar tabelaya.

    sanıyorum mart ayı olduğundan (yani yaz mevsimi olmadığından) pek fazla hareketlilik yoktu. genelde marketler dışındaki dükkanlar haftasonları kapalı, yani alışveriş yapacaksanız en iyi zamanlar hafta içi sabah 10-12 arası falan ya da akşam 6'dan sonra. insanlar genelde sahil tarafındaki uzunca yolda yürümekte ya da oralardaki kafelerde oturup zaman öldürmekte.

    türk düşmanlığı hissedebilirsiniz ama ben türk olduğumu söylediğim zaman kimse kafamı kesmedi, ekonomik kriz nedeniyle pek takılmıyorlar bu duruma. adamlara yunanca selam verdiğim için benimle yunanca konuşmaya devam ettiler sonrasında, tabi ki anlamadım, aynı coğrafya insanı olduğumuz için pek ayırt edilemiyor olabiliriz. yunanca selam verdiğim için de hoşlarına gitti diye algıladım. zaten bir ülkedeki insanlara onların dili ile konuştuğunuzda hoşlarına gidiyor. almanya'da da almanlar ile almanca konuştuğumda gözleri parlayıp yüzleri gülmeye başlamıştı. normal bir etkileşim olsa gerek.

    sahilde bir çok restoran var irili ufaklı. hikaye ise; oturup tsipouro (çipuro) sipariş edip yanında meze (snaks) istemek. "çipuro with snakes" şeklinde görebilirsiniz mönülerinde. 3 € gibi bir fiyatı var, 50 cl çipuro ile ekmek, meze falan geliyor. bir de salata söylerseniz 2 3 çipuro ile doyarsınız ama kafanız da olur.

    gece bar ararsanız çok fazla seçeneğiniz yok: st. nicholas metropolitan cathedral'in hemen doğusunda birbirine paralel iki sokak var trafiğe kapalı. buralarda barlar var. cuma ve cumartesi akşamları epey dolu oluyor, diğer günler ise neredeyse boş. bir garson ile konuştuğuma göre, krizden önce güzel bir gece hayatı varmış ama kriz belini kırmış ortalığın, mekanlar kapanmış falan. bira ucuz değil, 5 6 € seviyesinde. masaya oturduğunuz anda su geliyor ikram olarak. her bira siparişi ile birlikte de cips, çerez, biralık meze falan geliyor. bu ikram konusunda iyilerdi.

    trafikte araç kullandım, trafik sıkışıklığı sadece iş çıkış saatlerinde bir miktar oluyor. park etmek için ana caddelere dik sokakları tercih edebilirsiniz. park yeri bulmak, iş çıkış saati değilse pek sorun değil. selanik'ten volos'a ulaşım aracınız varsa zor değil. athens tabelasını takip edin yeter. yaklaşık 250 km sonra volos-velestino tabelası görürsünüz. bu yol esnasında 5 6 defa gişeye girmeniz gerekecek. toplamda 10 € gibi bir otoyol ücreti ödemeniz gerekiyor. gişelerde de insan olan gişeleri tavsiye ederim, otomatlı gişeler her zaman çalışmayabiliyor. sonra çok uğraşırsınız. geçişlerde motosikletler diğer araçlara göre daha ucuza geçiyorlar.

    türkiye'den benzetecek olursak sanıyorum kuşadası, ayvalık gibi bir yer diyebiliriz. 130 bin civarı bir nüfusu var.

    (edit: başka bir geziden notlar)

    ağustos ayında yaptığım motosiklet turunda 2 gün konakladığım şehir. güneydoğusunda afyssos ve kala nera'da deniz çok güzel. mutlaka görün derim yolunuz düşerse.
  • atina'dan otobüsle 5 saat uzaklıkta, kocaman bir körfezde ve dağların yamacına konuşlanmış bir harikalar şehridir. tzipourosu ile ünlüdür. zira sahil boyunca uzanan mezeceilerde bir minik şişe tzipouro sipariş ettiğinizde, yanında bir tabak sürpriz bir meze gelir. gelenek bu ya mezeyi de siz seçemezsiniz; tamamen sürpriz olur. bu güzel şehirde insan yaşlanmaz. selanik'e de yaklaşık 3 saat uzaklıktadır otobüsle.
hesabın var mı? giriş yap