• bir dilde bulunan butun kelimeler.
  • yabanci dil ogrenmekte olan birinin o ana dek ogrendigi tum sozcukleri ifade etmek icin de kullanilir.
  • yabanci dil ogreniminde en onemli kisimdir. grammardan daha onemli denilebilir. tabi bunu derken grammarin onemini gozardi etmis olmuyoruz, karsilastirma yapildiginda terazide vocabulary daha agir basiyor. gunumuz dil ogretim yaklasimlarinin hepsi dilin iletisim icin kullanildigini, bu yuzden onemli olanin karsi tarafa mesajin aktarilabilmesi gerektigini siddetle savunmaktadirlar* bunda yuzyildir tartisilan, duzgun cumle kurmaya dayali metodlarin islevselligini yitirdigi, onemli olanin iki insan arasinda anlasilabilir mesaj aktariminin oldugu gercegi yatmaktadir.

    yukarida dediklerimizi bir ornekle aciklayalim. mesela ingilizce bilmeyen ve farkli milletlerden iki kisi tanismak istiyor. offer-request/starting conversation vb. grammar islevsel yapilarini bilmiyorlar. vucut dilinin de yardimiyla birisi sadece sunlari soyluyor: "i you finish work coffee drink". goruldugu uzere kisi burada isten ciktiktan sonra bir yerde bir seyler icmek icin diger sahsi davet ediyor ve mesaj basarili sekilde karsi tarafa gidiyor. grammar'i iskelet olarak dusunelim. iskeletin saglam olmasi tabiki gerekmektedir, ancak iskeleti calistiracak kaslar-ki bu tesbihte vocabulary nin ta kendisi oluyor- olmadan vucut hareket etmiyor. bu yuzden vocabulary daha onemlidir.

    peki, kelime ogretiminde nelere dikkat edecegiz: corpus denen bir olay var, corpus calismasi ingilizcedeki en cok kullanilan kelimeleri tespit etmis. tum dunyada ingilizce ogretimi yapan kurumlar, yayimlar, vb. corpus calismasindan cikan 3 tane listeyi dikkate alirlar.

    1- general service list. ilk calismadir. 1953 yilinda yapilmistir. ingilizcede en cok kullanilan 2284 kelimeyi barindirir.
    2- academic word list. akademik ingilizcede karsimiza en cok cikan 570 kelime ailesi. (burada kelime ailesi seklinde karsimiza cikiyor ve baslangic seviyeleri icin uygun degil kelime ailesini ogretmek. teker teker ogretmek daha faydali. mesela, analysis kelimesinin 16 farkli cekimi var. ogrenci dil ogreniminde ilerledikce bilissel duzeyi bunlari algilamakta zorluk cekmiyor, ama bu ilk baslayanlar icin mumkun degil.)
    3- university word list. 800 kelimeden olusmaktadir.

    bu uc liste, hem akademik, hem gunluk konusma icin bize gerekli olan 3000 kelimenin ogretiminde kaynak olarak gosterilir. 3000 kelime sayisi yaniltmasin; yapilan calismalar bu rakamin etkili dil kullaniminda yeterli oldugunu soyluyor ve bu kelimelerin mutlaka ogretilmesini, digerlerinin bunlar ogretildikten sonra ogrenilmesinin daha faydali oldugunu soylemektedir.

    peki, etkili kelime ogrenimi nasil olmaktadir? her bireyin kendine gore ogrenme teknigi* vardir. kimisi ezber yapar, kimisi cikarim yapar, kimisi de surekli sozluk calismasi yapar. bunlarin hepsi, kisi ogrenebildigi muddetce gecerlidir. keza ayni zamanda dinleme yaparken, okuma yaparken de kelime ogrenimi mevcuttur. kisisel olarak okumanin kelime ogrenimine cok buyuk katki sagladigi kanaatindeyim.
  • ogrenilirken dikkat edilmesi gereken cok onemli bir husus var, sadece tek kelime (single unit) ogrenilmesi bir fayda etmez.

    mesela take. sozluge bakildiginda "almak" karsiligi vardir, ancak bu fiili takip eden bir cok kelime vardir ve bunlarin anlamlari birbirinden farklidir. kelime bazinda ogrenildiginde "take a taxi" eylemi "bir taksi satin almak" gibi algilanir ki yanlistir.

    michael lewis, 1993 yilinda ortaya attigi lexical approach (sozcuksel yaklasim) da kelimelerin beraberinde kullanildigi esdizim kelimelerden (collocations) baslayarak uzun sozcuklerle bir araya gelen yapilara (chunks) kadar butun olarak ogretilmesini savunmustur. metodolojide genel gecer kural hala boyledir, cogu kitap (coursebook) kelimeleri bu sekilde ogretmektedir.

    kelime ogrenmenin dildeki hayati onemine surada bahsetmistim. (bkz: #21763402) bizim yaptigimiz yanlis da kucuk cep sozluklerini yeterli gormek. ayrica sadece kelimeleri deftere yazip ezberlemek. ezberin de dil ogreniminde yeri var, tumden ezberi yok saymayi da komik buluyorum ama diger yontemler daha etkili. mesela kavram haritalari, gruplandirma, belli kelimelerden hikaye yazma, icsellestirme, vb. kelime ogrenmek isteniyorsa once buyuk sozluklerden baslanmali. ayrica artik piyasada bolca bulunan ingilizce-ingilizce-turkce sozlukler tercih edilmeli. buradaki mesele su: ne kadar kalin sozluk, o kadar cok ifade ornegi, bu da zaten ingilizcenin konusulmadigi ulkemizde dile yapay da olsa temas demek. kotunun iyisi.
  • prep class'ı hatırlatandır.
  • "voceb" diye kısaltılıp, "allah belanı versin, en zayıf yanımsın." diye okunandır.
  • çoğulu olmayan, uncountable kelimelerden biri.
  • kendisinin ileri duzey kullanimina prison break'in theodore bagwell'inde ve family guy'in stewie griffin'inde rastlamak mumkun olandir. ilki bu zenginligi biraz guneye kacsa da amerikan aksani ile biz izleyicilere aktarir iken, ikincisi ise dizideki diger butun karakterlerin aksine ingiliz aksani kullanir.
hesabın var mı? giriş yap