• 450 saattir oynadığım ve halen 16 puzzle'dan 9 tanesini bulabildiğim oyun. nüfus 90 sınırına dayandı ve daha fazla ilerlemiyor.

    edit : ööeeeeh.... 1650 saatte bitirdim. ne altın çocukmuş be kardeşim. 40 yıl dusunsem aklıma gelmez.
  • çocuk oyunu gibi bir görüntüsü var. avuç kadar bir ada. gizemi de o kadar.. bi burun kıvırarak başlıyorsun sonra devamı geliyor. uykuda bile "x2 de bırakmıştım şimdi bi otuz bin puan ilerlemiştir" hesapları yapıyorsun. bi yerden sonra ahali yaymaya başlıyor. sen teknik puanımı arttırayım, daha müreffeh bir hayat sunayım tebama derdine düşüp hepsini masaya sürmeye ne kadar kasarsan kas biri yağmur duasına kaçıyor öteki fıkra anlatıyor beriki lagoona yüzmeye gidiyor, dert! lâf dinlemez oluyorlar sayıları arttıkça. en nihayet sosyal hayatı rayına oturtuyorsun, tempılıydı, idolüydü, mezarlığıydı diniydi sporuydu herbirini dört dörtlük yerine geitiryorsun. ama bu sefer alınacak teknik edevat kalmıyor araştırmayı da bırakıyorlar. kendilerini taşa toprağa veyahut çamaşır yıkamaya veriyorlar. anacım bak orda nal gibi 6 tane daha gizem duruyor, çözsenize ulan şunları. böyle amaçsız amaçsız dolaşıyorsunuz daha mı iyi, nevinden kıl olmalara tabiyim yalan yok. ööyle bommboş bi hayat geçiriyor avareller.
    trying to push the boulderda takılı kaldılar ilerisini göremediler.

    ~~~

    pazıllar da şöyle:

    the well; oyunun daha başlarında biraz da olsa building yetisi olan bir insen kuyu suyunu temizler.
    the hut: yine building yetisiyle yeni baraka yapılır yoksa insanlar üreyecek çocuk yapacak yer yokluğundan aynı nüfusla kalır, olmaz..
    the beach: sahile vurmuş kırpıntıları kışlık odun niyetine kenara alma şeysi. oyun ilerledikçe bi kaç kez daha vuruyor sahile bişeyler.
    the school: iyi bir bilim puanıyla alınabilen bişey bu. o kadar da pazıl sayılmaz.
    the lagoon: sonraları kişilerin kaytarıp yüzmeye gidecekleri bir lagün, building yetisiyle..
    the magic fish of fertility: lagoonu açtıktan sonra farmingde ünlü bi kişimizi suya atarız. bir iki, zorlarız fors bi vit yu deriz, nihayet bu balığı yakalar. mecigliği nerden geliyor bilmiyorum ama denilene göre our tribe now enjoys greater success at breeding. vay anasını..
    the cemetery: bu da yeterli puanla fertilityden sahip olacağımız bir şey. mezarlık yapıyoruz ama kapasitesi belli. bi yerden sonra üst üste gömüyorlar.
    herb mastery: iki üç bitki üzerinde çalışınca oyunun daha başında veriyor bunu zaten. ihmal etmemek lâzım, netekim ahali koh koh öksürmeye başlayınca bir healingte terakki etmiş insan sıkıntısı çekiliyor, olmazsa ölünüyor..
    the garden: bu da lagoonu açtıktan sonra sanırım ölü çiçeklerin tarlası işte.. bahçe oluyor. inanır mısın?
    the magic plant of life: golden child mucizesi. meyvesiz bitkiye sürümek yeterli.
    the temple: yeterli building puanıyla o ruinleri kazıyoruz, oluyor sana tapınak.
    the idol: aynı şekilde yukardaki esrarengiz kaya da suratsız, nemrut mu nemrut bir ikona dönüşüyor.
    the golden child: strange fishi lagoondan çıkardıktan sonra emzikli bir anneyi suya atıyoruz. veee müücize. ölene kadar 5 yaşında kalacak elbisesi kanatlı bir çocuk.
    the butterflies: bu çocuğu the garden a sürükleriz, kelebekleri çağırır.
    hazine: buildingte usta bi insanı yemek teknesinin biraz altına tempılın az soluna götürün orada bişi kazmaya başlayacak ve olaylar gelişecek..
    the cave: hiç uğraşmayın çocuğu sürmeyin mağaraya. mabadının keyfine göre o kendisi açar. açıyor da nitekim.

    bu kadar.
  • the secret city eki ile üçüncüsü de çıkmış oyundur.
  • the tree of life eki ile dördüncüsü de çıkmış oyundur.
  • durup dururken aklıma geldi geçenlerde.öğrendimki mobil oyun versiyonuda çıkmış.birkaç ufak fark dışında herşey aynı.

    başladım tekrar oynamaya bakalım ne kadar sürücek bitirmesi.
hesabın var mı? giriş yap