vayu

• bir multiverse tanrisi olarak (bkz: planescape) (bkz: the vedic powers) (bkz: the powers of the multiverse)
  
  lesser power "fickle breath"
  
  area of control: wind life, destruction
  alignment: chaotic neutral
  symbol: sapling bending in the wind
  worshiper/alignment: chaotic neutral
  home plane/layer/realm: limbo/swage
  known proxies: none
• sanskrit dilinde "rüzgar".
• yogik disiplinde prana'nin 5 temel akisina verilen genel isim.
  
  prana vayu
  apana vayu
  samana vayu
  udana vayu
  vyana vayu
• "üflemek" anlamına gelir. vedalar'daki en önemli tanrılardan biridir.
• geyikli'de bir otel ve beach.
  
  hani "ege'de bir sahil kasabasina yerlessem" klisesi vardir ya, "eeeh ne isim var sehirde" diyip buralara kacan genc ciftin isletmesi.
  
  sonrasinda kendilerinin pesi sira arkadaslarini da suruklemisler. tesaduf eseri bir arkadasimi da suruklemeleri sayesinde haberdar oldum ve tanidim.
  
  guzel bir beachleri var, oturdugunuzda geyiklinin tamami gibi bozcaada manzarasi olan, inanilmaz bir gun batimi mevcut. otelleri ise daha iceride, orman icerisinde. sahane cam agaclarinin ortasinda, 200 yasina yakin cam agaclari var bahcede, tinyhouse'lari ve otelleri var.
  
  bunlar isin teferruat kismi, hepinizin geldiginde gorecegi ya da sagda solda onlarcasini gorebileceginiz, bir suru alternatifi olan seyler.
  
  benim icin guzel ve ozel olan kismi su oldu;
  
  hani dedim ya "sehrin hay huyundan bikan genc cift gelmis ve arkadaslarini da peslerinden getirmis" diye. bu cumle cok normal geliyor ama bir klasik olan "aile isletmesi" mantigi yerine "dost isletmesi" mantigi yerlesmis. aile isletmelerindeki o kronik mutsuzluk yok. calismak istemeyen cocuklar, mutsuz eniste, huysuz hala, zorla getirilmis dayi oglu yok burada. hepsi minimum 10 yillik arkadas ve/veya ayni cevre icerisinde birbiri ile uzun zamandir temasta olan insanlar.
  
  boyle olunca ne mi oluyor? o yillarin getirdigi dostlugun yarattigi eglenceler, kendi aralarindaki makaralar, hic birinin ana meslegi olmamasina ragmen hepsi "kendi gitmek istedigimiz gibi bir mekanimiz olsun" dusturuna sahip oldugu icin temizliginden yemegine, kokteylinden cayina "ben olsam boyle bisey yemek/icmek isterdim" mantiginda ozenle ve keyifle hazirlanmis seyler cikiyor. gunun her aninda birbirine sarilip gulusen "calisan"lar goruyorsunuz cunku onlar isci ya da isveren degil, dostlar.
  
  cok ozledigim inanilmaz pozitif bir ortam, arkadas sohbetinin ortasinda kaldim, bir yandan yadirgiyorum; cunku unutmusuz. bir de malum yalniz bir dinazor (biz cocukken dinazordu, sonra dinozor yaptilar. puh!) olarak yasarken bu kadar sicakkanli ve dostane ortama girmek garip oluyor. sanirsin friends ya da cheers setindesin, oyle garip bir sicaklik, sohbet var ve sadece izlemek bile bana inanilmaz iyi geldi ki cok da sicak kanlilar, bir anda sohbetlerinin ortasinda buldum kendimi.
  
  zaten genel olarak sevdigim ve gitmeyi tercih ettigim mekanlar isletmecileri ve/veya personelleri pozitif, iyi insanlar olan ama ozellikle mekanda kafami kaldirdigimda zaman ve mekan algisini kaybettiren yerler. hem otel tarafinda hem beach tarafinda oturup soyle bir baktigimda turkiye'de, geyikli'de oldugumu unutabiliyorum. ustune de o dostlar arasindaki sohbetler, sakalasmalar eklenince yillar sonra inanilmaz dinlendirici gunler gecirme sansi yakaladim.
  
  sehirlerden buralara gelip buralara mutsuzluklarini ve cirkinliklerini getiren insanlara inat, arkadas grubu ile koyleri isgal edip koyluleri kacirmaya calisanlara inat boyle insanlar da var. bunu hatirlamak, bunu gormek guzel.