• hakkında şundan başka bir bilgiye ulaşamadığım hoş lakaplı ağa: mızıka-yı hümayun'un kuruluşu esnasında yönetimine trampetçi ahmet usta ile birlikte getirilen süvari borazanı.

    refik ahmet sevengil şöyle bahsetmiş:

    "üçüncü selim 1794’de yeniçeri ordusuna dokunmadan onun yanıbaşında avrupa örneğine uygun bir asker birliği kurmuştu, bu birliği yetiştirmek için getirilmiş olan fransız subayları bu yeni askerin önüne bir boru ve trampet takımı koymuşlardı. buradan yetişen türk musikiciler sonraları ilk bandamızın kuruluşuna emek vermişlerdir. bunlar süvari borazanı vaybelim ahmet ağa ile trampetçi ahmet usta’dır.

    ikinci mahmut 1826’da yeniçeri ordusunu dağıtıp yerine avrupa örneğinde yeni bir ordu kurunca ceket-pantolon giyen ve düzenli adımlarla yürüyen bu yeni asker artık şalvarlı cübbeli mehter takımının arkasından gidemezdi. bu yeni askerle birlikte o zamana dek yurdumuzda bilinmeyen banda takımının da kurulması kararlaştırıldı. daha önce batı musikisi ile ilgilenmiş olan süvari borazanı vaybelim ahmet ağa ile trampetçi ahmet usta banda öğretmeni oldu, saraydaki genç enderun ağalarından bu işe elverişli görülenler de öğrenci olarak seçildi."

    bunlar tamam da... bu 'vaybelim' lakabı nereden geliyor? kim taktı, neden taktı? bir ihtimal dayanılmaz bel ağrıları çeken biriydi ahmet ağa ve habire "vaybelim!" diyordu; eğilirken, bir şey taşırken, 19 litrelik erikli su damacanasını mutfağa götürürken... bunlara tanık olanlar "vaybelim!"ler haddi aşınca koymuş olabilirler bu lakabı.

    bandoyu donizetti'lere kaptırınca kimbilir ne üzülmüştür ahmet ağa. "belimiz çürüktü tamam da nefesimiz yerindeydi be!" demiş olsa gerek. hey gidi vaybelim ahmet ağa! birileri romanını yazsa keşke...
hesabın var mı? giriş yap