aynı isimde "vali" başlığı da var
  • köprü dizisinin finalinde tanıtımı yapılan film. izleyenler bilir; vali faruk yazıcı sonunda uğruna cefalar çektiği köprüyü dikmeyi başarmıştır fakat merkeze çekildiği haberini alır ve yıkılır. film recep yazıcıoğlu'nun denizli valisi iken yaptıklarını anlatacak ve dizi, film ile anlamlı bir şekilde bağlanmış olacak. temmuz'da denizli'de çekimlerine başlanması düşünülen filmin eylül gibi bitirilmesi, aralık ya da ocak gibi gösterime girmesi bekleniyor. dizideki gibi vali karakterini yine erdal beşikçioğlu canlandıracak.
  • tanıtımları show tv de gösterilmeye başlamış film.sanırım 9 ocakta gösterime girecek.
  • yönetmeni çağatay tosun olan filmdir. kadrosunda özgür çevik, ismail hacıoğlu, şemsi inkaya da bulunuyor.
  • konusuyla, kadrosuyla, yaptigi gondermelerle, fragmaniyla ve aksiyonuyla 9 ocak 2009 tarihinde gosterime girecek ve oldukca ses getirecek (diye umdugum) olan 2008 yapimi turk sinema filmi.

    filmin konusu kisaca su sekildedir;

    filmde, denizli valisiyken gecirdigi trafik kazasi sonucu yasamini yitiren recep yazicioglu'nun hayati anlatiliyor.

    karakteri, guclu iradesi, siradisi fikirleri ve enerjisiyle halkin guvenini kazanmis bir devlet adami olan recep yazicioglu’nu, en son gorev yaptigi denizli ilinde basindan gecen ilginc olaylarla izleyecegiz. filmde, yenicag dunyasinda, gizli ya da acik bicimde sergilenen politik oyunlar-komplolar ve uluslararasi iliskiler cikar noktasinda yer alan enerji meselesi de irdeleniyor.

    ps:uzun bir aradan sonra sebnem donmez kisisini yeniden beyaz perdede gorecek olmamiz ayri bir heyecan kaynagi tabi ki.
  • milliyetci komplo teorisi gaziyla doldurulmus bir film. (milliyetci olan teori ve gaz, komplo degil)
  • köprü dizisinden ötürü büyük umutlarla beklediğim fragmanından gaza geldiğim bugün gösterime girer girmez izlediğim fakat beğenmediğim film.

    --- spoiler ---
    öncelikle konu ilgi çekici ve merak uyandırıcı olsada senaryoya güzel aktarılamamış. köprü dizisinde senaryo akıl dolu yazılıyordu. kopukluklar mevcut. süreklilik, akıcılık yok. zenginleştirilmemiş dümdüz otomot bi hikaye anlatılıyor.
    oyunculuklar başarılı ve gerçekçi ama o amerikalı kodaman ibnetoru canlandıran abinin oyunculuğunu hiç beğenmediğim. yamuk ağızı ile ingilizce aksan yaparak türkçe konuştu bütün film boyunca ensesine alttan üste doğru bi tokat çakasım geldi. ayrıca süikastçi kız da cok kötü oynamış. bu kadar amatörce rol yapılmaz kardeşim ! aksiyon sahneleri vasattı. tamam dram filmi ama o sahneler cok daha güzel aktarılabilirdi. duygusal sahneleri gereksiz uzun ve alakasızdı. filmin içinde sırıtmış. diyaloglar basit ve etkisizdi. filmden aklımda kalan bir tane can alıcı cümle yok. müzikler fena değildi ama köprü dizisi ile karşılaştırırsam yine çok aşağıda kalır. keşke dizide kullanılan müzikler burada da kullanılsaydı.

    niye bu kadar acımasızım ? çünkü bu filmin altyapısı olan köprü dizisinin herhangi bir bölümü izlerseniz aksiyon sahnelerinin ne kadar heyecan uyandırıcı olduğunu diyalogların ne kadar zekice yazıldığını dizi müziklerinin sahnelerin etkisini ne kadar attırdığını fark edersiniz.

    profesyonel sinemacı değilim ama sürekli göz yoran gereksiz bulanık hareketli odaklanmalar ve açı değiştirmeler hangi tekniğe giriyor bunun görsel sanatlarda bir adı varmıdır merak ediyorum. bu filmin görüntü yönetmeni kimse burdan kendisine selam ederim.

    filmin en olumlu yanı benim için şebnem dönmez di. gayet başarılı bir performans göstermiş.

    üstüne yahu arkadaş bu hatun güzelliğinden hiç mi birşey kaybetmez ?
    (bkz: ben seni sevmedim allahsiz taptim taptim)

    --- spoiler ---
  • devrim arabaları'ndan sonra bu film de ülkem adına umutlarımı azaltmıştır.

    --- spoiler ---
    "bu ülke için iyi bir şey yapanlar cezasız bırakılmazlar"
    "siz türkler çok çabuk unutuyorsunuz"
    --- spoiler ---
    yalnız filmin akıcılığı konusunda aradığımı bulamadım. fakat konu güzel, oyuncular güzel..
    izlenmesi gereken bir film olmuş.
  • recep yazıcıoğlu'na saygı duruşu niteliğinde bir filmdir.. ayrıca vali dendiğinde her nedense recep yazıcıoğlu'ndan başka hiç bir valiyi tanımadığımızı ismini dahi bilmediğimizi yüzümüze çarpar.. kör gözlere bile en azından o gözlerinin içine soka soka ülkesinin nasıl satıldığını ve buna karşı çıkanların nasıl ortadan kaldırıldığını belki gösterebilir.. tabi bunun sadece ülkemizle sınırlı kalmadığını dünyanın her noktasında aynı oyunların oynandığını da...
  • erdal beşikçioğlu'nun bir kez daha recep yazıcıoğlu'na ev sahipliği yaptığı filmdir. filmi izledikten sonra tek dusunebildiğim "bu ülkede, bu cografyada yasamak cok zor". tum bunları bile bile, goz yumarak, içimize sindirerek yasadığımızı bilmek acıtıyor içimi. filmi teknik acılardan irdeleyebilirsiniz ama malesef "gerçek" biseyler var ve bu filmde yasananlar kesinlikle "hayal" urunu değildir. keske olsaydı...
hesabın var mı? giriş yap