• feministligin en uc noktasini savunan bir kadindir kendisi. (bkz: scum)
  • society for cutting up men manifestosu sel yayıncılıktan çıktı.
  • "the male is incomplete chromosome. in other words the male is a walking abortion- aborted at the gene stage, to be male is to be deficient, emotinonally limited- maleness is a deficiency and males are emotional cripples."
    valerie solanos
  • i shot andy warhol'da lily taylorın gayet başarılı bi şekilde ,canlandırdığı radikal feminist hanım.
  • society for cutting-up men* manifesto'nun yazarıdır. ataerkil düzene karşı kadınlardan oluşan bir toplum yaratılmasını savunan radikal bir feminist olup, feminizm hareketinin en önemli kişilerinden biridir. 15 yaşından itibaren genellikle sokaklarda yaşamış ve sefil olarak tanımlayabilceğimiz bir hayat sürmüştür. andy warhol'la tanışıp ona yazdıklarını gösterdikten sonra warhol bunların bazılarını film haline getirmeye karar vermiştir. hatta valerie warhol'un bazı filmlerinde rol almıştır. daha sonra warhol'a gidip sokakta yattığını, hiç parası olmadığını söyleyip kendisine filmlerden hak ettiği parayı vermesini istediğinde, warhol reddetmiştir. bunun üzerine 1968 yılında o zaman 32 yaşında olan solanas, the factory'e giderek warhol'u vurmuştur. warhol 5 doktorun çabalarıyla ancak kurtarılabilmiş, ve hayatı boyunca dağılan iç organları yüzünden korse giymek zorunda kalmıştır.
  • bir insan evladını vurarak hayat boyu yaraladığı ve dünya nüfusunun yarısını katletmeyi savunduğu halde, kendisinin önerdiği türden bir baskıyla mücadele ettiğini iddia eden bir grup insan tarafından günah keçisi ilan edilen, akli dengesi bozuk bir kadın. kendisi new york'a geldikten sonra andy warhol'a yazdığı bir oyunun senaryosunu vermiştir. oyun o kadar pornografiktir ki, o sırada zaten polisle başı dertte olan warhol bunu bir tuzak zanneder ve senaryoyu bir yerlere saklayıp, sonra da kaybeder. solanas onu geri istediğinde de kaybettiğini itiraf eder ve kendisine filmlerinden birinde küçük, doğaçlama bir rol verir. solanas bu esnada warhol'un onu yok etmeye ve oyununu çalmaya çalıştığından öylesine emin olur ki, bir gün the factory'nin girişinde bekleyerek onu vurur. dahası, hapisten çıktıktan sonra da bir süre onu takip edip korkutur ve warhol hayatı boyunca her an valeri solanas'ın geri gelmesi korkusuyla yaşar. öyle büyük bir düşünür veya günah keçisi değil, bariz delidir.
  • hitler mantığının feminizimdeki izdüşümü.

    haklıyken haksız durumuna düşmek gibi bir ortaklıkları var.
  • zavallı ve hastadır. onun yaşadıklarını yaşamadıkça bu kadar hastalıklı ve sefil düşünemez zâten insan.

    benim anlamadığım, bir erkek bütün kadınları yok etmeye yönelik bir tez ortaya atsa, değil kitaplaşmak falan adamı tefe koyarlar. ne çirkinliği kalır, ne öküzlüğü, ne de çâresizliği. ama bunu bir kadın erkekler için yapınca bunlar hiç olmuyor. iddiaları bilimsel ve edebî olarak inceleniyor. bu çifte standart değil de nedir? çâresiz kadın soyunun ezik ayakta kalma mücâdelesi midir?

    bu çirkin ve çilesi yüzünden kafayı sıyırmış teyzeyi anlamaya çalışmakla şu geçen gün yakalanan izmir seri kâtilini anlamaya çalışmak arasında pek de bir fark yok bence.
hesabın var mı? giriş yap