• valeria luiselli'nin kalabalıkta yüzler kitabını okudum.
    kitaplar üzerinde çevirmenin etkisi çok büyük. belki orijinal dilinde okusanız çok etkileneceğiniz bir kitabı kimi zaman çeviriden dolayı zorla bile olsa okuyamıyorsunuz. o yüzden daha önce çevirdiği kitapları okuduğum ve çevirisini sevdiğim, alıştığım, başarılı bulduğum çevirmenlerin diğer çevirdiği kitapları da gönül rahatlığıyla alıyorum.
    bu kitabı incelerken ismi, kapak tasarımı, tanıtım yazısı vs. etkilediği kadar hatta daha fazla çevirmenin seda ersavcı olmasından etkilendim. çünkü daha önce yine seda ersavcı'nın çevirdiği dominquez'in 'kağıt ev' kitabını okumuştum.
    kitap l.a times'ın art seidenbaum ilk roman ödülü'nü kazanmış. konusunu ve yazarın konuyu işleyiş tarzını sevdim. bolca mırkkk (kedi) içeriyor onu da pek sevdim:)))
  • 1983 mexico city doğumlu yazar. hakkında iki entry olması türkiye'deki okurların dünya edebiyatını takip etmediğini gösteriyor. halbuki notos yayınları ve semih gümüş sayesinde tanınan alejandro zambra ile tarzları benzeşiyor. ispanyolca yazdığı 'faces in the crowd' ve 'the story of my teeth' (iki eser de seda ersavcı tarafından türkçe'ye kazandırılmıştır) romanlarının ardından ilk ingilizce romanı olan lost children archive bu yılın şubat ayında yayımlanmıştır. kendisi şu an new york'ta yaşamaktadır.
  • meksikalı, fazlasıyla yaratıcı bir yazar. kalabalıkta yüzler ve dişlerimin hikayesi oldukça özgün kurgularıyla göz dolduran eserlerdi. okuyup bitirince "abla sen ne yaptın böyle ya" demiştim her ikisinde de.

    dilimizdeki üçüncü kitabı kayıp çocuk arşivi yine siren yayınlarından, seda ersavcı'nın çevirisiyle çıkmıştır. okuyunca buraya ekleme yaparım.

    bu arada söylemeden edemeyeceğim, seda ersavcı muhteşem bir çevirmen. bir ara kendi başlığına da yazmak şart oldu.
hesabın var mı? giriş yap