usturmaça ^*

• yatlarda, teknelerde, yüzer vasıtalarda teknenin yanına yerleştirilen, tekneye hasar gelmesini önleyici kaucuktan top benzeri malzeme. yurtdışındaki durumu bilmemekle birlikte ülkemizde usturmaca yerine eski kamyon lastiklerinin kullanimi daha yaygindir.
• denizciler bel kısmından kilo almış kişiler için usturmaça benzetmesini yaparlar.
  "vay usturmaçaların da varmış" şeklinde geyiğe girdikleri sıkça görülmüştür tarafımdan.
• (bkz: fender)
• teknelerin bordalarına ihtiyaç halinde kolayca çözülebilecek biçimde bağlanır bu kauçuk yastıklar, dandik görünümlerine rağmen epey pahalı malzemelerdir, bu sebeplerle limanlarda en çok tekne değiştiren, çalınan malzemelerin başındadır. sezon sonu limandaki teknelerde çaktırmadan kendi usturmaçalarını arar tekne sahipleri. yani her arada ezilir bi de çalınır çırpılır bahtsız deniz malzemesi. şişko denizcilere direkt atanır lakap olarak.
• "hayata carptiğiniz zaman dağılmanıza engel olan" aylık e-mecmua. her derde deva birinci sayısı e postalarda.
• bir yakınından edip cansever sevdiğini duyup da böyle birine entry yazmadan olmaz dediğim sözlük yazarı. bir gün "yakup" dan "ahmet abi" den konuşmalı.
• in$aat muhendisligi liman yapıları dersinde ogretilen , hesaplari olan " madem eski araba lastigi koyucaksın ne ogretiyosun lan dingil" demenize sebep olan guc emici malzemecik.
• king oynanırken koz maça belirten ki$inin espri yapmak niyetiyle kullandığı sözcük.
• ege'ye sarap rengi tutkusunu ve kul rengi kederini dokmus adamdir. ya da tutkusunu ve kederini sarap ve kul rengi ege'den almistir.
  
  bir tane usturmacan varsa bir gozunu kapatip uyuyabilirsin. digerini kapamak icin ikinci usturmacayi bulmayi beklersin.
• - kaucuk top diyo abi usturmaca icin
  - hahahahhahaa öylemi
  - öyle falla
  - hehehe he yazsana abi
  diyalogunda koptugum süper sözlük yazari