• yönetmenliğini denis villeneuve 'nin yaptığı 1998 yılı yapımı fransız filmi.
    https://www.imdb.com/…tt0156248/?ref_=nm_flmg_dr_18
  • denis villeneuve'nün ilk uzun metraj filmi.

    kesinlikle, çok tatlı bir romantik dram.
  • rezalet oyunculuklar, rezalet yönetmenlik. son birkaç yıldır izlediğim en kötü film.
  • gayet iyi film.
  • buram buram amatörlük kokan film. görüntü yönetmenliği, oyunculuklar, yönetmenlik hiçbirisi kurtaramıyor ne yazık ki. aynı yönetmenin sonraki yıllarda incendies gibi muhteşem bir filmi çektiğine inanamıyor insan. demek sanatsal anlamda çok geliştirmiş kendini yıllar içinde. 5/10.
  • nouvelle vague ile ilk defa tanışan yurdum yarı cahillerini tatmin edememiş film.

    film ruhen antonie doniel serisinin devamı gibi. seberg'e büyük bir saygı duruşu. denis villeneuve'nin ben geliyorum fişeğini attığı bariz şekilde görülüyor. derslik kompozisyonları, planları olan şu filme yönetmenliği kötü demek büyük cahil cesareti.

    filmin tek kusuru "meselesini" çok abstract bir yerden ele alması. korunaklı hayatlarınızda alt sınıf size dokunamazken her şey çok eğlenceli ve yapılabilir, bu çölün ortasına çocuk yapmak için gitmek bile olsa. ancak siz solaryumda yanarken birileri benzinle yakılıyor ve hayat aslında tek başınıza kaldığınız o devasa çölde tek başınıza yürümek kadar ıssız, en az bir uzay istasyonuna benzeyen daracık bir otel odasında kaldığınız kadar ıssız hem de...
  • denis villeneuve'ün ilk uzun metraj filmi. açılış sahnesi gelecek adına isaretler vermektedir. sonrasında fazla diyalog ve görüntünün hikayenin önüne geçmesi filmin benim adima eksi yönü olmustur. oyunculuklarin kotu oldugunu dusunmuyorum. yonetmenin tum filmlerini izlemis biri olarak siralamada asagi bir yerlerde.
  • mubi desteğiyle, "erken villeneuve'e giriş" kapsamında izlenmiş, sevilen kişiyle ayrılma senaryosunda - bir daha rast gelinmemesi ümidiyle - paylaşılan dünyada hindistan'ı almamanın hüzünlü sonuna değinen, başarılı bir yol filmi.

    daha adından zaman ve mekân mefhûmlarından ilkini kırmaya çalışan yapım, 30'larına geldiklerinde üreme için sözleşmiş bir kadın ve bir erkeğin absürt bir yol hikâyesi. bu her hâlinden çiğ hikâyeye saçma ve uçuk unsurlar ekleme fikriyle villeneuve romansının ucuzlamasına geçit vermemiş gibi. absürt denebilecek bu hâliyle - imkânsız ve dolayısıyla - daha da naif bir romans çizgisine gelen filmde, "geçmiş söz"ün teklife dönüşü aşamasındaki - kanadalıların alley deyip demediği kestirilemeyen - iki ev ardındaki ince patika boyunca gerçekleşen plan sekans oyunculukla birleştiğinde hiç fena olmamış. elbet başroldeki hanımefendinin doğrudan benzerliğinin yanı sıra doktor beyin odasına asılmış ve ağza sokulmuş jean seberg afişi - ve amansız sonu - ile nouvelle vague emâreleri görülse de bunların kadük kaldığını belirtmek gerek.

    nitekim, bilindik takvimlerin ötesinde ve salt lake city havalimanındaki uzay otelinde - kurtçuk yutmadan - bir gece geçirme isteğini başarıyla aksettiren, sonunu çöle çıkaracak kadar gözü kara, hatta beyaz bir hiçlikten kara bir romans devşiren yol filmi.
hesabın var mı? giriş yap