• anti-janr korku filmi örneği olarak sonunda bizi yerlere atan bir film olmuştur. önemli olduğunu kabul etmek gerek...
  • california'da, mojave colu'nun hemen yaninda kucuk bir sehir. joshua tree milli parki'na ve park merkezine ev sahipligi yapar.
  • zaman ve mekan ekonomilerinin sınandığı güzel bir black square örneği. zamanın içimizde, mekanın dışımızda olduğunu, ve bunların buluştuğu bir kap olmanın imkansızlığını anlatır.
  • amerikanin bazi bolgelerinde,dag,bayir,col demeden dal$afak sevi$en bitakim insanlarin ba$ina gelebilecek en bir felaketi en sonda tiksintiyle izlettiren, bok gibi hissettiren film.
  • kadın erkek ilişkilerdeki iletişimsizlik, sevişmelerin mekanikleşmesi, sınırsız özgürlük gibi kavramları tartışan kaya gibi bir film. filmi seyrettikten sonra insanın üstüne çöküyor.
  • insanı ya hepten içine alacak ya da tamamen dışlayacak bir film. ufak ipuçları vererek izleyiciyi yavaş yavaş filmin sonuna hazırlayan(bkz: merak ve beklenti), oyunculuk ve çekim babında hiç açık vermeyen muhteşem bir sinema yapıtı. dikkat dağınıklığı olanların, sinemadan illa ki aksiyon bekleyenlerin, mekan ve varoluş felsefeselerinin sinema üzerine kusursuz yansımalarıyla çok da ilgilenmeyen izleyicilerin pek de beğenilerine hitap etmez. dumont'un herşeyi perdeye ağır ağır aksettirmesi seyirciyi kendisi gibi düşünmeye ve ancak yinelediği görüntülere doyuruldukça bu filme hazır olabilmeye sevk ediyor. 2004 festival filmleri arasında şiddetle tavsiye ettiklerimdendir (bkz: zevkler ve renkler tartışılmaz)
  • biri 2002*, diğeri 2003* yapımı birbiriyle alakasız iki ayrı filmin adı.
  • insanın hakkında neler düşüneceğini bilemediği bir film. izledikten sonra insanın bir süre susmasında fayda var. ortaya koyduğu fikriyatı beğenip beğenmemek sizin takdiriniz. cinsellik, aşk, ilişki, şiddet, özgürlük vs. üzerine farklı şeyler düşünüyor olabilirsiniz. bu nedenle yönetmenin (ya da senaristin) bu konuları sunma şekli size uygun olmayabilir. ama bir “hikaye” oluşturmaya yeterli olup olmadığını bile kestiremediğiniz bazı durumların sizi yerinizden zıplatmasının keyfi (keyif mi?), ancak sinema’nın yaşatabileceği bir şey olsa gerek.

    insan ilişkilerine dair tartışma konusu olabilecek bir sürü şeyin ağır ilerleyen bir anlatım ve çöl'ün çoraklığı ve sınırsızlığı içerisinde aktarılması da gerilimi iyice artırmış.
  • bruno dumont'un "kadın" ve "erkek" kavramları üzerine bina edilmiş, alabildiğine vurucu ve sorgulatıcı filmi. bittiğinde üzerine düşünmek için sayısız materyale sahip oluyorsunuz.

    bu film üzerine gayet de güzel noktalara parmak basan şöyle de bir yazı mevcut: fransa bugünlerde soğuk
  • uyumsuz bi çift: karakterlerin hem fransızca, hem de ingilizce konuşması, bunu vurgulamak için "kaba.." bi yöntem gibi görünse de, işlevini fazlasıyla yerine getiriyor-
    ya da delice uyumlu: dondurma yerken, kayalıklarda çırılçıplak uzanırken, kahkaha krizlerine girerken..

    - yemek ister misin??
    (http://yucitek.blogspot.com/…/twentynine-palms.html)
hesabın var mı? giriş yap