*

  • kolaylada gidiyo evde film izlerken. tabi bira en iyisi. acaip susatiyo.
  • neden bilmiyorum, (bkz: deniz kizi)
  • antep yahut şam diyil, yer fıstığından yaratılan çerez. birahane mönülerinde yer alan entry.
  • kabuguyla yenmesi gereken nesne. boyle tuzlu tuzlu...
  • çeşitli soslara bulanmış fıstıklarla saltanatı sarsılmaya çalışılsa da birayla oluşturduğu bitirim ikili imajı ona vazgeçilmezler listesindeki haklı yerini kazandırdı. yüz gramı bir milyonluk lezzet.
  • kabuksuzu bi şeye benzemeyen fıstık.
  • yalniz gecelerimin en yakin arkadasi, el aliskanligi, tuzlusu olmazsa olmaz, tuzsuzu bir hic...
  • bana küçüklüğümün ama en çok da ergenlik yıllarıma denk gelen şampiyonlar ligi'nin armağanı. galatasaray'ın her avrupa maçı için kurulduğum koltuğumda coca cola ile birlikte tuzlu fıstık yedim. 90'ların ortası ve sonrası.

    marcel proust'un yediği çikolatayla küçüklüğüne gitmesi gibi; beni de zafer yıllarına tuzlu fıstık ile giderim. karşıyaka'nın en iyi tuzlu fıstık satan kuruyemişçilerini tek tek tespit etmiştim. kabuğuyla yenmesi elzemdir. hele arada böyle yanık olup rengi siyaha çalanların lezzeti başkadır. kötü hatırası yok mu? nice mağlubiyetin ardından yağlanmış parmaklarla kumandayla kanal değiştirmek mesela. sonra birini ağzınıza atarsınız ağız tadınız bozulur fıstık çürüktür derhal düzeltmek için bir fıstık daha atarsınız bingo! o da bozuk çıkar. felakkettir. ama yine de tuzlu fıstık benim için galatasaray'ın avrupa kupalarını hatırlatan bir hafıza açıcıdır.
  • bir bütün olarak tuzlu fıstık*, yüzeyindeki tuzlar nedeniyle emilirken damak yarar, dil parçalar; bu sebepten tercihen yüzeyindeki tuzla kaplı kabuğun bir kısmı basit bir parmak darbesiyle ayrılır.. geri kalan tuzlu kısımla beraber ağıza atılan fıstığın yaratacağı susuzluk hissi içinse soğuk efes pilsen bire birdir.
hesabın var mı? giriş yap