*

  • propaganda olarak birincil ihtiyaçlardan ziyade kendi ideallerini sıraladıklarından halk tarafından benimsenememeleri gerçeği, ve tabi ki halkımızın "moskof uşağı"na düşmanlık "geleneğinin" kaçınılmaz sonucu. yani tarihte komünizm/sosyalizm kötü bir şey olarak lanse edildiğinden bu kopukluğa ortam oluşmuştur zaten. esasen olay icraatta değil reklamdadır. mahallemizin delikanlıları ülkücüdür. işadamları sağcı partilere giderler. yazar şair bok püsür solcuyum der. sağcı partiler iş vericem aş vericem der. sol partiler eşitlik, sınıflı toplum derler. akabinde sürünerek, açbilaç olanları izleyen adam tabi ki nüfuzluya, ekmek vaadedene döner.

    flaş flaş flaş: bu entry'i kötüleyenler şuna da göz atmalılar: sol görüşün kutsallığı.
  • türk solu ya elitisttir, ya da marjinaldir dolayısıyla merkez sol partilere en yüksek oy görece olarak tükiye ortalamasının üzerinde bir refahta yaşayan insanların ikamet ettiği yerden çıkar. marjinal sol partilerin çıktığı yerler ise insanların inadına muhalefet güdüsüyle veya koyun gibi topluca oy verdikleri yerlerden çıkar.

    dolayısıyla "50 yıldır protein alamıyor bunlar, o yüzden böyle oluyor" (vay be) diye halkı suçlamak ya da bok atmak işin içinden kolayca çıkmanın en adi yoludur.

    doğru drüst sol parti oldu da bu halk mı oy vermedi? pratik ve gerçekçi söylemler le geleni bu halk mı baştacı etmedi? bir gr yolsuzluğa, hırsızlıa bulaşmayan geldi ve oy istedi de bu halk onları kovaladı mı?

    adam gidiyor, bir pazar günü kafasına yatana oyunu atıyor ve gidip evde kuzu kuzu oturuyor. sabah peynir,domates yerine bal-kaymakla,sucukla,böreklerle beslenseydi mi gidip sola oy verecekti yoksa sol ona doğru düzgün yaklaştığında mı?
  • kökenini halktan alması gerekirken, her fırsatta "türk halkı şöyle salak, biz de acayip aydınız, bizi takip edin bre gafiller" biçiminde beylik laflar eden türk solunun içinde bulunduğu ve şaşkınlıkla karşılanmaması gereken durumdur.
  • halkla bütünleşilecek diye halkın eksikliklerini üstünlük olarak görüp, halkın hiçbir kusuru olmadığını düşünen ve popülist politikalara saplananların yanında daha kabul edilir, problem olmayan bir konudur.
  • türk solu her zaman "halkım için yapıyorum" söylemindedir lakin ya bunda samimidir değildir(her fraksiyonda olabileceği gibi) ya da halkın bundan haberi yoktur. asıl problem de budur.
  • solcu aydınların tutumlarının büyük etkisi vardır bunda. bir arkadaşımın söylediği gibi, "attila ilhan the marmara, divan cafe gibi halkla bayağı iç içe yerlere gittiğinden" halktan haberi yok. ama halkın onlardan var.
  • bunu soyleyenler sunu kastediyor olabilir ve ne yalan soyleyeyim haklidirlar da:
    halk konserleri verdirip panayir yeri gibi milleti cadirlarda toplayip yemek verip lastik top dagitmazlar. secim oncesi mahalle mahalle gezip, kenar mahallelere as evi kurup yemek, patates sogan dagitmazlar.
    askta ve savasta ve politikada heryol mubahtir demezler. turk halkinin profiline bakinca keske deseler diyor insan. sehir merkezlerindeki 3-5 milyon insanla kazanilmiyor cunku secim.
  • turk solunun solda sifir kalmasinin nedeni.
    (bkz: deniz baykal)
  • sadece turk solunun icine du$meyi ba$ardigi problemdir.
    ana problem elitizm belasidir. oturdugu yerden halk zart zurt. mazisi emekci olmayan yoneticilerden dolayidir. deniz bey simit satmi$ da falan falan eskiden...
hesabın var mı? giriş yap