tumturaklı

• tumturak sahibi...
  pek samimi hoş bir kelime.. durup durmaksızın kullanası geliyor insanın...
  bu işin tumturaksızı olmuyor, tumturaklısı olur hep..
  ayrıca belki bakılabilir nümayiş mevzuuna..
• tumturakli laf etme,her babayigidin harci degildir.
• insanin aklina kavga oncesi kullanilasi gelen kelime
  "sana sole bi tumturakli kodummuydu! "
• tdk'ya göre "(söz ve anlatım için) anlama bir şey katmayan, bir anlam bildirmeyen ama kulağa hoş gelen, gösterişli" demekmiş.
• gösterişli manasına gelen sözcük
• nermi uygur'un sevdigi sozcuklerden (sifatlardan) biri.
• ing.; cool.
• genelde çeviri kitaplarda bulunan bir tanımlama. omuz silkmek gibi. günlük hayatta kullanmadım kullanana da rastlamadım. cümlede kullansan önce "nası nası" diye bi tepki alırsın sonra dalga konusu olursun, adın da hasan olsa bundan sonra tumturak hasan olarak anılırsın o derece. bi de gösterişli anlamına gelse de gösterişli bir evi bir arabayı tanımlamak için kullanılmaz nedense. tumturaklı konuşma olur, söz olur ama leblebi olmaz.
• (bkz: adamakıllı)
• böyle yerli yerinde, güzelinden bir gösteriş gibi, bir beğeni, bir yakıştırma atfederek, işte öylesi bir gösteriş anlamına gelen söylemesi zevkli kelimegillerden. "amma tumturaklı laf ettin" derken, kafayı geriye gövdeyi ileri uzatarak, kolları iyi yana sevgiyle kucaklar gibi açarak söylemek gerek sanki, cest olaraktan. gözümde hep öyle canlanıyor.