• kendisi ile ilgili gizli bilgileri vermeye ikna etmek, bilgi dolandırıcılığı

    edit:
    (bkz: phishing)
  • hacker'lardan ziyade, dolandiricilarin kullandigi bir yontemdir.. netekim, hacker'lik da cogu zaman dolandiricilik yapmayi gerektirir..
  • kısaca belirtmek gerekirse internet üzerinde "rol" yapmaktır toplum mühendisliği, ancak buna ilaveten bir de senaryoyu yazmanız gerekir. sahte bir kimliğe bürünüp insanların size inanmasını sağlayabilirseniz iyi bir aktör, iyi bir senarist olmuşsunuz demektir.
  • önümüzdeki güz döneminde okan üniversitesi'nde açılacak olan yeni bölümün adı.**
  • toplumsal yapıyı bir mühendislik alanı olarak kabul ederek, şekillendirmeye yönelik projeleri uygulamak olarak özetlenebilir
  • dilimizde toplumsal mühendislik olarak da kullanılan kavram, toplumsal hayat üzerinde bir takım projeler kapsamında değişik yapılar kurmayı ifade etmektedir, günümüzde globalleşme de toplumsal mühendisliğin bir görünümü olarak ortaya çıkmaktadır, televizyon programlarının kitleleri etkileyerek toplumun ahlaki yapısını hedeflemesi de bir örnek olarak verilebilir
  • somut örneklerle açıklanacak olursa;
    abd'nin ırak'ta iktidarı ele geçirdikten sonra giriştiği toplumu dönüştürme çabaları toplumsal mühendisliğin ilgi alanıdır. yani ne diyor; "size özgürlük getiriyoruz" sözünden de anlaşılacağı üzere ırak'ta özgürlüğün eksik olduğuna inanıp kendine vazife çıkarıp toplumu yeni baştan yeni kurallara düzenlemeye çalışıyor. birden bire olması doğal olarak tepkiye yol açmıştır. ancak şu an sistematik bir biçimde dönüştürme uygulanmaktadır.

    daha açık örnek ise çeşitli zamanlarda türkiye hakkında sağda solda çıkan komplo teorilerinde görülür. türk toplumunun uzun bir zaman öncesini değil yaklaşık 20 yıl öncesiyle bugününü karşılaştırdığımızda toplum mühendislerinin nasıl bir iş başardığını görmek mümkün. doğru ya da yanlış, ancak en belirgin farmlılık türkiye'de 20 yıl içerisinde değişen ahlak anlayışına bakarak fark edilebilir. medyadan örnek verecek olursak henüz 5-6 yıl önce bbgdiye bir program çıktığında herkes çok şaşırmışken, günümüzde tvden evlenenler boşananlar kız arayanlar hatta kızına koca oğluna gelin kendine yeni bir eş arayanlar garipsenmez hale geldi. seksenli yıllarda yılbaşında şalvarıyla asasıyla ekrana çıkan nesrin topkapı namıyla maruf dansöz hanım tüm ülkeyi bir şok dalgasıyla sarsarken bugün gelinen noktayı anlatmaya gerek bile yok. işin doğru ya da yanlış olmasına değil, iki ekran arasındaki farka bir kere daha dikkat çekmek istiyorum. tabii bütün bu hengame içinde şu an için türkiye'nin, erkeklerin kadın kılığına girip yarıştığı bir programa hazır olmadığını öğrenmiş olduk. ama hazırlanacak, hatta hazırlanıyor. toplum mühendisleri çalışkan insanlardır.
  • kaşelerini mühendisler odası yerine gizli servislerden alan meslek grubudur. insanların kurgulanmış olaylar sonucundaki tavırlarını kendi seçimleriymiş gibi hissetmelerini, yönlendirilmiş tepkilerini, tesadüfler sonucu ortaya çıkmış durumların doğal sonuçları sanmalarını sağlarlar. vereceği tepkileri önceden öngördükleri toplumlara, uygun etkileri yaparak; aslında yapmalarını istedikleri tepkileri yaratırlar.

    japon kılıcıyla öldürülen biri gördüğünüzde, ''japonlar adam öldürüyo'' diye düşünmeye başlıyor; medyada yakuza ve samuraylar hakkında pek çok haberin döndüğünü görüyor, üstüne sinemalarda da milattan önce ikiyüz milyon yılında samurayları ucubeler olarak dünyanın bir ucundaki özgür?? kavimlere barbarca saldırdığını izliyor ve rakı sofralarında bile ''abi japonlar da adam mı, ruh özgürleştiricisinin biri gelse de şunları süblimleştirse'' diyorsanız bilin ki; bir toplum mühendisi karnına ağrılar girerek ''salak ulan bunlar'' diye gülmeye başlıyordur…

    sağcı solcu diye kimsenin kafasına çivi çakmadıysanız, alevi-sünni, türk-kürt gibi bir ayrımla kimseye kin duymadıysanız, öldürülen bir gazetecinin katilini iran’da aramadıysanız veya ''şucuydu zaten iyi olmuş gebermiş onun gibiler de umacı zaten'' deyip bölünmediyseniz, güneşli bir 12 eylül günü ''bizim çocuklar başardı'' sözünü duymadıysanız; merak etmeyin size gülmüyorlardır.

    olayların sonuçlarını düşünerek vereceğiniz tepkilerin kime hizmet edeceğini bilmek gerekir. beline silah takıp vatan kurtarmaya gerek yok. siz onların istediği tepkileri verip yönlenmediğiniz sürece, onların kaşelerini kırarlar. pkk bayrağı açan bir grubu dövmek yerine onlara gül atmayı deneyin. daha sonra gazetelerden, rüzgarlara açık bir memlekette kafasını duvarlara vuran bir kütüphane müdürü haberi okuyabilirsiniz…
hesabın var mı? giriş yap