• bu damarlar atarlara göre genelde deriye daha yakındır .kesilirse, bari kirli kanı kaybedelim die.
  • vucuda atardamarlar vasıtası ile dağıtılan kanı kalbe geri getiren damarlar. kapi toplardamari hariç tüm toplardamarlar direk kalbe gider; kapi toplardamari ise önce karaciğere uğrar. atardamarlardan farklı bir yapıya, daha ince düz kas dokusuna, sahiptirler. kan, içlerindeki tek yönlü açılan valfler sayesinde yerçekimine yenilmeden kalbe ulaşır.
  • bu damarların duvarı atardamarın duvarından ince çapı ise büyüktür.
  • atardamarlara göre daha az düz kas içeren damarlardır. arter ve ven ayrımı bu şekilde yapılır.
  • bildigimiz vendir efendim bunlar. bir de kapak sistemi vardir arterlerin tersine, bu sayede kanin kalbe donusu kolaylasir.
  • akciğer toplardamarı hariç oksijen miktarı yönüyle fakir (kirli) kan taşıyan, atardamardan farklı olarak tek yönlü kapakçıkları bulunan damarlardır. vücudun alt kısımlarındaki toplardamarların kapakçıklarındaki bozukluklar varise neden olabilir.
  • vücudumuzun değişik bölüm ve organ kapillerlerinden aldıkları kanı kalbe taşıyan damarlara toplardamar (lat. vena, gr. phlebos) denir. kan dolaşımının hem pulmoner, hem de sistemik bölümlerinde toplardamarlar vardır. prensip olarak, besinle yüklü ve oksijenden fakir (deoxygene) kan taşıyan vena'lar, kapillerler - venüller'den itibaren kademeli olarak birleşip (konvergens prensibi) küçük - orta - büyük çaplı venalann oluşumunu sağlarlar. vena'lann duvarları arterlere göre daha ince olmakla beraber, arterlerde olduğu gibi üç katmanlı (tunica intima, t.media, t.adventitia) bir duvar yapisina sahiptir.

    vena'lar, oluşum ve gidişleri itibariyle ikiye ayrılırlar. deri altında yüzeyel fasya içinde bulunan vena'lara v.superfidalis (yüzeyel vena), derin fasyanın altında, çoğunluğu damar-sinir paketlerinde yer alan vena'lara da v.profunda (derin vena) denir. derin venter arterlere eşilik ettikleri (vv.comitantes) halde, yüzeyel yenlerin çoğu arterlere eştik etmezler; yüzeyel sinirlerle beraber bulunurlar. ekstremite derin yenleri, 1 artere 2 vena prensibi ile seyrederler.

    vena'lar arasinda yaygın anastomozlar (bağlantılar) vardır, iki farklı ven kütüğü (örneğin, v.cava superiorvev.portae hepatis) dalları arasinda gerçekleşen ağızlaşma- bağlantılara, sistemlerarası birleşme (şekil 4-23), bir sistemin (örneğin v.cava sistemi) dalları arasinda gerçekleşen ağızlaşmalara da sistemiçi birleşme (örneğin kava-kav anastomozlar) denir.

    venöz sistem'deki hemodinamik özellikler arteryel sistemden farklılıklar gösterir. venöz kan akımının ortalama hızı, arteryel kana göre daha azdır. bu nedenle yenlerde göllenen kan daha fazladır. vücut kanının yaklaşık 3 litre'lik bölümü vena'larda, 'llt'lik bölümü arterlerde yer alır (geri kalan tiftik kan kapillerler, sinuzoidler ve kalpte bulunur). 2 mm çapından daha büyük olan birçok vena, kan iletiminde yer çekimi gücüne karşı koyan ve kanın geri dönüşünü engelleyen kapakçıklara (valvula venosa) sahiptir. vena'lann içindeki basınç kalbe doğru kademeli şekilde düşer ve sonunda o mmhg olur. bu durum vena'lar içindeki kanın kalbe dönüşünü kolaylaştırır.

    vücudumuzda v.cava superior, v.cava inferior, v.portae hepatis ve solmak üzere 4 venöz toplak vardır. bunlardan v.cava superior baş-boyun, göğüs ve üsttarafın, v.cava inferior, karın, pelvis ve alttarafın venöz kanını toplar. v.portae sistemi, karın boşluğundaki sindirim organlarmın ven kanını toplayarak indirekt şekilde v.cava inferior'a aktarır. vv.pulmonales, oksijenize kanı akciğerlerden sol atrium'a ulaştırırlar (adları vena olmasina karsın arteryel kan taşımaktadır).
  • kanı kalbe taşıyan kan damarlarıdır. venler dolaşım sisteminin bir bölümünü oluştururlar.
hesabın var mı? giriş yap