• uğruna dağları devirebileceğimiz, rüzgarları üfleyebileceğimiz elodie bouchez'in bile izlenebilir kılamadığı, berbat mı berbat, uzak durulası bir film. jean marc barr'ın insanı hayata küstüren salakça performansı, sığ karakterleri, genel olarak bir dogma filminden hiç beklenmeyecek kadar kötü oyunculuğu, "dışa kapalı, muhafazakar kasabaya gelen ve kasaba halkının tepkisini çeken yabancı" gibi binlerce kere işlenmiş bir motifi ilkokul müsameresi tadında işleyişiyle, yıllar sonra ilk defa bir filmin sonuna varmadan salondan kaçmama sebep olmuş bir şey, eline kamerayı alan dogmacıyım kesilmesin dedirten pelikül israfı.

    sözlükte linki verilmiş kimi fantezi forumlarında muhakkak bulabileceğimiz türden senaryoya gelince:
    jean marc barr'ın siki çok büyüktür, o kadar büyüktür ki "gadınlar ona deyanamıyor"dur, kendi karısı dahil kimse onunla sevişmek istemiyordur; zira can baldan tatlıdır. sonra şehre bir fransız dilberi gelir. bu noktada tarantino'nun like a virgin yorumundaki gibi, fransız hatunu besbelli ki folloş olduğundan jean marc barr'da zorlanmaz, ve bir süre sonra beraber görünmeye başlarlar. ama kasaba halkının, mahallenin delikanlısının böyle ecnebi bir aşufteyle yatıp kalkmasına tahammülü yoktur, jean marc'a tavır koyarlar. jean marc barr ise bu haksızlığa dayanamayıp kendisini kınayan bayan hemşerilerinden birine "bugüne kadar biriniz bile vermediniz, neymiş? jean marc barr'ın ski kocaman!mış... elodie beni seviyor, üstelik köküne kadar sokabiliyorum! bizi rahat bırakın" gibisinden birşeyler geveler.

    bu süper gerzek sahnenin sonunda kendimi zorbela salondan dışarı atabildim, jean marc barr'a küfür ettim, elodie bouchez gibi saygı duyduğumuz bir insanın böyle filmlerde neden oynadığını merak ettim. hala da ediyorum...
  • aslen heteroseksüel olmak isteyen, frijit ama mastürbasyon yapan bir eşi olduğu halde biseksüel olan sonrasında ileri amerikan köylü bilinci ile başına bir sürü iş gelen birini anlatan, dediklerine göre* fransız filmi olmaya çalışan amerikan filmi...ya da ona benzer bişi işte...
  • porno bile olamamış, gayet tıntın bir film.. kısaca, sikini van gölü canavarı zanneden bir adamın dramı.. üstelik, sadece adam değil, bütün kasaba bu mel'un sikin peşinde, ne gam.. barr, beklemiş beklemiş de siksel çözünürlüğü 0, pankartla sıfır, olan bir film yapıvermiş işte..
  • izleyeliberi haftalar geçmiş olmasına rağmen insanın sinirlerini germeye devam edebilen bir tesire sahip, "etkileyici" film.

    filmde barr'ın mısır tarlalarında neye bulursa sürttürdüğü sahnelerdeki yarakyemiş ifadesini "doğayla bütünleşme" olarak yorumlayan, suratındaki ifadesizliği "içine çok şey atmış ondandır..." diye iyi niyetle anlamlandıran eleştirmenlere buradan selam olsun; berbat oyunculuklar hala ürpertiyor tüyleri, zangırdatıyor tüyü bitmemiş yetimlerin bedenlerini.
  • sonu ba$indan belli acik sacik film
  • haksız yere eleştirilen bir film. jean marc barr birgün masturbasyon yaparken elodie bouchez i yesem, bunu da filme çekip dünya aleme sanat filmi diye göstersem ne güzel olur, hatta senaryoya aletim çok büyük efsanesi de karıştırırım filmi seyreden başka çıtırları da yerim demiş ve bunu gerçekleştirme başarısını göstermiştir. saygıyla egiliyorum önünde jean hocam.
hesabın var mı? giriş yap