three sides to every story

• süper bir albüm olup içinde bir çok sound bulundurmaktadır. ayrıca tüm orkestrasyon nuno tarafından yapılmıştır
• (bkz: the truth-everything under the sun)
• bir dönem her şuurlu türk gencinin rafında bu albümden bir adet vardı.
• zamanında tarafıma blue jean dergisinden hediye olarak çıkan albüm. kapagini falan gördügümde aklıma süreyya izgi gelirdi.
• extreme'in more than wordsden çok daha fazlası olduğunu gösteren şahikadır. boş yok albümlerden biridir. ardından waiting for the punchline gibi bişeyin gelmesini kesinlikle haketmez.
• popüler bir album degildi, bilen bilirdi. populer olan more than wordsun bulundugu album idi. cok dinlenince sevilebilirdi.
• yazık. böyle bir albüme gerçekten yazık. şu parçaları metallica piyasaya sürse yer yerinden oynardı demek istiyorum ama bir yandan da düşünüyorum... james nasıl söyleyecek, kirk nasıl çalacak? peki ya back vokaller, peki ya back vokaller? afedersin götümle gülüyorum back vokalleri düşününce... lan zaman makinası icat edilse, 92-93 e dönsek, müziğe dönsek, daha geriye de olur...
• çocukluğumun soundtrack'inde çok önemli bir yeri olan rock albümü. sadece albüm demek de yetmez. bilen bilir; iii sides, bir albümden fazlasıdır. tabii ki parçalardan oluşan, ama içinde bir "masterplan" barındıran çalışmadır. her parçanın birbiriyle organik bağları vardır ve gerçekten 90'lı yılların rock gruplarından beklenmeyecek derecede geniş bir müzikal yelpaze üzerinden kotarılmıştır. bu aşamada tabii ki nuno bettencourt'un müzikal dehasından bahsetmemek olmaz. albümdeki bütün senfonik düzenlemeleri yapan gitarist&besteci, zaten dönemin bütün gençliğini derinden etkilemişken bir de -naçizane- meslektaşı sayılabilecek beni kendisine hayran bırakmıştır.
  
  bu yazımı ilk entry'm olarak yazma sebebim elbette ki albümün başarısı değil. three sides to every story, artık benim nickim. ve bu nicki seçmemin bence önemli bir sebebi var:
  
  fikir olarak adından da anlaşılacağı gibi "three sides to every story", her hikayenin üç yüzü olduğundan bahseder: benim anlattığım, senin anladığın ve gerçek! bu açıdan bakıldığında ekşi sözlüğün edebi stilinin de özeti olduğunu düşünüyorum bu lafın...
  
  yaklaşık sekiz yıldır okuru olduğum ekşi sözlüğe bugün yazar olarak katılmış bulunuyorum. bundan sonra bildiğim herşeyi -vakit buldukça- kendi anladığım gibi anlatmaya çalışacağım, siz ise kendi anladığınız gibi anlayacaksınız ve evet tabii bir de saf gerçek olacak. kendime başarılar diliyorum, umarım sözlüğe güzel bir katkım olur.
• aynı zamanda pokemon on ikinci sezon otuz ikinci bölümünün adı.